Yoksulluk, ekmeği çöpe atmakla başlıyor

Olaylar
Dünya, 7 milyarı aşan nüfusunu mevcut kaynaklar ile doyurmakta yetersiz kalıyor. Bunun da tek sebebi israf. 1 milyarı aşan insan açlık sınırında yaşıyorken, dünyada üretilen gıdanın üçte biri sofralar...
EMOJİLE

Dünya, 7 milyarı aşan nüfusunu mevcut kaynaklar ile doyurmakta yetersiz kalıyor.

Bunun da tek sebebi israf.

1 milyarı aşan insan açlık sınırında yaşıyorken, dünyada üretilen gıdanın üçte biri sofralara bile ulaşamadan çöpe gidiyor.

Her yıl zengin ülkelerdeki tüketiciler 222 milyon ton gıdayı tüketmiyor, çöpe atıyor.

Tüm Sahra-Altı Afrika Kıtası’nın gıda üretimi ise sadece 230 milyon ton.

Almanya’da Stutgart Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre; Alman halkı yılda 11 milyon ton gıdayı çöpe atıyor.

Yani bir Alman yıllık 235 Euro değerinde gıdayı hiç tüketmeden israf ediyor.

Bu rakam dünyada 1,5 milyar insanın yıllık gelirine eşit.

Her sene kayıp veya israf olan gıdanın miktarı, dünyada her yıl yetişen tahıl mahsulünün yarısından fazla (2009 ve 2010’da 2,3 milyar ton)

Gıda kaybı ve israfı ciddi bir kaynak israfını da beraberinde getiriyor.

Su, tarım arazisi, enerji, iş gücü ve sermaye boşa gidiyor, gereksiz sera gazı salınımı oluşuyor.

Küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden oluyor.

***

Avrupa Birliği’nde 79 milyon insan fakirlik sınırının altında yaşıyor, 16 milyonu ise yardım kuruluşlarının gıda yardımı ile hayatını devam ettiriyor.

Avrupa’daki evlerde, süpermarketlerde, restaurant ve tedarik zinciri içinde tüketilebilir gıdanın yüzde 50’si israf ediliyor.

Avrupa Parlamentosu, bu sorunla başa çıkmak için 2025 yılına kadar gıda israfını yarı yarıya azaltma hedefi koydu ve bu doğrultuda 2014 yılı, ‘Avrupa Gıda İsrafına Karşı Aksiyon Yılı’ ilan edildi.

***

Son verilere göre 12 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı Türkiye’de, her yıl 3,6 milyar liralık ekmek çöpe giderken, üretilen yaş sebze ve meyvedeki kayıp 16 milyar liraya ulaştı.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin araştırmasına göre de Türkiye’de yılda 37 milyar adet ekmek üretilirken, tüketilen ekmek adedi 35 milyar.

Bu ne demek?

Günde 6 milyon, yılda 2 milyar adet ekmeğin çöpe gitmesi demek.

Yılda 1,5 milyar liralık kaynağı çöpe atmak demek.

Hükümetin 17 Ocak’ta başlattığı ekmek israfını önleme kampanyası son derece önemli.

***

Başbakan Erdoğan, daha da vahim bir noktaya dikkat çekiyor; Türkiye zenginleştikçe, milli gelir artışına bağlı olarak refah artıyor, tüketim ve alım gücü arttıkça da ekmek israfı artıyor.

Ortadaki acı tabloyu rakamlara döken Başbakan sonra konuyu kültürel ve dini noktaya getiriyor.

Neden?

Çünkü israfı ekonomik tedbirlerle önleme imkanı yok denecek kadar zor.

İsrafı önlemenin tek yolu kültürel kodlarda.

Ancak o değerleri canlandırarak, harekete geçirerek nimete gereken değeri vererek israf önlenebilir.

***

Başbakan bu nedenle vatandaşa damardan hitap ediyor;

‘Biz kültürümüz, değerlerimiz itibariyle vahşi büyümenin taraftarı asla olamayız.

Refah artıkça, sosyal meselelere gözünü kapatan, bencilleşen, hırsla ve sınırsızca tüketen bir toplumdan yana olamayız.

Bizim temel ilkemiz son derece net; komşusu açken tok yatan bizden değildir.

Somali’de kardeşi bir dilim ekmek, bir damla süt için kıvranırken sofrasındaki ekmeği, dudaklarını silerek çöpe atan bizden olamaz.

Biz gürül gürül akan nehirden su içerken, abdest alırken dahi o suyu israf etmemekle öğütlenmiş bir medeniyetin mensubuyuz.

Kendi öz değerlerimizle büyüyeceğiz, medeniyetimizin temel ilke ve dinamikleriyle büyüyeceğiz.

Biz büyüdükçe, değerlerine yabancı olanlardan değil, büyüdükçe biz olarak kalanlardan olacağız.

Ekmek alırken, bölerken bir değil birkaç defa düşünülmesini, o ekmeğe sahip olmayanların hatırlanılmasını, ona göre davranılmasını rica ediyorum.

Çünkü biz ekmeğe nimet diyenlerdeniz.

Büyüklerimiz, ‘ekmeği bıçakla kesmeyin’ derlerdi.

Onu bile, o nimete zulüm telakki ederlerdi.’

Yazının devamını okumak için tıklayınız…

Yeni Şafak