‘Şişli’yi çok rahat kazanacağız’

Olaylar
İstanbul’un en önemli ilçelerinden biri olan Şişli 30 Mart seçimlerinde iki partinin çekişmesine sahne olacak. Geçmiş dönemlere bakıldığında iki aday da yeni. Şişli Belediye başkanı Mustafa Sarı...
EMOJİLE

İstanbul’un en önemli ilçelerinden biri olan Şişli 30 Mart seçimlerinde iki partinin çekişmesine sahne olacak. Geçmiş dönemlere bakıldığında iki aday da yeni. Şişli Belediye başkanı Mustafa Sarıgül İstanbul adayı olunca CHP buradan İnönü’nün torunu olan aynı zaman Şişli Belediye Başkan yardımcısı Hayri İnönü’yü aday gösterdi. AK Parti adayı Mukadder Başeğmez ise siyasetin tecrübeli isimi. Başeğmez eski milletvekili. 2004 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir adayı olan Başeğmez çeşitli STK’larda yöneticilik yaptı. Başeğmez siyasetin en zor zamanlarında tavrını hep milletten yana koymuş hoşgörü ödülüne sahip bir siyasetçi.

Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan ve Yayın Koordinatörü Osman Ateşli’nin sorularını yanıtlayan Başeğmez, Şişli’nin artık AK Partili bir Belediye olduğunu söylüyor. Şimdiye kadar yaptığı çalışmalardan ve yapacaklarından bahseden tecrübeli siyasetçi Şişli’nin çöp dağlarıyla yaşadığını ve bazı yerlerde suların akmadığından bashetti.

“BU ADAYLIK BENİ ÇOK MUTLU ETTİ”

Sayın Başbakan’ın sürpriz tercihlerinden birisiniz.Son güne kadar hiç kimse bilmiyordu belkide. Hatta biz onun arka sürecininde nasıl olduğunu öğrenmiştik. Teklifi aldığınız anlalatır mısınız bize?

Akşam üzeri evime gidiyordum. Ekrem Erdem Bey aradı “Tayyip Bey ile toplantıdayız” dedi üst grup yukarıda beni bekliyor ben sana telefon etmek için çıktım, Şişli belediye başkan adayı yapmak istiyoruz seni paslandın oralarda dedi. Bende dedim ki şimdi adaylık zamanı değil Tayyip Bey yalın kılıç savaşıyor gerçekten ciddi bir mücadele veriyor. Bana daha hamallık iş yok mu? Gideyim köy köy, şehir şehir, meydan meydan dolaşayım. Bu yaştan sonra bizi başkanlık falan kesmez dedim. O da peki dedi. Gitti gidiş o gidiş. 10 dakika sonra internette ismimiz çıktı. Evi arıyolar, çocukları arıyolar kimse inanmıyor. Beni arıyorlar tebrik etmek için, ben inanmıyorum. Benim niye haberim yok falan diyorum. Böyle müthiş sürpriz bir şey oldu. Benim içinde onur verici bir şey oldu tabii. Çünkü Bağcılar, Esenyurt, Esenler olsaydı oralarda %50 oy oranı var, kazanması garanti. O zaman bana bir başkanlık vermiş olurdu. Bu da benim işime gelmezdi. Bundan önce hiç AK Partili olmamış bir belediyenin, İstanbul’un merkezinde bir yerin bana adaylığının verilmiş olması beni mutlu etti. Olursa güzel olur kıymetli olur. Olmazsa da yine rahatımıza bakarız.

VATANDAŞ DİYOR Kİ; “ÇALIŞMANA GEREK YOK. ŞİŞLİ SENİN ARTIK”

Siz tabii çok tecrübeli bir isimsiniz. 3 dönem milletvekilliği yaptınız yanlış hatırlamıyorsam. Siyasetin içinden gelen, kökünden gelen, meydanları bilen, halkın ruhunu bilen birisiniz. Şişli de nasıl bir manzarayla karşılaştınız? Teveccüh, ilgi nasıl?

