Mustafa Kara’yla Gönül Gönüle

Dinler
Röportaj: Muhammed Akaydın Uluslararası Molla Fenari Sempozyumu için gittiğim Bursa‘da, açılış oturumunu gerçekleştiren Mustafa Kara‘yla görüşme talep ettim. Kendisi gayet hoş bir eda...
EMOJİLE

Röportaj: Muhammed Akaydın

Uluslararası Molla Fenari Sempozyumu için gittiğim Bursa‘da, açılış oturumunu gerçekleştiren Mustafa Kara‘yla görüşme talep ettim. Kendisi gayet hoş bir edayla talebime olumlu cevap verdi. Hava kararmaya başlamışken Ulucami‘nin hemen bitişiğindeki tarihi Emir Han‘a gittik. İlmi ve edebi tartışmaların yapıldığı Emir Han, tasavvuf üzerine konuşulacak en güzel yerlerden biridir. Bize de orada muhabbet etmek nasip oldu. Tadı damağımda kalan bir röportaj idi. Hem bir mutasavvıf hem de bir akademisyen olan Mustafa Kara‘dan öğrenecek çok şeyimiz var.

Sizi tasavvuf alanındaki çalışmalarınızdan biliyoruz lâkin kendi dilinden Mustafa Kara’yı tanıyabilir miyiz?

Efendim nüfus cüzdanına göre 1951 yılında Rize’de doğdum. İlkokuldan sonra hafızlığımı babamın yanında tamamladım. Sonra İstanbul İmam – Hatip Okulu… Sonra Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü…1974’te mezun oldum. Daha sonra İslam Enstitüsü’nde tasavvuf tarihi asistanı oldum. Bu mezuniyetle Bursa arasında iki ayrı lisede öğretmenliğim var. Şebinkarahisar Lisesi ve İspir Lisesi… Bunlar kısa süreli. 1977’den beri de Bursa’da Süleyman Uludağ Bey hocamla birlikte. 1977’den beri tasavvuf tarihi alanında çalışıyoruz.

Bursa bu alanda çok münbit bir arazi… Burada karar kılmanızdaki etken bu mudur acaba?

Yok. Öyle bir tercihim yok. Sadece hocam burada idi. Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nde Süleyman Uludağ benim hocamdı. Hocam 1975’te buraya tayin oldu. 1977 yılında ise bütün Yüksek İslam enstitülerinde asistanlık imtihanları açıldı. Süleyman Hocam burada olmasaydı ben belki diğer enstitülere de girebilirdim. Zaten İspir’deydim. Erzurum’da girebilirdim, İstanbul’da girebilirdim, Konya’da girebilirdim. Ama