Ordunun yerini cemaat vesayeti mi alıyor?

Olaylar
İşte Abdülkadir Selvi’nin yazısı… 250 yalanları -Özel yetkili mahkemeler kaldırılıyor? -Yanlış. Özel yetkili mahkemeler kaldırılmıyor. -Peki ne oluyor? -Özel yetkili mahkemeler kalıyor am...
EMOJİLE

İşte Abdülkadir Selvi’nin yazısı…

250 yalanları

-Özel yetkili mahkemeler kaldırılıyor?

-Yanlış. Özel yetkili mahkemeler kaldırılmıyor.

-Peki ne oluyor?

-Özel yetkili mahkemeler kalıyor ama yetkileri daraltılıyor.

-Darbe davaları sona erecek. Silivri boşalacak, darbeciler salıverilecek. Ergenekoncular bayram yapıyor.

-Bu iddia da yanlış. Darbe davalarına dokunulmuyor. Özel yetkili mahkemeler terör, darbe ve çete suçlarına bakmaya devam edecek. Uyuşturucu ve kaçakçılık suçu kapsam dışına çıkarılıyor.

Darbelerle hesaplaşma, Ergenekoncularla mücadele sürecini başlatan bir siyasi iktidar, darbecilere bayram yaptıracak adımı atmaz.

-Silivri boşalıyor. Darbeciler intikam alacak.

-Silivri boşalır, darbeciler kahraman gibi serbest bırakılırsa, intikam almayı isteyeceklerdir. Ancak Silivri boşalmıyor. Darbe davaları bu düzenlemeden etkilenmeyecek. Ancak yeni mağduriyetler oluşturan keyfilik ortadan kaldırılacak. İnsanların 12 gün dahi boşu boşuna Silivri’de yatırılmasının da önüne geçilmesi gerekiyor, bu yapılacak.

-Peki ne oluyor?

Üçüncü ve dördüncü paketlerle yargının demokratikleştirilmesi yönünde bir düzenleme yapılıyor.

-Özel yetkili mahkemelere dokunulmayacak mı?

Dokunulacak. 3 ayrı taslak hazırlanıp, Başbakan’a sunuldu. Ancak üzerinde çalışılması kararı alındı. Özel yetkili mahkemelerin, yetkileri daraltılıp, keyfiliğe kapı açan yetkileri gözden geçirilecek Yetkilerinin çerçevesi netleştirilecek.

-Bu düzenleme ile ne olacak?

Ay Işığı ve Sarıkız darbe planlarının mimarı, Yakamoz ve Eldiven darbe planlarının sahibi Şener Eruygur dışarıda dolaşırken, düşüncelerini yazdı diye gazeteci Müyesser Yıldız içeride tutulmayacak.

-Koruma kalkanı yargılamaların önünde bir engel teşkil edecek mi?

-Eğer kantarın topu kaçırılırsa, eskiden olduğu gibi yargılamanın önünde bir set olabilir. O nedenle ilk düzenleme kabul edilmemişti. İlk düzenlemede Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Kamu Güvenliği Müsteşarı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü de dahil, terörle ilgili riskli kararların altına imza atması gerekenler de koruma zırhına alınıyordu. Bu öneri rafa kaldırıldı. Yeni düzenleme ise belli değil.

– 250’yle ilgili değişiklik ne zaman gerçekleşecek?

-Öncelik üçüncü ve dördüncü paketlerde. Özellikle demokrasinin standartlarını yükseltme açısından dördüncü paket önemli. Hükümet bunları çıkarıp Meclis’i 1 Temmuz’da tatile sokmayı planlıyor. Eğer öyle olursa, 250. maddeyle ilgili düzenleme sonbahara kalabilir.

MİT soruşturmasıyla başlayıp, CMK 250. maddeyle devam eden süreçte iki farklı görüş çarpışıyor. Geçmişte her türlü fikir özgürlüğü karşısında, ‘komünizm gelir’ diye karşı duran zihniyet, başörtüsü yasağının kaldırılması başta olmak üzere din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili atılacak adımları da, ‘Aman ha irtica gelir’ diye engellemeye çalışmışlardı. Büyük ölçüde de başarılı oldular. Korkular ve öcüler üzerinden yönettiler ülkeyi. ‘Bu kış komünizm gelebilir’ diye, kışları dolunayın çıkmasını bekler gibi korkudan titreyerek bekledik, komünizmin gelmesini. 141-142 madde kaldırıldı ama hâlâ gelmedi.

Gördük ki korkularımızdan başka korkacak bir şeyimiz yok. Kürt dediğimizde devletin bölüneceğini de resmi devlet politikası yapmıştı, yasakçı zihniyet. Şimdi bunun başka bir versiyonu yaşanıyor. Aman ha 250’yi değiştirirseniz darbeciler geri gelir. Versiyon farklı ama illizyon aynı.

Sanki darbecilerle, Ergenekon’la bunlar tek başlarına mücadele etmişler.

Bu mücadelenin arkasında her zaman desteğini hissettiren kamuoyunun, çetelere, askere, darbecilere boyun eğmeyip dik duran iktidarın, her türlü hücumu göğüsleyen Başbakan Erdoğan’ın hiç payı yok.

Her şeyi bunlar yapmışlar.

Orhan Veli misali,

‘Neler yapmadık şu vatan için!

Kimimiz öldük;

Kimimiz nutuk söyledik’

Bir afra, bir tafra ki sormayın. Sanki Silivri’nin anahtarı elimizde darbecileri serbest bırakıp, Ergenekonculara madalya takacağız.

Yok öyle bir şey.

Ama yeni korkulara da teslim olmayacağız.

Aynen askeri vesayetin tasfiyesi için mücadele verdiğimiz gibi yeni vesayet kurumlarının oluşmasına karşı da mücadele veririz.

Ayrıca bir diyet borcu da talep etmeyiz.

Bu kadar net…

Erdoğan’a düşmanlık edeceğim derken, Kemal Kılıçdaroğlu’na methiyeler dizenler, ‘Ergenekon neredeymiş gidip üye olacağım’ sözünü de çerçeveletip başlarının ucuna asarlar herhalde.

Kılıçdaroğlu demokrat, Erdoğan darbe sever mi oldu?

Yeni Şafak