Son iki günde 55 Suriyeli kendi isteğiyle ülkesine dönerken, 279 kişi de Hatay’dan giriş yaptı. Çadırkente yerleştirilen sığınmacıların temsilcileri ise katliamın tahminlerin ötesinde olduğunu söylüyor: "Eğer tampon bölge oluşturulursa on binlerce insanımız buraya akın etmeye hazır."
NURULLAH KAYA hatay
Suriye’deki katliamdan kaçan sığınmacıların Hatay’da yerleştirildikleri kamplardan birindeyiz. Son derece sıkı korunan kampta yüzlerce aile var. Etraf 10 yaş altı çocuklarla dolu. Yetişkinlerin yüzlerinde okunan endişe, korku, çocuklarda yerini neşeye bırakmış. Güneşin sıcaklığını da fırsat bilen yumurcaklar, ülkelerinden ayrı olsalar da oyun telaşındalar. İfade edilen rakamlardan çok daha fazlası kalıyor burada.
Sığınmacılar arasında sözcü hüviyetindeki 3-4 yaşlıyla buluşuyoruz. Can güvenlikleri için isim ve fotoğraflarını alamıyoruz. Teşekkürlerle başlıyor konuşmaları. Türkiye halkını minnetle anıyor, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun isimlerini zikrediyorlar. Ülkelerindeki kıyımın anlatılamayacak boyutlarda olduğunu ifade ediyorlar. Ölen insan sayısının belirtilenden çok fazla olduğunu, rejim yanlılarının halkı kadın, çocuk demeden katlettiğini anlatıyorlar. Şehirlerde kimsenin kalmadığını vurgulayan temsilci, kamptaki insanların niteliklerine dikkat çekiyor ve şu ifadeleri kullanıyor: "Bakın burada daha çok yaşlı, kadın ve çocuklar var. Eli silah tutan gençlerimizi gözyaşlarıyla orada bıraktık. Onların savaşması gerekiyor. Buradaki insanlarımızın büyük kısmı savaşamayacak durumda. Ancak çok fazla yaralımız var. Acil ilaç ve tedavi malzemesi lazım."
Temsilcilerden bir başkası, zulmün asılında yarım asırdır devam ettiğini ancak olayın şiddete dönüşmesiyle gün yüzüne çıktığını aktarıyor. Dünyanın ve Türkiye’nin Suriye ile ilgili hamlelerini yakinen takip ettikleri anlaşılan temsilciler, sınırda acilen bir tampon bölge oluşturulması gerektiğine işaret ediyor ve şu korkutucu rakamı veriyor: "Katliam bilinenin çok üstünde. Daha da artacak. Eğer tampon bölge oluşursa on binlerce insanımız buraya akın etmeye hazır. Türkiye’deki bütün siyasi irade Esed’e karşı birlik olmalı. Çünkü Türkiye, dünyanın ortak bir duruş sergilenmesine aracılık edecek tek ülke."
Kamptaki yerleşim alanlarına giriyoruz. Bir anda etrafımızı insanlar sarıyor. Yaşlılar ağırlıkta. Hemen hemen hepsi konuşurken gözyaşlarına boğuluyor. Ak saçlı bir amca, ağlayarak başlarından geçeni anlatıyor: "Biz kadınları ve çocukları sizlere emanet ediyoruz. Suriye’de savaş şiddetlenerek devam ediyor. Geri dönmek istiyoruz. Bu konuda yetkililerden yardım bekliyoruz."
Kamptaki insanların en büyük silahı dua. Bir yandan yaşadıkları zulmü anlatırken bir yandan da dua ediyorlar. Kamp alanında zaman zaman tekbir sesleri yükseliyor. Tekbirler adeta kalabalığın hem birliğini hem de motivasyonunu artırıyor. Türk yetkililer, sığınmacıların bütün ihtiyaçlarını gideriyor. Ayrıca bir kantin açılmış. Yetişkinlere sürekli sıcak çay, çocuklara da çikolata ve bisküvi dağıtılıyor. Ancak ifade edildiği gibi toplu göç olursa, daha ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor.
Çadırkentte ‘ikiz’ sevinci
Ülkeleri ve sevdiklerinden ayrı Hatay sınırındaki çadırkentte yaşayan Suriyeliler, ‘doğum’ haberiyle moral buldu. İç savaş sebebiyle 7 aydır çadırkentte yaşayan Mustafa ailesinin ikiz bebeği dünyaya geldi. Yaklaşık bir ay önce doğan iki erkek bebeğe, ‘ileriyi gören’ ve ‘Allah’ın nuru’ anlamına gelen ‘Nafaf’ ve ‘Nurettin’ ismi verildi. Çocuklarının ülkelerinden uzak topraklarda doğmasının haksızlık olduğunu söyleyen baba Celal Mustafa, "Mutlaka ülkemize döneceğiz. Bu çocuklar özgür geleceğin evlatları. Biz bundan daha güzel bir gelecek istiyoruz." dedi.
Rakamlarla Suriyeli sığınmacı gerçeği *
Türkiye’ye gelen Suriyeli sayısı: 29 bin 301
Geri dönen sayısı: 13 bin 222
Şu anda kalan toplam sayı: 16 bin 446
Hatay’a yerleştirilenler: 14 bin 329 kişi
Gaziantep’te (Nurdağı-İslahiye) kalanlar: Bin 159 kişi
Kilis’e yerleştirilenler: 958 kişi
Hastanede olanlar: 22’si refakatçi, 25’i hasta, toplam: 47 kişi
Çadırkentte okula devam eden öğrenci sayısı: 2 bin 150
* Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre.
Zaman