Terör Finansmanı yasasına STK’lardan tepki

Olaylar
OECD bünyesinde kurulan ve Türkiye’nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü(FAFT)’nün "Uluslararası Terörizmle Mücadele Yasa Tasarısı", dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşüler...
EMOJİLE

OECD bünyesinde kurulan ve Türkiye’nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü(FAFT)’nün "Uluslararası Terörizmle Mücadele Yasa Tasarısı", dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi.

Bugün, konuyu değerlendirmek üzere Akabe Vakfı, AKDAV, Araştırma ve Kültür Vakfı, Anadolu Platformu, ASDER, Deniz Feneri Derneği, Fatih Akıncıları, Garip-Der, Hikmet Vakfı, İHH, İMKANDER, İnsan ve Medeniyet Hareketi, MAZLUMDER, Özgür-Der, Sadakataşı Derneği, TGTV, Uluslararası Hukukçular Birliği ve Yardımeli Derneği MAZLUMDER’in öncülüğünde Reşadiye Otel’de bir araya gelerek bir basın toplantısı gerçekleştirdiler.

Toplantıda ilk olarak MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar söz konusu kanunun bir akıl tutulması olduğunu ifade etti. Sarıyaşar, "Umuyoruz bu toplantı dün kabul edilen kanunun yeniden ele alınması ve iptali için bir vesile olur. BM Güvenlik Konseyini oluşturan çetenin oluşturduğu küresel istikbara karşı duyarlı olmak hepimizin sorumluluğu" diyerek ortak basın açıklaması metnini okudu.

Basın açıklaması metninin okunmasının ardından ise MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal şunları söyledi: "Özü itibariyle siyasi bir bakış açısını gerektiren terörizm kavramını dünya egemenlerinin tanımlayarak tüm dünyaya dayatmaları egemenlik sisteminin yeniden inşası anlamına geliyor. Konu ile ilgili çekincelerimizi yetkili kurumlara ileterek bu kanunun yeniden ele alınmasını talep ediyoruz".

Uluslararası Hukukçular Birliği Başkanı Necati Ceylan, özellikle insani yardım faaliyetleri yapan kurumların önünün kesilmek istendiğini, yasanın iptal edilmesi için kamuoyu oluşturulması gerektiğini belirterek "Bu yasa, Allah’ın bize verdiği temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunmadır" dedi.

AKV adına Şemsettin Özdemir ise konuşmasında "Bu yasa çıkmamalıydı. Kimse biz uzun zaman daha buradayız nasıl olsa diye düşünmemeli. Umarız bu hatadan dönülür"

Anadolu Platformu adına konuşan Ahmet Çamurluoğlu, yasanın TBMM’den geçmesinin Türkiye’nin kendi ayağına kurşun sıkması anlamına geldiğini söyleyerek, "Türiye güçlü bir devlet olduğunu söylüyor. Türkiye gerekirse FAFT’dan çıkarak onurlu bir davranış ortaya koyabilir" dedi.

İnsan ve Medeniyet Hareketi’nden Yusuf Bayram Karaboyun, dünya üstünde terör estiren egemenlerin tehdit olarak algıladıkları kişi ve kurumları, terörü finanse ediyor suçlamasıyla bertaraf ettiklerini ifade ederek "Bu yasa 11 Eylül ve 28 Şubat’ı aratmayacak bir yasadır" dedi.

ASDER adına konuşan Reşat Fidan 2. Dünya Savaşı galiplerinin İslam Coğrafyasındaki planlarını gerçekleştirmeden önce kendi planlarımızı oluşturmamız gerektiğini belirterek yasanın cumhurbaşkanından geri dönmesini beklediklerini söyledi.

