Sendikalar anlaştı memur yarın grevde

Olaylar
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim Bir-Sen olarak, 23 Mayıs’ta, bir gün iş bırakma kararı aldıklarını belirterek, ”Kamu-Sen ve KESK eylem kararı aldığı için ondan kaçmak ve o g...
EMOJİLE

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim Bir-Sen olarak, 23 Mayıs’ta, bir gün iş bırakma kararı aldıklarını belirterek, ”Kamu-Sen ve KESK eylem kararı aldığı için ondan kaçmak ve o güne sığınmak gibi bir derdimiz yok.

Aynı gün, aynı amaçla iş bırakma eylemi yapacağız ama aynı mekanlarda basın açıklaması, eylem açıklamaları yapmayacağız” dedi.

Gündoğdu, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, toplu sözleşme sürecinin, kamu iş veren heyetinin, ”Şunu verirsem Türkiye’ye maliyeti ne olur” diye sadece paranın rakamsal değerini hesaplaması ve ”Vermezsem Türkiye ne kaybeder” sorusunu hiç sormaması sonucu uzlaşmazlıkla sonuçlandığını söyledi.

Maliye Bakanlığının, 2002 yılından 2012 yılına kadar maaşlarda yapılan artışlarla, enflasyonun üzerine ne kadar verdiklerine dair rakamlar açıkladığını, ancak Maliye Bakanı’nın rakamlar sonrasında soru almadığını belirten Gündoğdu, şunları kaydetti:

”Sorun belli, Türkiye eğer büyüyorsa biz bu büyümeden payı istedik ya da Türkiye, Maliye Bakanı, diğer yetkililerin yansıttığı gibi ekonomide işler rayında değil, birileri rol yapıyor. Bu iki soruya cevap aradık. Avrupalıysak Avrupa’nın, dünyanın krizi en iyi yöneten ülkesiysek bunu memurlar da hissetsin, Afrika ülkesiysek bizde bilelim, taleplerimizi gözden geçirelim. Hangi statüye girdiğimize dair bir cevap verilmedi.

‘Ama enflasyona ezdirmedik’ rakamları yerine, Sayın Maliye Bakanına soruyorum, 2011 yılında bu ülke yüzde 8,5 oranında büyümedi mi? 2011 enflasyonu yüzde 10,5 gerçekleşmedi mi? Şu anda ilk 4 aylık enflasyon 3,05, bunun yıllığa tekabül eden oranı yüzde 11’in üzerinde değil mi?

Sizin 74 milyondan vergi ve harçlar olmak üzere alacağınız bu oran, yeniden değerleme oranı yüzde 10,26 değil mi? Devlet olarak milletten harcını, vergisini alırken, ona bir limit belirliyorsunuz. Yeniden değerleme oranı yüzde 10,26. Öyleyse bunun altında zam teklifi yapmak bile kendi kendinize ters düşmek olmaz mı? Bu sorulara cevap aradık ama verilen cevaplar inandırıcı değildi.”

Diyaloğu, diyalog esnasında sivil baskı unsuru olmayı ama diyalogların bittiği yerde gerekli tepkiyi vermeyi sendikal ilkeler içerisinde olmazsa olmaz olarak gördüklerini dile getiren Gündoğdu, ”Hükümetin, Kamu İşveren Heyeti’nin 14 Mayıs günü getirdiği teklife de ‘dağ fare bile doğurmadı’ diyerek olabilecek en ağır eleştiriyi yaptık. Bugün gelinen noktada, toplu sözleşme uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Sorumlusu kamu işveren heyetidir, sorumlu Maliye Bakanlığı yetkilileri ve sorumlusu Hükümettir” ifadelerini kullandı.

Perşembe günü hizmet kollarıyla birlikte Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na müracaatta bulunacaklarını, bunun öncesinde neler yapılacağı konusunda da Başkanlar Kurulu’nun yeni kararlar aldığını belirten Gündoğdu, şöyle devam etti:

”Eğitim-Bir-Sen olarak bir gün iş bırakma kararı aldık. Bunu da yarın gerçekleştireceğiz. Türkiye genelinde hizmet üretmeme, iş bırakma eylem kararı ve Ankara’da oturma eylemi yapacağız. Perşembe günü de büyük bir katılımla biz buradan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na müracaata, eylem yaparak gideceğiz. Türkiye genelinde de Memur-Sen il temsilciliklerimizi bu talepleri yeniden dillendirerek bizim Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na gidişimize destek olacaklar.”

