Engin Dinç’in haberi
Türkiye Yeşilay Cemiyet Genel Kurulu, 31 Ekim Çarşamba günü saat 11:00’da Sepetçiler Kasrı‘nda yapılacak. Yeşilay Yönetim Kurulu, geçtiğimiz günlerde Genel Başkan Avukat Muharrem Balcı‘nın yokluğunda bir toplantı yaparak Balcı’nın başkanlığına son verme kararı almıştı. Başkan Balcı ise, kararın geçerli olmadığını, genel kurula kadar görevinin başında olduğunu açıklamıştı. Biz de bu Muharrem Balcı’nın aday olmayacağını daha önce açıkladığı bu genel kurul öncesi kendisiyle iddiaları ve yarınki genel kurulu konuştuk.
Yeşilay’da sizi de etkileyen bu sıkıntılı sürece nasıl gelindi?
Bu sürece yeni gelinmedi. İki yıl boyunca her gece yarın hangi fitne ile karşılaşacağımı düşünerek yattım. İki yıl bu böyle oldu. Benden önce eş başkanlık görevi oluşturmuşlar. Arkasından ilk 6 ayda darbe yaptılar. Beni başkanlıktan attılar. Akla hayale gelmeyen her şey. Personelimi ayartmaya çalıştılar. Dolayısıyla bu yeni bir şey değil. Genel kurul süreci yaklaştıkça daha da fazlalaştı bu işler. Ben zaten aday değilim, iddiam falanda yok. Yapılmak istenen yeni gelecek yönetime “buralar karışık, size göre yerler değil” şeklinde göreve gelmeyin anlamında bir gözdağı vermekti. İki yıl önce ben göreve geleceğim zaman da bunu yaptılar, şimdi de yapıyorlar. Ben görevimi tamamladım ama ne hikmetse böyle bir sıkıntı ile karşı karşıyayım.
Peki bunları yapan kimler, nasıl insanlar?
Eski yönetim kurulu üyelerimizin bir kısmı ve Fatih şube yönetimi.
Bunlar arasında cemaat veya politik bağlantısı olan kişiler var mı?
Ben o konuya girmek istemiyorum ama elbette ki insanlar belirli siyasi veya dini gruplar içerisinde yer alabilirler. Bundan doğal bir şey yok. Aslında sorun bu insanların kendi içinde bulundukları zemini lekelemiş olmalarıdır.
Sizin üyeliğiniz Fatih şubesi tarafından düşürülmüş sanırım…
Yok, Fatih şubesinin öyle bir yetkisi yok. Akılları sıra bir korsan genel kurul yaparak bir yönetim kurulu oluşturdular. Daha önce oluşturulmuş olana delegeleri değiştirip, kendi yandaşlarından delege sistemi oluşturdular. Güya, İstanbul’daki bütün üyeler Fatih şubesi üyesidir. Beni ve denetleme kurulu başkanını güya üyelikten çıkardılar. Ama oradaki hukuki prosedür bu üyeliğin çıkartma işleminin yönetim kurulu tarafından onaylanması, onaylanma halinde genel kurul tarafından da onaylanması süreci var. Böyle bir süreç işlemediği için ben hala üyeyim, hala genel kurul başkanıyım.
Siz bugüne kadar Yeşilay’da hizmetler yaptınız. Yeşilay’da sizin zamanınızda hangi noktadan hangi noktaya geldi acaba?
