Abdülkadir Geylani’nin Hikmetli Sözleri

İslam
Abdulkadir Geylani Hazretlerinin bazı sözleri şöyledir: " Kuran ile amel etmek seni Kuran’ın mevkiine yükseltir, oraya oturtur. Sünnet (Peygamberimizin hadisleri) ile amel etmek seni Allah&...
EMOJİLE

Abdulkadir Geylani Hazretlerinin bazı sözleri şöyledir:

" Kuran ile amel etmek seni Kuran’ın mevkiine yükseltir, oraya oturtur. Sünnet (Peygamberimizin hadisleri) ile amel etmek seni Allah’ın Resulü Peygamber Efendimize yükseltir. Resulullah, kalbi ile ve manevi himmetiyle, Allah dostlarının kalbi çevresinden bir an bile ayrılmaz. Allah dostlarının kalplerini güzelleştiren, kokulayıp buharlayan odur. Onların özlerini tasviye eden, menfi duygulardan temizleyen ve tezyin eden odur".

"Sen Allah’ı zikret ki, O da seni zikretsin. Allah’ı zikret ki o zikir günahlarını döksün. Günahsız olarak kalasın. Günahsız itaatkar bir mümin olasın. İşte o zaman o seni zikreder. O zikir seni öyle sarar ve meşgul eder ki, birşey isteyecek vakit bulamazsın. Bütün gayen ve maksudun olur".

"Ey ahali! İslam ağlıyor. Elini başına koymuş; şu facirlerden, şu fasıklardan, şu bid’at ehlinden, şu zalimlerden, şu yalancı şahidlik libası giymişlerden, sahip bulunmadıkları faziletleri kendilerinde var gösteren şu kuru iddiacılardan, yaka silkiyor. Onlara karşı ihlas sahibi müslümanlardan yardım talep ediyor".

"Yiyip içmen, veda yiyip içmesi olsun. Aile arasında bulunuşun veda bulunuşu olsun. Mümin kardeşinle buluşman veda buluşması olsun. Kalbine hep emanet olduğunu, daima veda etme halinde bulunduğunu nakşet. Kaderi başkasının elinde bulunan kimse nasıl emanet ve veda etme halinde olmaz ki? Zira yarın ne olacağını, işlerin nereye varacağını, kaderinin kendisine neler getireceğini bilmemektedir."

"Öyleyse hemen tövbe et, bir daha işlememeye azmeyle. Onlardan sıyrıl, seri adımlarla Mevla’na koş. Tevbe ettiğin zaman hem zahirin hem batının tövbe etmiş olsun. Tevbe, Allah katında makbul kul olmanın temelidir. Halis bir tevbe ile ve Allah’tan hakikattan haya etmek suretiyle üzerindeki günah elbiseni çıkar, at."

"Ey Allah’ın yolunu arkasına atıp dünya işlerine itina gösteren kişi! Seni insanları memnun eden, fakat Allah’ı kendisine öfkelendiren kişi olarak görüyorum. Hiç şüphe yok ki yakında sen o dünyadan alınacaksın. Ölüm seni oradan ayıracak. Seni yakalaması pek elemli, pek şiddetli ve pek çeşitli olan zat yakalar ve oradan alır. Bir anda herşeyini kaybeder ve herşeyinden ayrılırsın"..

Abdulkadir Geylani Kimdir?

1078 yılında Geylan’da dünyaya geldi. Din eğitimine burada başladı. Abdülkadir Geylanî on sekiz yaşında Bağdad’a geldi. Buradaki meşhur alimlerden ders almak sûretiyle hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde çok iyi yetişti. Hanbeli mezhebini seçerek fıkıhta bu mezhep üzerinde yoğunlaştı. İlim tahsilini tamamlayıp yetiştikten sonra, vaz ve ders vermeye başladı. Hocası Ebû Saîd Muhzûmî’nin medresesinde verdiği ders ve vazlarına gelenler medreseye sığmaz sokaklara taşardı. Bu sebeple, çevresinde bulunan evler de ilave edilmek sûretiyle medrese genişletildi. Bu iş için Bağdad halkı çok yardımcı oldu. Zenginler para vererek, fakirler çalışarak yardım ettiler. Ebu Said medresesinde dersler verdiği sıralarda tasavvufla tanıştı. Uzun bir tasavvuf eğitiminden sonra Kadiri tarikatını kurdu.

Abdülkadir Geylani hazretleri, bir müddet ders verip insanları irşad ettikten, hak ve hakikatı anlattıktan sonra, ders ve vaz vermeyi bıraktı.  Sahralara çıktı. Bütün vaktini ibadet, mücahede ile nefsinin arzu ve isteklerini yapmamak, istemediklerini yapmakla geçirmeye başladı.

Meclisi müslüman olmak için gelenlerden boşalmazdı. Müslüman olan bir rahip şöyle söylemiştir: “Ben Yemenliyim. İçimden müslüman olmak geldi. Bunun için Yemen’deki İslam alimlerinden birine müracaat etmek istedim. Böyle düşünürken, uyuya kaldım. Rüyamda İsa aleyhisselamı gördüm. Bana; “Irak’a git, orada Abdülkadir isminde biri var, onun huzurunda müslüman ol. Çünkü o zamanındaki alimlerin en büyüğüdür.” buyurdu.

Çoğunluğu vaaz ve nasihatlerinden oluşan El-Gunye, El-Fethü’r Rabbani, El Fütühül Gayb bize kadar ulaşan kitapları arasındadır. Abdulkadir Geylani Hazretleri 1166 yılında Bağdat’ta vefat etti. Her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen kabri, şu anda Bağdat’ta geniş bir külliye içerisindedirın.