Kadife Darbeden Askeri Darbeye Bir İhanet Süreci

Stklar
Lozan’da Batı Kültür Medeniyet değerlerine ve Hayım Naum Doktrinine göre kurulan Türkiye millete rağmen sistemi, varlığını yaklaşık 10 yılda yapılan periyodik darbelerle sürdürmeye çalışmıştır. 27 May...
EMOJİLE

Lozan’da Batı Kültür Medeniyet değerlerine ve Hayım Naum Doktrinine göre kurulan Türkiye millete rağmen sistemi, varlığını yaklaşık 10 yılda yapılan periyodik darbelerle sürdürmeye çalışmıştır.

27 Mayıs,12 Mat,12 Eylül, 28 Şubat,27 Nisan ve Taksim Kadife Darbe Süreci, millete rağmen bir sistemi, Batı’nın, ABD’nin ve Siyonizm’in menfaatleri istikametinde devam ettirebilme operasyonlarıdır. Özal’ın zehirlenmesi, Ecevit’in hastahaneye kapatılarak partisinin bölünmesi hep bu sürecin parçasından ibarettir.

Taksim Gezi Parkı Hadiseleri ile Siyonizm’in kontrolünde başlatılan 3. Nesil kadife darbe süreci 7 Haziran Genel Seçimlerinden sonra Türkiye’yi, bölmeye ve Suriyelileştirmeye dönük bir özellik kazanmıştır.

1 Kasım seçimleri ile istenen elde edilemeyince 15 Temmuz 2016 akşamı kanlı bir askeri darbe girişiminde bulunulmuştur.

Cumhuriyet tarihinde ilk kanlı darbe sayılabilecek olan 17 Temmuz ihanet hareketi, milletin şuurlu bir direnişi ve Karşı koyuşu ile bir gecede sonlandırılmış ve tarihin çöplüğüne atılmış, atılmaya da devam edilmektedir.

Teşkilatlı ve ne yaptığını bilen inanmış ve ölümü göze almış bir milletin önünde durabilecek hiçbir beşeri güç yoktur. Hiçbir bölgesel ya da küresel güç ne yaptığını bilen inanmış ir halkın önünde duramaz,  duramayacaktır.

Buradan çıkarılacak ilk ders budur.

Siyasi iktidarın ve MHP’nin dik duruşu, halkı halkı sokağa davet etmesi önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Diyanet İşleri Başkanı’nın camilerde sala okutması ve sokaktaki halkın Allahu Ekber nidaları ile yerin göğün inletilmesi, tarihe düşülecek çok ciddi notlardır.

Polis, 15 Temmuz gecesi bir destan yazmıştır. İlk defa bir darbe girişimi, milletin desteğinde polisin şuurlu hareketi ile minimum zararla atlatılmıştır.

Onlar bir tuzak kurdular, Allah da onlara bir tuzak kurmuştur. Allah’ın kurduğu tuzak inanmış bir milletin sahaya inmesi ile, millet eliyle icra edilmiştir.

“Onları tuzakları dağları yerinden oynatacak güçte bile olsa Allah katında onlara hazırlanmış bir tuzak vardır.” ( İbrahim-46) ayeti 15 Temmuz gecesi tecelli etmiştir.

16 Temmuz günü itibariyle Türkiye’de tam bir temizlik yapılmalı, Türkiye’deki sistem Kültür ve Medeniyet değerlerine göre yeniden yapılandırılmalı. Sistem ile millet arasında Lozan’la beraber başlayan tezat ortadan kaldırılmalıdır.

Türkiye’deki başta Ordu olmak üzere tüm kurumların eğitimi yeniden yapılandırılmalıdır.

Başlatılacak bir temizlik harekâtında sosyolojik savaşa zemin hazırlayacak fay hatları oluşturulmamalıdır.

Hainlerin beyin takımının üzerine gidilmeli, mazlumlara zarar verilmemelidir.

Kin ve nefretle hareket edilmemeli, milletin birlik ve bütünlüğünü bozacak hiçbir davranışa, duygusallığa müsaade edilmemelidir.

Unutulmasın ki asıl düşman şer ekseni ABD-İngiltere ve Siyonizm’dir.

O nedenle; şehitlerin kanlarıyla sulanmış bu vatanda herkesi,Allah’ın şu çağrısına uymaya ve gereğini yapmaya çağırıyoruz.

“Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın.Dağılıp ayrılmayın.Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hem siz düşmanlar idiniz, O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp- ısındırdı vr siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız.

Yine siz, tam bir ateş çukurunun kıyısındayken, oradan da sizi kurtardı.( Ali İmran 103)

                                                                  Umran Kültür ve Medeniyet

                                                                                     Hareketi