Özel Harp ve JİTEM’i Anlattı

Olaylar
Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, Susurluk döneminde sahte pasaport ve silah belgelerinin aralarında Yaşar Öz’ün de bulunduğu kişilere Korkut Eken tarafından ver...
EMOJİLE

Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, Susurluk döneminde sahte pasaport ve silah belgelerinin aralarında Yaşar Öz’ün de bulunduğu kişilere Korkut Eken tarafından verildiğini söyledi. Avcı, Diyarbakır’da görev yaparken JİTEM’in işlediği faili meçhul cinayetleri de anlattı.

Devrimci Karargah ve Odatv davaları kapsamında Silivri’de tutuklu bulunan Avcı, dün Ankara’da, ‘faili mehçul cinayetler soruşturması’nı yürüten savcılar Hakan Yüksel ve Mehmet Özgür’e ‘şüpheli’ sıfatıyla 6 sayfalık ifade verdi.

* Ersever’i uyardım: Diyarbakır’da görev yaptığım sürede bizim yetki alanımızda bu tip yapılanmalarla (JİTEM) irtibat kurabileceğim 3 faili meçhul gerçekleşti. Bunlar; bir avukatın arabasının altına bomba konulması; Vedat Aydın’ın öldürülmesi; PKK’ya yakın bir derginin yakılması ve bomba koyulması olayıydı.

* Dursun Karataş yoktu: İstanbul’a atandığımda tüm çalışmalarımı sol terör örgütlerine yönelttim. O dönemde DHKP/C içinde ayrışma vardı. Bedri Yağan’ın bulunduğu belirtilen Kartal’daki eve yapılan operasyon sırasında çatışma çıktı. Bu çatışmada evde bulunan kişiler öldürüldü. Kesinlikle operasyon sırasında Karataş’ın İstanbul’da bulunması ihmali yoktu, hatta Almanya’da olduğunu biliyorum. Ayhan Çarkın’ın operasyon sırasında Dursun Karataş’ın emniyet aracında bulunduğu, Karataş’a yol verme amaçlı bu operasyonun gerçekleştirildiği iddiası doğru değildir.

* Eymür’ü dinletmedim: Benim kesinlikle Mehmet Eymür, Yavuz Ataç ya da MİT Başkanlığı’nı dinlettiğim iddiası doğru değil.

* Bilgilerimi paylaşamadım: İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görev yaptığım süre içerisinde İstanbul’da gerçekleşen Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve Fevzi Aslan kaçırılması olayı ile ilgili daha sonra bilgi sahibi oldum. Bu bilgilerimi Susurluk Komsiyonu ile paylaştım. İstanbul İstihbarat Müdürü iken bilgilerimi herhangi bir resmi makam ya da yargı organları ile paylaşmadım. Bunları o zaman paylaşsaydım, sıkıntı yaşayabilirdim.

* Bildiğim özel harpçiler: Daha çok yurtdışında illegal faaliyetlerde bulunan bir yapılanma mevcuttu. Bu yapılanma içerisinde Mehmet Eymür’ün dışında özel harpten gelen subayların oluşturduğu 6-7 kişiden oluşan grup mevcuttu. Yine bu subaylarla irtibatlı Yeşil dahil ülkücülerden oluşan bir grup vardı. Hatta bu grup Eymür, MİT’ten ayrıldıktan sonra bir müddet daha faaliyetlerine devam etti. Özel harpçi subaylardan ismini bildiğim kişiler Kaşif Kozinoğlu, Duran Fırat ve Yavuz Ataç idi. Bu kişilerle irtibatlı olan ‘Semih Tufan Gülaltay Grubu’, o dönem İHD Başkanı Akın Birdal’a yönelik vurulma olayını gerçekleştirdi.

* En önemli sorun iç güvenlik: Türkiye’nin en önemli sorunu iç güvenliktir. İç güvenliği halletmeden bu ülkede hukuk ve demokrasi gelişemez. Normal yöntemlerle sorunları önleyemeyince işkenceden infaza kadar giden hukukdışı yöntemlere zaman zaman başvuruyorlar. Bu olayların bir daha olmaması için öncelikle toplumsal, siyasi, sosyal taleplerin batıdaki gibi reformlarla çözülmesi gerekir.