Gündoğdu, 29 Mayıs akşamı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ndan beklentilerinin karşılanmadığı bir tablonun çıkması durumunda ise 30 Mayıs günü Başkanlar Kurulu’nu olağanüstü toplama kararı aldıklarını, ondan sonraki süreci bu kurul tarafından belirleneceğini kaydetti.

Gündoğdu, bir gazetecinin, iş bırakma eylemiyle ilgili olarak, KESK ve Kamu-Sen ile birlikte hareket edip etmeyeceklerini sorması üzerine, ”Kamu-Sen ve KESK eylem kararı aldığı için ondan kaçmak veya o güne sığınmak gibi bir derdimiz yok. Ayın gün, aynı amaçla iş bırakma eylemi yapacağız ama aynı mekanlarda basın açıklaması, eylem açıklamaları yapmayacağız. Amaç tabloyu boykot etmek, ortak. İşi bırakacağımız okullar aynı, ortak. Okuldan ayrıldıktan sonra bir araya gelip, tabloyu kabul etmeme içeriklerimiz, mekanlarımız farklı olacak” dedi.

”Eylemi zayıflatma yaklaşımı sonuç vermeyecektir”

”Memurun iş bırakma eyleminin hukuka aykırılık taşıyıp taşımadığının” sorulması üzerine de Gündoğdu, şunları söyledi:

”Memurumuz, Memur-Sen hukuka saygılıdır. Keşke iş bırakma durumunda hissetmeyeceğimiz tabloyu oluştursalardı. Keşke Kamu İşveren Heyeti, heyet başkanı hukuka saygılı olup beklentilere cevap verseydi.

Burada kastedilen memurun, henüz grev hakkının olamaması ise bu doğrudur ama uluslararası anlaşmalar gereği attığımız imzalar var ve Anayasa’nın 90. maddesi, ‘iç hukuk mu uluslararası hukuk mu’ sorusu sorulduğunda uluslararası hukukun önde geldiği gerçeğini ortaya koyuyor.

Anayasa’nın 90. maddesine göre bu kararımızı, Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi olarak aldık. Bu hukuka uygun karardır. ‘Hukuka uyarlar’ diye eylemi zayıflatma yaklaşımı sonuç vermeyecektir.”

”Bir sefer de enflasyonu biz ezelim”

Gündoğdu, bir başka gazetecinin de hükümet yetkililerinin Türkiye bütçesinin 3’te 1’inin personele ayrıldığını, diğer 70 milyonun hakkını da düşünmek zorunda olduklarını belirttiğini anımsatarak, ”Bu durumda, Memur-Sen olarak taleplerinizi kamuoyuna anlatmada zorluk yaşayabilir misiniz” şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi:

”İstediğimiz şey şu; Türkiye bugün ekonomisi iyi yolda, bütçesi büyüyor, pastası büyüyor. Dün kriz vardı, bu krizde, memura dediler ki ‘sabırlı ol, dünya yanıyor, Türkiye yanıyor’. Sermaye sahiplerine ne dediler, ne istiyorsun kardeşim? ‘Elimde ürettiğim mal var, ÖTV indirimi yaparsanız bütün arabalarımı satarım’ dediler.

Yüzde 8 ÖTV indirimi yapıldı. Sermaye bir kuruş indirim yaptı mı? Yapmadı. Son 5 yılda batan banka görmediğim gibi kar marjıyla hava atmayan banka da görmedim. Şimdi kriz varsa, bankacıyla biz aynı ülkede yaşıyoruz, bedeli beraber ödeyelim.

Kriz bitti, büyüdüysek, o büyümeden payı görelim. Enflasyona ezdirmediler, evet ama bir sefer de enflasyonu biz ezelim. İktidarın 1. yılı, sabırlı olun, 3 yıl sonra, 5. yılı, 7. yılı, 9. yılı, 10. yılı, sabır, sabır… Sabır taşı çatlıyor.

Yarın Eğitim-Bir-Sen özeliyle öğretmenlerin ortaya koyacağı eylem, bir tıkanma noktasıdır, sosyal patlamadır, ‘artık tahammül edecek gücümüz kalmadı’ serzenişidir. Bunu, yetkililer iyi okurlarsa Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda hala tamir etme yanı var.”

AA