Ben şimdiye kadar pek çok seçime girdim.1987 den beri adaylıklarım var. Gerçekten olağanüstü bir teveccüh ve güzellik. Bende yanılıyor olabilirim diye düşündüm. Geçen Kadir Topbaş Bey ile gezdik otobüsün üstünde. Kadir Topbaş elhamdülillah demekten, heyecanlanmaktan milleti selamlamayı unuttu. Aman Allah, bu ne ya Elhamdülillah diyerek gezdi hep. En sosyetik kesimden gecekondu kesime kadar halk bizi destekledi. Allah için Kadir Bey de çok seviliyor. Bu millet nankör değil, bu millet yapılan hizmetlere karşı nankörlük yapmaz, mayası temizdir. Bu millet ihaneti affetmez, nankörlüğü affetmez. O bakımdan gördüğüm kadarıyla olan biten işleri dikkatle takip ediyor ve hizmet değerlerini bağrına basıyor. Çok iyi, çok güzel bir atmosferle karşı karşıyayım. Bana çok kişi diyor ki git hemşehrim evinde yat ne dolaşıyorsun, yorulma boş yere sen buranın başkanısın diyor. Bu defa tamam diyorlar.

“ŞİŞLİ ESKİ İSTANBUL GİBİ HİÇBİR SORUN HALLEDİLMEMİŞ”

Sarıgül daha çok lokal çalışmayı seven biraz da vitrinci bir adam. Yani az çok o bölgeyi bildiğim için söylüyorum. Şişli’nin geri kalan kısmında sanki bir atıllık söz konusu. Bunun da bir tepkisi var mı halkın Sarıgül’ün yönetiminde size teveccühün artmasında?

Yani sizin yorumunuzda doğru değil işte şuraya hizmet yapmışta buraya yapmamış falan.Öyle bir şey yok .Şişli nin güzel yerleri, güzel mahalleleri var ama zaten vardı.Yani hiç çalışmasanda o güzellik olacaktır.Osmanbey de esnaf yapıyor. Valikonağı Caddesi, Nişantaşı… Buralar güzel semtler. İstanbul un merkezi Şişli.Ama yazık kı merkezi kenarları var.Her tarafı kenar.Her tarafı varoş.Feriköy,Kuştepe,Fulya,Paşa Mahallesii… Dolu say sayabildiğin kadar.94 ten evvel İstanbul’a el değmiş miydi. Şurada eşşek eti kesilip yediriliyordu.Şurada Haliç lağım kıyısına dönmüştü.Marmara dolmak üzereydi Haliç gibi. Büyük bir köy halinde gecekondu şehri İstanbul. Devlet yok, millet yok, zehir soluyorsun. Sular akmıyor falan.. Şimdi cennet bahçesine dönmüş İstanbul. Orası da aynı 94 öncesi. Gezelim Şişli’nin sokaklarını eski İstanbul’u göreceksiniz.

“ESNAFA BASKI VAR”

Sayın Sarıgül geçmişi yaşatacağız diyordu sanırım birazda ondan.

Gelsin yaşatsın, evet Bundan dolayımı tepki bilmiyorum ama artık yeter diye bağıranlar var, bizi kurtar diyenler var. Birtakım yönetim baskılarıda oluşmuş. Esnaf böyle sağa sola bakıyor bana selam verirken. Öyle bir çekince var neden bilemiyorum. Sindirilmişler.

Şişli İstanbul’un farklı seçme profiline sahip bir bölgesi gibi duruyor.

Hayır yanılıyorsunuz. Kağıthane ne, ise Esenler ne ise, Bağcılar ne ise Şişli de o.

“EMANET OYLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ”

En azından oradakiler kendilerinin varoş olmadıklarını iddia ediyorlar…

Toplumun en lüks kesimiyle en alt kesimi yan yana yaşıyor. Barış içinde yaşıyor. Bundan dolayı da tebrik ederim ama seçim almak için orası çok farklı bir yer değil. Hovardalığı Sayın Sarıgül uygulamıştır. Doğru siyaset yapmış. O klasik CHP standardının dışına çıkmış Refah Partiliyi oynamış, gelmiş bir AK Partiliyi oynamış. Adam işi biliyor. Gelmiş cenaze namazında dikilmemiş, safa durmuş, namaz kılmış. Mevlidine gitmiş, Cemevine gitmiş, Camiisine gitmiş, Kilisesine gitmiş. Bu halk bilirsiniz ki kendi yanında gördüğü, kendi değerlerine sahip çıkan insanları tutar kaldırır. Kendi inanç değerlerine, değer yargılarına, töresine, kültürüne sahip çıkan. Tepeden bakmayacak. Başı kapalı biri görünce öcü diyen insanlar var ya da oo bacım diyip yanında duranlar var. Bundan dolayı onu dışlamayan, ötekileştirmeyen bir anlayışla orda bizim oylarımızı almış. Şimdi biz geldik, oylarımız geri geliyor. Olay bu.

