Özal’ı zehirleme emrini Levent Ersöz vermiş!

Olaylar
Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında “Cumhurbaşkanına suikast” suçlamasıyla mahkemeye sunulan iddianamede, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün, uzun süreli zehirl...
EMOJİLE

Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında “Cumhurbaşkanına suikast” suçlamasıyla mahkemeye sunulan iddianamede, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün, uzun süreli zehirleme yöntemiyle Özal’ın öldürülmesi talimatını verdiği ileri sürülüyor.
 
Taraf ’ın dün duyurduğu iddianamede, 8. Cumhurbaşkanı Özal’ın zaman içerisinde zehirlenerek öldürülmesi konusunda talimatı Ersöz’ün verdiği ifade edildi. Ersöz. “Özal’ın ölüm emrini veren ve azmettiren kişi” olarak yer aldığı iddianamede, Ersöz’ün yanı sıra kod isimli bir kişinin de cinayete iştirak ettiği tesbiti yer alıyor. Ancak Türkiye Ulusal Strateji Harekat Dairesi’ne (TUSHAD) çalıştığı belirlenen sözkonusu kişi, gerçek ismine ulaşılamadığı için iddianamede sanık olarak yer almadı. Savcı kod isimli şahsın da peşine düştü. İddianamenin sonuç bölümünde Ersöz, “Planlayarak zehirlemek suretiyle Cumhurbaşkanı’nı öldürmek” ile suçlandı.
 
Ersöz’ün ifadesi yer aldı
 
51 sayfalık iddianamede, Ergenekon tanığı Selçuk’un mahkemeye verdiği ifadenin tamamı ve mahkemeye sunduğu dilekçesi ile İlker Çınar’ın beyanları olduğu gibi yer aldı. İddianamede savcı, olayı Ergenekon ile bağdaştırmadı fakat Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler ve teknik takibe takılan tapelerin bir kısmının içeriği mahkemeye sunulan iddianameye koydu. Zirve yayınevi ve Ergenekon iddianamesi de, Ersöz hakkında hazırlanan iddianameye ek olarak mahkemeye sunuldu. Bunun dışında Adli Tıp Kurumu raporu ve Özal’ın ölümüyle ilgili Devlet Denetleme Kurumu (DDK) raporu da ekler olarak sıralandı.
 
Tesbit edilemeyen ölüm…
 
Savcı iddianamede, Adli Tıp Kurumu’nun Özal’ın ölümüyle ilgili “Zehir var zehirlenme yok” şeklindeki tesbitinin ardından başlayan, “Adli Tıp Kurumu Özal zehirlendi demiyor” şeklindeki tartışmalara da yanıt verdi. İddianamede, Adli Tıp Kurumu her ne kadar da ‘Zehir var zehirlenme yok’ dese de , ‘Özal’ın ölüm nedeni tesbit edilememiştir’ sonucuna varmıştır. Kayıtlara ‘kalp krizi’ olarak geçen ölüm nedeni de ortadan kalkmış, ölümünün neden gerçekleştiğine dair bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu bakımdan hukuk sistemine ve bilime göre ‘Nedeni tespit edilemeyen her ölüm şüphelidir’ dendi.
 
Cinayete iştirak
 
İddianamede Özal’ın ölümünü “cinayet” olarak nitelendirdi ancak Ersöz’e herhangi bir örgüt suçlaması yöneltmeyerek “Adam öldürme suçuna iştirak” ile suçlandı. İddianamede “emri veren” yani “azmettirici” konumunda bulunan Ersöz’ün, eski TCK’nın 156. Maddesi kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İddianame Ankara 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nce değerlendirilecek.

Taraf