‘Van’daki Eğitim 6 Ay Ertelensin’

Olaylar
 Işıkara, "O çocuklar soğukta titreye titreye okullara gitmesin. Başbakan ve milli eğitim bakanı bana kızabilirler, ama eğitim bahar aylarında başlasın." dedi. Konuşmasında, zaman zaman...
EMOJİLE

 Işıkara, "O çocuklar soğukta titreye titreye okullara gitmesin. Başbakan ve milli eğitim bakanı bana kızabilirler, ama eğitim bahar aylarında başlasın." dedi.

Konuşmasında, zaman zaman gözleri dolan Işıkara, üniversitelerde yaz okulu uygulamasını örnek göstererek, okulların bahar aylarında açılması gerektiğini kaydetti.

‘Deprem Dede’ olarak bilinen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Bursa Şubesi’nin düzenlediği ‘Deprem Tehlikesi ve Risk Açısından Bursa’ adlı toplantıya katıldı. Gazetecilerin, gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Işıkara, 17 Ağustos depreminin ardından Marmara’da büyük bir deprem olabileceğini öne sürdü. Prof. Işıkara, Gemlik Körfezi’ndeki riske dikkat çekti. Gemlik Körfezi’nde meydana gelen depremlerin büyük bir facianın habercisi olduğunu kaydeden Işıkara, Bursa’nın büyük kısmının haritadan silinebileceğini iddia etti.

Prof. Işıkara, Bursa ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 17 Ağustos’tan önce İznik Körfezi’nde küçük depremlerin meydana geldiğini hatırlatan Işıkara, depremin yine Körfez’den vuracağını belirtti. Bursa’nın risk haritasını çizen Prof. Işıkara, "Gemlik Körfezi’nde depremler kümeleniyor. Kuzey Anadolu fay rotası Adapazarı-Geyve’de çatallanıyor. Çatallananlardan biri Sapanca, İznik Körfezi’nden 17 Ağustos’ta kendini gösterdi. İkinci çatal Geyve, Mekece, İznik Gölü’nün güneyi Gemlik Körfezi’nden vuracak. Kuzey Anadolu fay zonunun güney kolunda uzun süredir bir deprem olmadı. Bunlar iyi havadisler değil. Körfezden vuracak olan bu depremden, Bursa, tahmin ettiğimizden çok etkilenecek. Bu nedenle korkmak yerine önlem alın." dedi.

"BASIN EMEKÇİLERİNE ÇOK ÜZÜLDÜM"

Depremin değil, çürük binaların öldürdüğünü söyleyen Işıkara, "Benim de en çok üzüldüğüm konu bu. Biz bu acıları maalesef daha çok yaşayacağız. Mutlu olduğum bir haber var. Devlet bu konuda bir adım atmış vaziyette. Kent dönüşümü konusunda çok kararlı. Binaların yıkılması noktasında kararlı. Yeter diyorum, bu acıları görmeyelim, eğer bu değişimleri yapmazsak çok üzülürüz. İki basın şehidine içim titredi. Şu ana kadar sorumlular konusunda hiç bir adım görmedim. Sizden ricam, bunu takip edin. Her kim buna izin verdiyse bunu çıkarsınlar. Başbakan bu konuda kararlı. Ülkemizde bazı şeyleri örtüyorlar, örtmesinler. Kim sorumluysa o sorumluyu ortaya çıkarsınlar, her kim olursa olsun, hepimizin içi yanıyor." şeklinde konuştu.

BAŞBAKANA DESTEK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği kentsel dönüşüm yasasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Işıkara, hükümetin bu konu üzerinde kararlılıkla durması gerektiğini söyledi. Önce 7.2, ardından da 5.6 büyüklüğünde depremle sarsılan Van depremini de değerlendiren Prof. Işıkara, basın mensuplarının, Van’daki ihmaller zincirinin üzerine gitmesi gerektiğini belirterek, "Yarın o bölgede yeni bir deprem olursa bu benim için sürpriz olmaz. Utandığım nokta şu ki 5.6 büyüklüğünde bir depremde binalar yerle bir oluyor, bu kabul edilecek bir şey değil, bunun peşini bırakmayın, iki şehit verdiniz. Yeter artık, bu değişimi yapmazsak çok üzülürüz. Hayatını kaybeden iki basın mensubuna içim titredi. Her kim bunlara izin vermişse ortaya çıksın, bunun üstünü örtmesinler, çünkü hepimizin içi yanıyor." diye konuştu.

"OKULLAR BAHAR AYLARINDA AÇILSIN, ÇOCUKLAR SOĞUKTA TİTREMESİN"

Basın yayın organlarında, Kızılay’ın Van’da dağıttığı çadırların yazlık olduğu yönündeki haberlere de üzüldüğünü dile getiren Işıkara, çadırların yazlık olmadığını söyledi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e seslenen Işıkara, 14 Aralık’ta okullarda ders zilinin çalacağı Van’da, eğitimin 5-6 ay gecikmeli açılması gerektiğini söyledi. Işıkara, şöyle devam etti:

"Bana kızabilirler, kızarlarsa kızsınlar onu da söyleyeyim. Bakın 14 Aralık’ta okulları açacaklar. Şöyle ifade edeyim; okullar deprem güvenliği ise bu tatbik ediliyor, deprem güvenliği olduğu sabit olursa o okulların o çadırda yaşayan, özellikle ağırlıklı çocuklara açılması lazım. Biliyorsunuz üniversitelerde yaz okulları var. Kışın eğitim yapmayalım. Ama eğitimi 4-5 ay erteleyelim, baharda eğitime girelim, o çocuklar o soğukta titreye titreye okullara gitmesinler. O insanlara Kızılay elinden geleni yapıyor; ne kadar yaparsanız yapın kış şartları çok zor. Ben bunu ilk defa telaffuz ediyorum. Kızılay genel başkanıyla da konuştum ‘eğer sayın Başbakanla görüşürseniz bu dileğimi söyleyin’ dedim. Yaparlar yapmazlar, 6 ay o çocuklar okumasın, 6 ay geç okusun ne kaybedecek, hiçbir şey kaybetmeyecek ama o çocuk titremeyecek, öyle mi? 14 Aralık’ta açma 14 Mart’a veya 14 Nisan’a aç, yoğunlaştırılmış bir eğitimle önümüzdeki eğitim öğretim yılına o çocukları yetiştir. Kızarlarsa kızsınlar, ben en başından itibaren doğruları söyledim, yine de doğruları söylemeye devam edeceğim. O çocukları gördünüz, içim titredi, ne olursa olsun yazlık çadırlar değil ama o kadar soğuk ki yetmiyor. Yetmiyorsa o zaman başka çare bulun, bırakın eğitim öğretimi 6-8 ay erteleyin."

Zaman