Türk Dizileri Kafaları Karıştırıyor

Olaylar
Muhammed Babaammi Cezayirli bir akademisyen. İslam Düşünce Tarihi profesörü olan Babaammi, ülkesinde Gülen Hareketi üzerine bir dizi konferans düzenledi. Türkiye’ye de Gülen Hareketini incelemek...
EMOJİLE

Muhammed Babaammi Cezayirli bir akademisyen. İslam Düşünce Tarihi profesörü olan Babaammi, ülkesinde Gülen Hareketi üzerine bir dizi konferans düzenledi. Türkiye’ye de Gülen Hareketini incelemek için gelen Babaammi, "Hocaefendi fikirle ameli ayrıştırmıyor" diyor.

Cezayirli İslam Düşünce Tarihi profesörü Muhammed Babaammi, geçen hafta Türkiye’deydi. Ülkesinde Fethullah Güleh hareketi üzerine bir dizi konferans düzenleyen Babammi, Türkiye’ye de Gülen hareketi üzerine araştırmalar yapmak için geldi. Arap ve İslam dünyasında en büyük sorunun akılla kalbi, fikirle vicdanı buluşturamamak olduğunu dile getiren Cezayirli profesör, "Akılla kalp, fikirle vicdan arasındaki bağı sadece Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bu kadar net ortaya koyduğunu gördüm." diyor. Bu sebeple Hocaefendi’nin fikirlerinin bugün realitede tezahürleri olduğunu kaydeden Prof. Babaammi, "Hocaefendi fikirle muameleyi, fikirle ameli ayrıştırmış bir insan değil. İkisini bütünleştirmiş ve fikirlerini hayata taşımış. Diğer İslamî hareketlerden farkı bu." şeklinde konuşuyor.

Müslümanlar düşünüyor ama yaşamıyor

Düşünce ve eylemin ayrı vadilerde olmasının İslam dünyasının en büyük problemi olduğunu dile getiren Babaammi, "Müslümanlar düşünüyorlar ancak yaşamıyorlar." diyor. Akıl ve kalbi, fikir ve vicdanı birleştirme ve sosyal hayata bunu tezahür ettirme modelini ‘Fethullah Gülen modeli’ olarak adlandıran Babaammi, "Bu modeli de Arap dünyasına uygulayabilirsek, Arap dünyasının kadimden beri içerisinde bulunduğu probleme çok kolay bir çözüm bulunmuş olacak. Üstelik bu yabancısı olmadığı ve kendi öz kaynaklarından çıkmış bir hareket olacağı için kabul görecektir." şeklinde konuşuyor.

Batı’da, insanî değerler, arkadaşlık ve kardeşlikten uzak ve tamamen prensipler ve ilkeler üzerinden yürüyen bir işleyişin, Doğu’da ise uhuvvet, kardeşlik ve sadakatin hakim olduğu fakat tamamen gevşemiş, disiplinden kopmuş bir işleyişin hakim olduğunu aktaran Cezayirli profesör, her iki işleyişin de problemli olduğuna dikkat çekiyor. "Hocaefendi’nin bu ikisini birleştirdiğini görüyoruz. İlkeler ve disiplin de var fakat bir taraftan fedakârlık, kardeşlik de var. Bu ayrışma faslı, hizmeti diğerlerinden ayıran en önemli nokta." tespitinde bulunan Prof. Babaammi, Arap dünyasının şu anda fikir değişimleri ile büyük bir ateşin içine düştüğünü belirtiyor. "Aslında bahar dedikleri şey insanları bir ateşin içine attı." diyen Cezayirli profesör, Arap dünyasının bir çözüm beklediğini ve en güzel modelin de Hocaefendi’nin hareketinde olduğunu kaydediyor. Babaammi; "Hocaefendi, kurulu düzene karşı çıkan, alternatif üreten bir genç nesil, altın nesil aradığını yıllardır söylüyor. Bütün projesini buna bina etmiş. Ama Hocaefendi’nin devrimciliği sokakta yürüyerek değil. Hocaefendi’nin dalgaları kıyıya çarpıp yıkan dalgalar değil, yavaş yavaş bütün seviyeyi yükselten dalgalardır." diyor.

Arap dünyasının Türkiye ve Osmanlı’yı Kanuni Sultan Süleyman’ın anlatıldığı ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi dizilerden tanıdığını vurgulayan Prof. Babaammi, dezenformasyona uğrayan düşüncelerin bu tür dizilerle daha da karıştığını söylüyor.

‘Hocaefendi’yi, Arapçaya tercüme edilen kitaplarla tanıdım’

Fethullah Gülen Hocaefendi’yi Arapçaya tercüme edilen 13 kitabı vesilesiyle tanıdığını belirten Prof. Babaammi, "Hocaefendi’nin yeterince anlaşılamadığını düşünüyorum." diyor. Cezayirli profesör, "Okuduğum kitaplarında Hocaefendi’nin nevi şahsına münhasır 2 bin kavramı çıkardım. Her bir kavrama Hocaefendi’nin ilk kelime anlamından farklı olarak özel ve yeni anlamlar yüklediğini gördüm. Bu, Hocaefendi’nin fikrî hayatının ne kadar zengin olduğunu gösteriyor." diyor. Hocaefendi’nin yazı başlıkları ve kitaplara verdiği isimlerin bile farklı manalar içerdiğini kaydeden Prof. Babaammi, "Mesela Kendi Dünyamıza Doğru kitabının adı öyle. ‘Biz Kendi Medeniyetimizi Bina Ediyoruz’ diye tercüme edilebilir bu normalde. Cümle ‘Ve Nahnü’ yani ‘Ve Biz’ diye başlıyor. Arap dünyasında hiçbir kitap "Ve Biz" diye başlamaz. ‘Ve Biz’ derken ta Peygamber Efendimiz’den bu yana devam eden silsilenin devamı olarak ‘Ve Biz’ demektir." açıklamasını yapıyor.

Zaman