Yeşilay’a geldiğimde iki personelim vardı. 2+1 eleman, bir de han odabaşısı vardı. Şu an Yeşilay’da 40 tane personel 7/24 çalışıyor. Yeşilay şu an uluslararası kuruluş statüsündedir. Yeşilay Anadolu’daki teşkilatlanmasını artırmıştır. Yeşilay medya performansını son 1 yılda 40 misli artırdı. Bu benim sözüm değil, medya değerlendirme raporlarında ortaya çıkıyor zaten. Yeşilay kurumsallaşmasını da tamamladı. Bir genel müdür var, departmanların başkanları var, çalışanları var. Birçok proje şu an uygulamada; kamu kurumları ve çeşitli ajanslarla ortak projeler ile devam ediyor. Yeşilay benim 2 yıl önce aldığım Yeşilay değil. Zaten sizlerde; basındaki performansı, yapılanı, edileni görüyorsunuz. Yeşilay bir de STK hüviyetine kavuştu ve artık sokağa çıktı. Stantları var, sokaklarda imza kampanyaları var. Sokaklarda, caddelerde basın toplantıları yapabiliyoruz. İşte Galata Meydanı’nı sarhoşların işgalinden kurtardık. Bu çalışmayı valilikle beraber biz başlattık. Orası kurtarılmış bölge olmaktan çıktı. Yine 11 yıldır hiç müdahale edilmemiş üniversitelerdeki festivallere karşı hukuki müdahale süreci başlattık. Bu müdahale sonucunda 167 üniversitenin kampüsünde artık alkol satış yasağı var.
Yarın genel kurulda aday olmayacağınızı söylediniz. Sizce yarın acaba neler yaşanacak?
Yarın sakin, amacına uygun genel bir kurul olur diye düşünüyorum. Bir şey olacağını tahmin etmiyorum. Zaten orada da tek yönetim kurulu listesi çıkacaktır mutlaka. Farklı bir liste çıkacağını düşünmüyorum.
Peki yeni yönetim kurulunun belirlenmesinden sonra sizinle ilgili bu olumsuz çalışmaya yapanlar hakkında siz bir şeyler yapacak mısınız? Ya da yeni yönetim kurulunu bu anlamda sıkıntılı bir süreç bekliyor mu?
Yeni yönetim kurulu oluştuktan sonra, benim yeni yönetim kurulu ile bir sorunum olmaz. Ama eski yönetim kurulundan herhangi birisi, yeni yönetimde yer alırsa onun sıkıntılı olacağını söylüyorum. Çünkü eski yönetim kurulundan ben dahil kimse yer almamalı. Alırsa geçişte yaşadığımız bütün sıkıntılar tekrar yaşanır. Ben iki yıl boyunca her gece sabahleyin hangi fitne ile karşılaşacağımı düşünerek yattım. Sabah uyandığımda bu endişe ile uyandım. Yeni yönetimin ve yeni genel başkanın bu sıkıntıları yaşamasını istemem. Benim yönetimimde benim ile ilgili sıkıntı çıkaran arkadaşlarda bir hukuki mücadelem olacak mı? Ona önümüzdeki günlerde karara vereceğim.
Siz eski yönetim kurulu üyelerinden bazılarının üyelik aidatlarını bile ödemediğini söylemiştiniz?
Ben hepsi için söylemedim onu. Ben onların hangisinin ödeyip, ödemediğini muhasebem bilir. Ben önemli bir kısmının ödemediğini düşünüyorum. Bu şunun için söylenmiş bir sözdür. Benim bazı harcamalarımın gereksiz olduğu yönünde söylemler basına yansıdı. Bende şunu söyledim; aidat bile ödemekten aciz olan insanların beyanatlar vererek Yeşilay’ı düşündüklerini söylemesi abestir. Ben Yeşilay’ı devraldığımda 11 bin lira kira geliri vardı. Hepsi o kadar. Şuan Yeşilay’da 40 kişi çalışıyor. Üstelik Yeşilay’a verilen bağışların tamamının vergi masraflarından düşürülmesini de sağladım. Bu kanunun da çıkması için ben çaba sarfettim. Meclis Başkanı’na gidip rica ettim. Gerçekten de Yeşilay’a yapılan bağışların tamamı vergi masraflarından düşürülüyor. Yani bağışlama sıkıntısı ortadan kalktı. Kim düşünüyor Yeşilay’ın bu giderlerini sormak lazım.
Son olarak yarın yeni yönetim kurulu başkanlığına kim aday olacak?
Ben onu söylemeyeyim. Bir isim var da, çalışmalarını bildiğimiz ve güvendiğimiz bir arkadaşımız. Değerli bir arkadaşımızın ismi geçiyor ama adını verip, medyaya malzeme olmasını istemem.
on5yirmi5.com