Akabe Vakfı’ndan Nasuhi Güngör de konuşmasında söz konusu yasanın İslam’ın sesinin kısılması, Siyonizmin kaleyi içten fethetme çalışması olduğunu belirterek "Yasanın tekrar gündeme getirilerek kaldırılmasını istiyoruz. Biz bu filmleri her zaman seyretmeye duçar kalıyoruz. Bundan sonra daha iradeli, daha şuurlu davranmalıyız" dedi.

Özgür-Der adına konuşan Rıdvan Kaya ise, gerçek terörist devletlerin terörün tanımını kendilerinin yaparak bu tarz yasaların önlerine getirildiğini belirterek şunları söyledi: "Terörü devletlere karşı değil de sivillere karşı bir eylem olarak görürsek terörizm ABD’nin Afganistan’da, İsrail’in Filistin’de, Rusya’nın Çeçenistan’da yaptığıdır. Bu yasayı her vesileyle kabul etmediğimizi ortaya koyacağız. Bu yasa Türkiye için kara bir leke olacaktır."

Fatih Akıncıları’ndan Mehmet Şahin konuşmasında şunları söyledi: "Bizim bir Müslüman olarak bu yasayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bize göre iki büyük terör vardır; ABD ve İsrail. Bugün insanlık, vicdanının sesini dinleyerek bu iki güce karşı seslerini yükseltmelidir. Bu yasanın takipçisi olacağız. Türkiye’de TMK’nın baştan sona değiştirilmesi gerekiyorken mağduriyet yaratacak yeni yasalar kabul ediliyor. Biz adalet ve hukuk talep ediyoruz."

Hikmet Vakfı adına konuşan Halil Kaya ise insani değerlere ve özgülüklere aykırı olan yasayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek "Unutmayın, hukuk hepimize lazım olacaktır. Bu yasa en temel hukuki değerlere aykırıdır" dedi.

İHH’dan İzzet Şahin de bir konuşma yaparak "Bizler yardım kuruluşları olarak gittiğimiz bölgelere yardım götürmekle kalmıyor orada egemen güçlerin yarattığı krizleri, ihlalleri raporlar hazırlayıp kamuoyuna sunuyoruz. Egemen güçler bundan rahatsız oldular. Mağdurların yalnız kalacak olması da büyük bir endişedir bizim için. Biz Gazze’de bir çocuğa yardım götürdüğümüzde bunun adı terör oluyor, ama İsrail’e açık bir şekilde silah yardımı yapan kurumların yaptığı normal görülüyorsa bu yasa daha da anlaşılmaz, kabul edilmesi inanılmaz bir olaydır. Bu hatanın telafi edileceğini ümit ediyoruz" dedi.

Özbekler Birliği ve İMKANDER adına konuşan Adem Çevik, bu yasanın kabulü ile birçok kişinin yardım yapmaya çekineceklerine dikkat çekerek "Müslümanlar olarak helak olmamak için sessiz kalmamalıyız" dedi.

Deniz Feneri’nden Galip Kapusuz ise yetililere seslenerek yasanın bir an önce kaldırılmasını talep ettiklerini söyledi. Garip-Der adına bir konuşma yapan Abdurrahman Koç ise "Bu tür yasaların bizim direncimizi kırmaması lazım. Tarihte hakkın ikame edildiğini, hak sahiplerinin özgürleştiğini biliyoruz. Çalışmalarımıza devam etmeliyiz" dedi.

Yardımeli Derneği’nden Osman İlhan da bir konuşma yaparak şunları söyledi: "Bu yasa, küresel hegemonik güçlerin yine küresel güçler tarafından mağdur bırakılan toplumlara yardım eden, küresel şefkat hareketi gerçekleştiren çalışmalara darbesi olacaktır".

Toplantıda son olarak Sadakataşı Derneği Başkanı Kemal Özdal, "Türkiye’de bulunan sivil toplum kuruluşları, henüz Türkiye’nin büyükelçisinin bile olmadığı birçok ülkeye yardımda bulunuyorlar. Bu durum, yasanın dayatılarak çıkarılma sebebini bize açıklıyor" dedi.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu