PKK’nın yürüttüğü stratejik düşmanlık bitti

Olaylar
Engin Dinç’in röportajı PKK’nın, bugün yapacağı açıklamayla silahlı unsurlarının Türkiye dışına çıkması kararını açıklaması bekleniyor. Bu durum çözüm sürecinin çok önemli bir noktasının g...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

PKK’nın, bugün yapacağı açıklamayla silahlı unsurlarının Türkiye dışına çıkması kararını açıklaması bekleniyor. Bu durum çözüm sürecinin çok önemli bir noktasının gerçekleşmesi anlamına da geliyor. Peki çözüm sürecinde kritik adımlar da atılırken, hem PKK’yı hem de Türkiye’yi karşılıklı olarak uzlaşma noktasına getiren gelişmeler neler oldu? Bu temel soru etrafında şekillenen çözüm sürecini Zaman yazarı Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne’yle konuştuk.

PKK’nın yapacağı açıklamayla Türkiye sınırları dışına çekileceği belirtiliyor. Bu çekilme hükümetin istediği şartlarda mı gerçekleşecek?
Fotoğrafın tamamını gördüğünüz zaman bu çekilmeyle ilgili detaylar bütün önemini kaybediyor. Çekilmede herhangi bir problem yaşanması, herhangi bir geri adım atılması söz konusu değil. Çünkü bölgede ortaya çok daha stratejik bir değişiklik çıktı. PKK, İran ve Suriye hattıyla iş yapmak yerine; Kuzey Irak, Türkiye hattıyla iş yapma kararı aldı. Bu çok önemli bir değişiklik PKK açısından. Bu bir strateji. Genel stratejiyi görmeden, genel strateji hakkında fikir sahibi olmadan geri çekilme ile ilgili yorum yapmak doğru değil. Geri çekilmede hiçbir problem yaşanmayacak, barış sürecinde hiçbir problem yaşanmayacak, bunun garantisi PKK’nın stratejisindeki keskin dönüş.

PKK neden böyle strateji değişikliğine gitti?
Yakın ve orta vadedeki çıkarları bu stratejiye göre oluştu. Yani özellikle Suriye’nin kuzeyinde ortaya çıkan durum PKK’nın stratejisini değiştirdi. Bugün PYD’nin yani PKK’nın Suriye’deki uzantısını Özgür Suriye Ordusu ile birlikte iş yapması PKK’nın Türkiye’de silahları bırakıp sınır dışına çekilmesinden daha önemli bir hadisedir.

Biraz daha açarsanız? PKK’nın bu son süreçte İran ve Suriye ittifakından, Türkiye ve Kuzey Irak hattına kaydığını belirttiniz. PKK neyi gördü ki böyle bir karar aldı? PYD’nin de Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Esed’e karşı savaşması, karşı pozisyon alması neden bu derece önemli?
Çünkü çok farklı bir siyasi coğrafya ortaya çıkıyor bölgede. Çok radikal değişiklikler oluyor. Maliki hükümeti ve Şii dünyası ile Sünni dünyasının kopması, mezhep ilişkilerine göre bir statünün belirmesi ve birçok şeyi alt alta yazıp topladığınız zaman PKK için diğer Kürtler adına Türkiye ile uzlaşmak doğru bir tercih olarak görülüyor. Bu durum bölgede yeni bir strateji ortaya çıkardı. Ve geri çekilme, uzlaşma stratejisinin mimarı olan kişi de Abdullah Öcalan. Bu yüzden detayda çekilmeyle ilgili herhangi bir problemin, tartışmanın yaşanması, pazarlıkların, gerilimlerin yaşanması imkansız gibi görünüyor. 

Ortadoğu’da şekillenen Şii ve Sünni hat yaklaşık 30 yıldır savaşan, 50 bin kişiyi kaybeden iki taraf için şimdiye kadar yapılamayan barışı nasıl gündeme getirdi?
PKK’nın yürüttüğü stratejik düşmanlık ortadan kalktı. Şimdi PKK Kürtlerin temsilini ancak Türkiye ile uzlaşarak, devletle uzlaşarak sağlayabilir. Dünya tarihine, savaşlar tarihine bu gibi gerilimlere baktığınız zaman Ortadoğu’da birbirleriyle kavga eden tarafların iki gün sonra uzlaşıp başka bir düşmana karşı birlikte savaşması rastlanan bir olaydır. PKK’da bunu yapıyor. PKK, Türkiye için sorun olmaktan çıktı.

“Türkler ve Kürtler arasında 1000 yıllık bir kardeşlik var” söylemi tabansız değilmiş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Şu anda yaşanan da bu sanırım… 
Evet aynen öyle, tarih hükmünü veriyor, kendini gerçekleştiriyor. Bölgenin gerçekleri var. PKK’da o gerçeklere teslim olmuş oldu.

O zaman siz bu süreçte akil adamları da aslında tamamlanacak bir sürecin farklı bir enstrümanı olarak görüyorsunuz diye düşünüyorum. 
Bu söylediğim strateji etrafında toplumu da ikna etmek gerekiyor. PKK tarafı kendi toplumunu, kendi hedef kitlesini; devlette kendi hedef kitlesini ikna etmeye çalışıyor. Akil adamlarda bu ikna işinin kilit taşı.

Bu noktada MHP ve CHP’nin tutumunu merak ediyorum. Türkiye tarihsel olarak çok kilit bir süreçten geçerken MHP ve CHP’nin aldığı pozisyonu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Parti politikası yapıyorlar, oy avcılığı yapıyorlar. Çok dar, kısır hesapların peşindeler. Ne Devlet Bahçeli’nin ne de CHP’lilerin söyleminde dikkat ederseniz siyasi bir analiz yok, siyasi bir değerlendirme yok, bir stratejik hukuk yok. Şiddet yüklü söylemlerle parti politikası yapıyorlar. Bu demokratik dokunun kaçınılmaz bir görüntüsü, onu da herhalde doğal karşılamamız gerekiyor. Birileri üzüm yeme derdinde, birileri de bağcıyı dövme telaşında… Bunlar son derece doğal gelişmeler. Bunları bir siyasi tartışma konusu olarak ele alabilirsiniz ama nihai olarak MHP ve CHP’nin tavrı da sonucu belirlemez. Milli Güvenlik Kurulu’nda alınana bir karar istikametinde yürütülüyor bu süreç.

Bir devlet aklı tarafından mı yürütülüyor?
Devlet tarafından yürütülüyor, sadece hükümetin yürüttüğü bir strateji geliştirdiği bir konu değil. Devlet, tüm kurumlarıyla, ordusuyla, istihbarat örgütüyle, diplomasisiyle, her şeyiyle bu sürecin arkasında.

Suriye’de Esed rejiminin durumunu nasıl görüyorsunuz? Oradaki süreç Türkiye açısından nasıl ilerleyecek?
Amerika sonunda Esed’i düşürmeye karar verdi gibi görünüyor. Ben bu yazı geçirebileceğini düşünmüyorum.

Peki, çözüm sürecinin ne kadar zaman alacağını düşünüyorsunuz?
Silahlar sustu, terör meselesi bitti. Türkiye’nin terör diye bir problemi kalmadı. Bundan sonrası 2009 yılından beri yaşanan TRT Şeş’in açılması gibi çok önemli gelişmelerle ilerleyen süreci devam ettirmek. Bunun dışında herhangi bir şey yok.

on5yirmi5.com