Saçan’ın gözlerinde pişmanlık yoktu

Olaylar
İŞKENCECİSİYLE DARBE KOMİSYONU’NDA YÜZLEŞEN KARACA 11 YIL sonra işkencecisiyle Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda göz göze gelen AK Parti İstanbul milletvekili Harun Karaca o an nele...
EMOJİLE

İŞKENCECİSİYLE DARBE KOMİSYONU’NDA YÜZLEŞEN KARACA

11 YIL sonra işkencecisiyle Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda göz göze gelen AK Parti İstanbul milletvekili Harun Karaca o an neler yaşadığını STAR’a anlattı. 2001 yılında AKBİL soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından 4 gün boyunca işkence edilen Karaca, yaşadıklarını şöyle anlattı:

Beni karşısında görünce şok oldu

Saçan ile o günden sonra ilk kez karşılaştım. Onun ifade vermeye geleceğini öğrendiğimde ben de orada olmak istedim. Komisyona kendim gittim. Beni orada göreceğini tahmin etmiyordu. Karşısında görünce tepki gösterdi. Ülkemiz adına üzüldüm komisyonda. O günleri keşke yaşamasaydık dedim. Hem millete hem bize bir travmadır.

Akbil soruşturması 9 Nisan 1999’da İstanbul Valiliği’nin emniyete yazdığı yazıyla başladı. Soruşturma kalpazanlık, rüşvet, irtikat olarak başlatıldı ve dava açıldı. 1999 yılında davanın tarafları olan o zamanki BELBİM Genel Müdürü, Büyükşehir’in bürokratları toplandı, o zaman bizi de ifade için aradılar. Ben direkt savcılığa gittim, savcılarla görüştüm, dosyalarda ismimin olmadığını gördüm. Ne Üsküdar, ne Sarıyer ne Eyüp’te adım yoktu. Buna rağmen ifade verdik. Ve aranmamız kaldırıldı. 2001 yılında tekrar aynı davadan dolayı bizi ve arkadaşlarımızı içeri aldılar.

Testislerimi sıktı, elektrik verdi

O günkü şartlarda operasyonları erken saatlerde yapıyorlar. Evden gelip 4-5 gibi aldılar. İki saat emniyette bilardo salonun olduğu yerdeki emniyet görevlilerinin yanında duvra yüzümüz dönük olarak bekletildik. Daha sonra bizi nezarethane denen yere götürdüler. Ancak bizi nezarete atmadılar. Onu komisyonda da söyledim. Nezaretin koridoru var. Tuvaletin hemen yanında. O koridor beton zemindir. O beton zeminde gözlerimizi bağladılar, yanınızdaki insanlarla bir kelime etmek yok. Beton zemine diz üstü ortuttular. Ben belfıtığından yeni ameliyat olmuş bir hasta idim. Kadıoğlu’nun varisi vardı. Gece olduğu zaman önce beni odaya aldılar işkenceye. Elektrik verdiler, testislerimi sıktılar, vesaire… Benim çıkardığım sesleri koridordaki arkadaşlarım duyuyor. Bir taraftan da onlara psikolojik işkence yapıyorlar.

Rapor üzerine telaşlandılar

Bizi her gün Haseki Hastanesine götürüyorlar, işkence yapılmamıştır yazısını koyuyorlar, doktorlar imzalıyor. Necmi Bey elektrik verilince dışardan görülecek şekilde varisi belli oluyordu. Sağduyu sahibi olan bir doktor arkadaş, onu incelemeye aldı. ‘İşkence yapılmıştır’ diye rapor verdi. Biz içerde olduğumuz için olayları fazla anlayamıyoruz, gözlerimiz kapalı, birbirimizle konuşamıyoruz. Ama bir telaş olduğunu anlıyoruz. Bu rapor gazetelere yansımış. Zaten bu dava oldu, davada ‘doktorlar sahte rapor verdi’ dediler. Doktorlar davayı kazandı.

Tüm suçlamalardan beraat ettik

4. günün gecesinde nezarethaneye alınınca bayram yaptık. 14 kişiydik. İki bayan dışarıdaydı. O 12 kişi içerde bir sünger vardı, her birimiz bir köşesine oturunca çok derin bir uyku uyumuşuz. Ertesi gün DGM’ye çıktık. Ve ben bu suçlardan milletvekili olmadan önce beraat ettik.
Star