“ŞİŞLİ’Yİ ÇOK RAHAT KAZANACAĞIZ”

Peki seçimler için ne bekliyorsunuz?

Şişli genelinde soruyorsanız,halkın bana söylediği kadarıyla büyük bir başarıyla çıkacağız inşallah.

Belli bir bant var mı bildiğiniz?

Çok ciddi sürprizlerimiz olucak inşallah başarıyla çıkacağız.

“PARALEL YAPI TAM BİR NANKÖRLÜK İÇİNDE”

17 Aralık sonrası bir entresan karşılıklı mücadele süreci yaşandı. Bunun için neler söyleyeceksiniz?

O 17 Aralık zaten Ak Parti yi patlatan, beni de AK Partili yapan olaydır. Yoksa ben mesafeli duruyordum. Devleti tahrip eden bir yapıyla iç içe olursanız tabi ben mesafeli dururum. Çünkü devlet lazım bize devleti olmayanın dini de olmaz. Yani sen tut bir Genelkurmay Başkanını terör örgütünün başı diye içeri at. Bu benim haysiyetime dokunmuş bir darbedir. Ben Cemil Çiçek’in ağzından duydum. Diyordu ki artık yargı mesajı alsın. Bu defa bile Anayasa Mahkemesi çıkar bu adamı diyor, bekliyor. Bu ülkede teneffüs zili 5 dakika geç çalsa üniversite öğrencileri çıldırır. Sen adamı 24 saat neden tutuyorsun? Bu kadar taraflı, bu kadar düşmanca bir yargı anlayışı olamaz. Şimdi hükümetin adamlarını niye yargılatmıyorsun? Bu yargıyla kimseyi yargılatmamak lazım. Hatta ben Bedrettin Dalan’ı tebrik ediyorum. İyi ki kaçtı da kurtuldu bunların elinden. Çünkü sağlam terazisi yok ki adamın, ne tartacağı belli değil. Ben senin neyine güveneyim? Bundan dolayı bu 17 Aralık meselesi gerçekten AK Parti’yi parti yaptı. Ona oy verenler coşkuyla oy veriyor, meydanları dolduranlar coşkuyla yürekleriyle geliyorlar oralara. Eskiden bayraklarıyla geliyorlardı, parti için toplantı olsun diye geliyorlardı şimdi yürekleriyle geliyorlar, aşkla geliyorlar ve bunun çok ciddi bir mesele olduğunu görüyorlar. Devletin şirazesinin yerine oturması lazım. Zıvanadan çıkmaması lazım. Dinin oturması lazım. Bu nedir ya? Ahmet’in, Mehmet’in üfürükleriyle din yürümez. Memlekette bir tele sapıklık var. Bir namertlik, kalleşlik, bir nankörlük var ve bütün bunlar maalesef din üzerinden yapılıyor. Vatan düşmanları, din düşmanları bir taşla kaç kuş vuruyor biliyor musunuz? Bir yandan Müslüman olduğunu söyleyen iktidarları kıyamete kadar hırsız falan diye andıracak, hatırlatacak. Kaç yerden kaç tahribat her şey ortada.

“DEVLETTE İKİ BAŞLILIK OLMAZ”

 Bu noktaya getiren hatalar sizce neydi?

Ben Peygamber Efendimiz’in bir hadisiyle cevap vereyim “Müslüman aldatmaz, ama aldanabilir. Aldatan bizden değildir.” Tayyip Bey şimdi meydan meydan dolaşıyor, aldandım diyor. Fazlası konuşulmaz bunun, niye aldandın denmez. Niye hata yaptın denmez. Benim ülkemin insanları bana iş ver aş ver diyorsa, kadroysa, sınavı kazanmışsa niye iş vermeyeyim? Mesela ben belediye başkanlığına adayım. Şişli de 20 bin seçmenim var sadece Ermenilerden. Ermeniler temsil edilmeyecek mi mecliste, edilecek tabi ki. Onlara iş vermeyecek miyim? Vereceğim. Ama onlar biz Patrik’ten emir alır ona göre çalışırız derlerse belediye başkanlığı yapamam. Ermeni cemaatini temsil edebilirsin, onlara hizmet edebilirsin fakat onlardan emir alırsan iki başlılık olur. İki başlı şirketler bile ayakta duramaz bırakın belediyeyi.

