Türklerle dostluğa 1000 neden sayarım

Olaylar
Mavi Marmara’ya yapılan saldırı sonrası Türkiye ile kopan ilişkileri yeniden inşa etmek için harekete geçen İsrail, Türkiye’den resmen özür diledi. Netanyahu’nun, Obama’nın da ...
EMOJİLE

Mavi Marmara’ya yapılan saldırı sonrası Türkiye ile kopan ilişkileri yeniden inşa etmek için harekete geçen İsrail, Türkiye’den resmen özür diledi. Netanyahu’nun, Obama’nın da aracılığı ile Başbakan Erdoğan’ı arayarak dilediği bu özrün yankıları devam ediyor.

İsrail cephesinden konuyla ilgili çok fazla açıklama gelmezken, Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta "tartıştığı" Şimon Peres konuştu. Peres, Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda "Türklerle dostluğa devam etmek için bin tane neden sayarım, geleceğe bakmalıyız diyor."
İşte o röportajda öne çıkan başlıklar;

"DOSTLUĞA 1000 NEDEN SAYARIM"

Geçen cuma tam Türkiye’nin bütün ilgisi kendi Kürt meselesiyle ilgili önemli gelişmelerin üzerindeyken sürpriz Beyaz Saray’dan geldi. Hep son aşamada kapısından dönülen o özrün perde arkasında ne var?
Aslında çoktandır gündemdeydi. Sanıyorum iki ülke de bir şekilde bu yanlış anlamayı bitirmek ve eski iyi ilişkilere dönmek istedi. Türkiye Müslüman dünyada İsrail’i ilk tanıyan devlettir. İlişkilerin tarihi çok daha gerilere gider. Türkler, 15. yüzyıldan itibaren Yahudilere koruma ve barınma imkânı sağlamıştır. Türkiye ile İsrail’in dost olması için 1000 tane neden sayabilirim. Tarihsel ve coğrafi yakınlıklar var. Türkiye Müslüman dünya içinde modern ve bilimsel olabilen de ilk ülkedir. Türkiye’nin son dönemde teknolojiye bu kadar önem vermesini takdirle karşılıyorum. Bilim küreselleşmeyi getirmiştir. Küreselleşme ise ırkçılığı reddeder, dinler arasında farkları da reddeder. Bütün bunlara bakınca beraber çalışmak için çok neden olduğu ortada.

"HATIRLAMAK YERİNE TERCİHİM, DÜŞÜNMEK"

İki ülkenin iyi ilişkilere sahip olması için 1000 tane neden sayabileceğinizi söylediniz. Madem öyle o nedenler son 3 yıldır neredeydi?

Yeterince yaşlıyım. Geçmişe dönecek zamanım yok. Geçmişi dikkate almamanın basit bir nedeni var; geçmiş ölüdür ve onu değiştiremezsiniz. Eğer öğrenmeye ve araştırmaya vaktim varsa bunu gelecek için kullanmak isterim.

Bu söyledikleriniz 2009 yılında Davos’ta Başbakan Erdoğan ile yaşadığınız meşhur ‘one-minute’ gerilimini de unuttuğunuz, geçmişte bıraktığınız anlamına mı geliyor?

Geçmiş geçmiştir ve geçmişi değiştiremezsiniz.

O günden hatrınızda kalan nedir?

Ben vaktimi geleceğe bakarak geçiyorum. Çoğumuz düşünmek yerine hatırlamayı tercih eder. Bense hatırlamak yerine düşünmeyi tercih ediyorum. Bunlarla zaman kaybetmek için bir neden göremiyorum. Bana ait olan anılarım var ancak bugün artık geleceğe doğru yol alalım.

Haber7.com