Hayasızlığa tepki göstermek için bir araya gelen yaklaşık 70 genç İstanbul’un 20’ye yakın bölgesinde fahşanın toplumsallaşmasına ve sokakların kirletilmesine tepki gösterdi.
Genç Öncüler’den yapılan açıklama:
Biz diyoruz ki; bizim tepkimiz ne bu markalara, ne bu şirketleredir. Bizim tepkimiz kadının metalaştırılmasınadır. Bizim tepkimiz kadın bedeninin sokaklarda ahlaksızca pazarlanmasınadır. Bizim tepkimiz kadın onurunun milyonlarca insanın dolaştığı kent meydanlarında aşağılanmasınadır. Bizim tepkimiz fazla önemsenmeyen ama sinsi bir şekilde toplumun ilkesel değerlerini, ahlaki bir takım tutumlarını yozlaştıran anlayışadır. Bizim tepkimiz tüm bu pervasızlıklara çanak tutan, izin veren belediyeleredir.
Seçim meydanlarında müslüman kimliğini ön plana çıkartıp insanlardan inançlı oldukları için oy ieteyen belediye başkan adayları, toplumsal ahlak nutukları çeken parti liderleri maalesef yozlaşmaya, değersizleştirmeye, ahlaksızlaştırmaya çanak tutar pozisyona gelmiş durumdadır. Belediyeler bu açık hava reklamcılığı mecralarını denetim altına almak zorundadır. Sözleşme şartnamesinde “genel ahlaka uygun” davranılmalı ve bu hayasızlığa bir son verilmelidir.
.
Haramların emredilip helallerin ayıplandığı, ahlaksızlığın, fahşanın, pespayeliğin her geçen gün arttığı bu toplumda ‘’iyiliği emredip kötülükten alıkoyma” vazifemizin olduğunu bir an bile unutmamak zorundayız.
Ne mutlu muttaki olanlara. Ne mutlu insan onurunu her şeyden üstün tutanlara. Ne mutlu Allah yolunda çalışanlara!
“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” [9:71]