PKK’ın Kararından En Çok Bölge Halkı Endişeli

Olaylar
Röportaj: Arzu Erdoğral Seçimlere kısa bir süre kala PKK’nın eylemsizlik kararını sona erdirmesi endişelere neden olurken bölge halkı gelişmeleri nasıl değerlendiriyor? Konusu ile ilgili fikirle...
EMOJİLE

Röportaj: Arzu Erdoğral

Seçimlere kısa bir süre kala PKK’nın eylemsizlik kararını sona erdirmesi endişelere neden olurken bölge halkı gelişmeleri nasıl değerlendiriyor? Konusu ile ilgili fikirlerini sorduğumuz MAZLUMDER Van Şube Başkanı Abidin Ergin görüşlerini on5yirmi5’e anlattı. Engin, bölge halkının tedirgin olduğunu, alınan karara hem tepki gösteren hem de üzülen birçok insanın var olduğunu söyledi.

Seçimlere kısa bir süre kala PKK’nın eylemsizlik kararını sona erdirmesi oldukça manidar! Siz bu konudaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Alınan bu karar aslında Sivil Toplum Örgütlerini hem üzmüştür hem de tedirgin bir hale getirmiştir. Elbette ki seçimlere kısa bir süre kala böyle bir kararın alınması Türkiye için spekülasyonlar oluşturacaktır. Faili meçhullerin ve buna benzer olayların yapılacağı bir ortamın hazır hale getirileceğini düşünüyoruz. Çok kötü bir karar…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ardından da 21 Mart “Nevruz” bahane edilerek halkı sokağa dökmek suretiyle fitilin ateşleneceği endişeleri gündemde… Neler söylersiniz bu konu hakkında?

Dünya Kadınlar Günü ve Nevruz’un yapılacağı yerde olumsuzlukların oluşması BDP’in demokrasi anlayışına darbe vuracaktır. Çünkü zaten kötü bir zamanda eylemsizliğin bitmesi kararı alındı. BDP’in Türkiye partisi olma gibi bir düşüncesi varsa bu tür eylemlere, etkinliklere çok dikkat etmesi gerekiyor. Yoksa insanların düşüncelerinde farklılıklar oluşacaktır.

PKK’nın Hakkari Yüksekova’da Şubat ayı sonlarında dağıtılan ve PKK karşıtı gibi gözüken ‘Mezit’ bildirisinin aslında örgüt tarafından planlandığı ve JİTEM tarzı eylemler olacağı iddia ediliyor. Bu gelişmelerin bölgeye yansımaları nasıl?

Bölgede bu gelişmelerin yansımaları henüz çok fark edilmiş değil. Ancak şunu söylemek istiyorum; geçmişte de Yüksekova’da karşılıklı çatışmaların olduğunu biliyoruz. Hizbullah denilen örgüt ile PKK karşılıklı olarak olumsuz hareketler içerisinde oldular. O zaman bir olay vardı. Hizbullah’ın bürolarında Kuran’ın üzerine bira şişeleri konulmuştu. Bunun da PKK tarafından yapıldığını söylüyorlardı. Şimdi tam tersi bildiriyi dağıtan tarafın Hizbullah olduğunu ifade ediyorlar. Başta da söylediğim gibi çok olumsuz eylemlerin ortaya konulacağı, kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen olayların meydana gelebileceği bir zamanda alınan karar çok yanlış olmuştur. Bu eylemleri maalesef önümüzdeki günlerde daha çok göreceğiz.

Belli sitelerden yapılan duyurularla Tunus, Mısır ve Libya’daki halk ayaklanması örneklendirilerek bölge halkı kışkırtılmaya çalışılıyor. Özellikle gençler hedef seçiliyor. Bu konudaki uyarılarınız ne olur?

Ortadoğu’daki halk ayaklanmalarına diktatöryanın yıkılmasını isteyen gençlerin katıldığını görüyoruz. Fakat Türkiye ile Ortadoğu’yu birbirinden ayıran gerçekler vardır. Yıllardan beri Ortadoğu diktatörler tarafından yönetiliyor. Halkın bütün kesimini etkileyen demokrasi eksikliği ile ekonomik sıkıntılar bu zemini hazırladı. Türkiye’de ise Ortadoğu’daki gibi bir anlayışın oluşarak gençler tarafından devrime yönelik hareketlerin yapılacağı gibi bir anlayışın ve söylemin ortaya konulması kesinlikle yanlış bir tutumdur. Türkiye’de marjinal grupların bir şekilde kendilerini ifade edecekleri eylemlerin olabileceğini biliyoruz ama tüm halk tarafından desteklenmeyecektir. Bilakis bu eylemler ve girişimler kendilerini zor duruma sokacaktır. Türkiye ile Ortadoğu birbiri ile asla karıştırılmamalıdır.

Peki eylemsizliğin bitmesi kararına bölge halkının tepkisi nedir?

Tedirginlik söz konusu… Çünkü bu insanların nihayetinde ticaret vb işler yapılıyor. Bölgede yapılan eylemler hem esnafı hem de öğrencileri derinden etkiliyor. Yapılan eylemlerin en çok zararını buradaki halk çekmektedir. Kanın dökülmesini de artık bölge halkı kesinlikle istemiyor. Alınan karara hem tepki gösteren hem de üzülen birçok insan var. İşin doğrusu hükümet tarafından gerekli somut adımlar atılmış değil…

Ne gibi adımlar?

Örneğin anadilde eğitim… Diğer yandan Kürt siyasetçilerin gözaltına alınış biçimleri demokrasiye ve insanların anlayış şekillerine çok ters bir durum oluşturmuştur.  Bu insanlar en azından somut suç delilleri ve belgeleri olmadığı için serbest bırakılabilinirdi. Baraj sistemi düşürülebilirdi. Olayın haklı ve haksız boyutları bir arada ele alınabilirdi. İşte bir şekilde bunlar bahane edildi. Hem kendileri hem de halk için iyi olamayacak bir karar alındı. Halk artık cenazelerin gelmesini istemiyor. Şimdi PKK yapsın ya da yapmasın her şey ona mahal edilecektir. Herkesin çok dikkatli olması gerektiği bir dönem olduğunu da ifade etmek isterim.

on5yirmi5