“EY BAHÇELİ EY KILIÇDAROĞLU SİZİN DERDİNİZ NE?”

Şimdi yargıyı ele geçirecen, sorguyu ele geçirecen, polisi, askeri, bilmem ne bakanlığı… Hepsi senin olsun. Ama yasalarla yönetilir bu ülke. Bu devletin tahribatı demektir. Buna da kimse izin vermez. Bu bakımdan millet bunu anlıyor. Millet tabii bir devlet refleksiyle Tayyip Bey’e sahip çıkıyor. Yoksa bunun 10’da 1’i iktidarlığı götürür.Bu kadar şahibenin bu kadar iddianın havada uçuştuğu gerçek yalan. Toplum şunu görüyor; ben Ukrayna olmayacağım, ben Suriye olmayacağım. Ben Başbakanımı Kaddafi gibi meydanlarda linç ettirmeyeceğim. Ben milli idaremi kimseye teslim etmeyeceğim. Bu işin altında bir hinoğluhinlik var. Halk biliyor ki bir muhtarın oğlunu bile tutup karakola götüremezsin. Ayıp olur, günah olur, komisere biri telefon eder falan. İçişleri Bakanı’nın oğlunu veya Başbakan’ın oğlunu alıp karakola götürmeye çalışıyorsun. Bunun için çok güçlü olacaksın, ya da çok büyülenmiş olacaksın. Büyü demişken; hobbit filminde bir ülkenin kralı bir başka ülkeye gidip diyor ki “Benim halkım büyü ile yönetilen, gizli bir ordu tarafından işgal edildi, lütfen bana yardımcı olun.” Türkiye’nin bugünkü durumunu gösteriyor. Büyü ile yönetilen gizli bir ordu adeta. Bir ülkenin son derece üzerinde durulması gereken meselesi şudur ki Başbakan ile Cumhurbaşkanlığı’nı dinliyorsun da bunları nereye servis ediyorsun.Senin eline geçiyorda başkalarının eline geçmez mi? Bu ne ihanet. Akıllı olsa iktidarı bu yönde sıkıştırır. Bu herifleri niye böyle tahrip ettiniz? Bu ne ya yılanı, çiyanı doldurmuşsunuz her tarafa demesi lazımken o yılanla, çiyanla iş birliğine gidiyor. Biz o işten kazık yedik senin derdin ne ey Bahçeli, ey Kılıçdaroğlu. Gel yardım et ya temizleyelim ya da de ki sen hata yaptın biz yapmayacağız.

Görevden alınmaları gündeme getiriliyor mesela…

Sabaha kadar dinliyorum. Şu kadar polis yer değiştirdi diyorlar. Ne biliyorsun, listesi sana mı geliyor. Bunların hukukunu korumak güzel bir şey. Tekel işçilererinin hukukunu niye korumadın? Karabük işçileri hakkında, maden işçileri hakkında en ufak bi duyarlılığın oldu mu? Hayır.

“AZINLIKLAR BİZİM MECLİSİMİZDE OLACAK”

Azınlık seçmenlerle aranız nasıl?

Hepsiyle aram çok iyi. Ben milletvekiliyken hoşgörülü ödüllü bir vekildim. Şimdi Ermeni patrikiyle görüşmemde onlara ait bazı taşınmazlar hakkında yardımcı olacağımı söyledim. Zaten şimdiye kadar alamadıkları haklarını Başbakan Erdoğan ve hükümeti zamanında aldıklarını onlar da söylüyor. Ermeniler meclisimizde olacaklar. Şişli’yi hep beraber yöneteceğiz.

Son olarak Şişli halkına neler söylemek istersiniz?

Şişli halkı bundan sonra eminim ki, hizmete oy verecek. Şişli dünyanın en yaşanabilir ilçesi olacak ve dünyadaki markalarıyla yarışır hale gelecek. Bu yüzden Şişli’de yaşayan vatandaşlarımız buna oy vermeli. Ya dünya markası Şişli ya çöplerin sokaklardan taştığı Şişli. Vatandaşlarımızdan bunu düşünerek sandık başına gitmelerini istiyorum.