Okuma Bilmeyen Askeri Kobay Yapmışlar

Olaylar
Kobay asker Fevzi Alabay, okuma yazma bilmediğinden kendisine bazı belgelerin imzalatıldığını ileri sürdü. Ailesinin yardımı ile ölümden kurtulduğunu anlatan kobay asker Alabay, "Ailem gelmese di...
EMOJİLE

Kobay asker Fevzi Alabay, okuma yazma bilmediğinden kendisine bazı belgelerin imzalatıldığını ileri sürdü. Ailesinin yardımı ile ölümden kurtulduğunu anlatan kobay asker Alabay, "Ailem gelmese diğer 6 asker gibi ben de ölecektim." dedi.

Şanlıurfa’da pazarcılık ve mevsimlik işçi olarak çalışarak ailesinin bütçesine katkı sunmaya çalışan 21 yaşındaki Fevzi Alabay, 5 ay önce askerlik görevini yapmak üzere İstanbul’a gitti. Babası Sinan Alabay, televizyon seyrederken haberde yüzleri mozaiklenmiş bir şekilde GATA’da kobay olarak kullanılan iki askerden birisinin oğlu olduğunu fark etti. Oğlunu görmek için İstanbul’a iki defa gittiğinde kendisine gösterilmediğini, daha sonra arkasından gönderildiğini belirten baba Sinan Alabay, askere sapasağlam gönderdiği oğlunu kobay olarak kullanan komutanlarının onu ölüme terk ettiğini iddia etti.

Okuma yazması olmayan ve ailesinden de izin alınmadan kendisine değişik ilaç ve iğne vurulduğunu, kafasına yerleştirilen cihazla yüksek elektro-manyetik alan uygulandığını ileri süren Fevzi Alabay, hava değişimi için geldiği memleketindeki evde yatalak bir şekilde sağ ayak, sağ el ve omuzlarını hareket ettiremeden yatıyor.

Fevzi Alabay, ailesi tarafından tedavi edilmek üzere götürüldüğü Şanlıurfa Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nden asker olduğu için, Diyarbakır Askeri Hastanesi’nden ise durumunun psikolojik olduğu gerekçesiyle geri çevrildiğini, şu an herhangi bir tıbbi yardım alamadan evde yattığını belirtiyor.

"GATA’DAKİ İŞKENCE 68 GÜN SÜRDÜ"

Vatani görevini yapmak üzere 5 ay önce memleketinden davul zurna eşliğinde halaylarla, İstanbul Metris’teki 47. Motorlu Piyade Alayı 2 Nolu Motorlu Piyade Taburu 6’ıncı Motorlu Piyade Bölük Komutanlığı’na yolculanan 21 yaşındaki Fevzi Alabay, yaklaşık 3 önce ellerindeki bir rahatsızlık nedeniyle revire çıkmak istedi. Gittikçe elleri şişmeye başlayan Alabay, nöbet tutamayacak kadar fenalaşınca revire gönderildi. Revirde muayene olduktan sonra GATA Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne sevk edilen Alabay’ı burada 68 gün kaldı.

GATA’da 4 çeşit hap ve iğne verildiğini anlatan Alabay, "Fizik tedavi için beni aşağıya indiriyorlardı, elektrik veriyorlardı. Dayanamıyordum artık o acıya. Zorla götürüp elektriğe bağlıyorlardı. Elektrik verdikleri zaman bir iki dakika sonra başım çok ağrıyordu. Beni kapalı bir odaya kapatıp 4 gün orada bıraktılar. Gece gündüz bana iğne vurdular. Aklımda hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey hatırlamıyordum, ayaklarım ve ellerim tutmuyordu. Üst katımızda 6 arkadaşımız vardı. Onların hepsi şehit oldu. Nereye götürdüler onları bilmiyorum. Akşamları cenazeler gizli çıkartılıp gönderiliyordu. Benim ailem gelmeseydi belki benim de akıbetim onlar gibi olacaktı. Çünkü bizi kobay olarak kullanıyorlardı." dedi.

9 çocuğuyla mevsimlik tarım işçiliği yaparak geçimini sağlayan 56 yaşındaki baba Sinan Alabay, şunları söyledi: "Televizyon izlerken haberlerde tesadüfen oğlumu gördüm. Kobay olarak kullanılan iki askerin elleri ve ayakları görülüyordu. Elektrik veriyorlardı onlara. Ben oğlumun yüzünü görmedim, ama ellerinden ayaklarından onu tanıdım. Deliye döndüm. Komutanını aradım. Oğluma ne yaptınız dedim. Bana ‘oğlunun bir şeyi yok yanlış görmüşsün’ dedi. Ama oğlumla görüştürmüyorlardı. İstanbul’a gittim, beni görüştürmediler. Bir hafta aradan sonra bir daha İstanbul’a gittim. Şanlıurfa’ya dön, oğlun gelir dediler. Çocuğumun üzerinde ilaç denemesi yapmışlar. Sonra da cereyan vermişler. Bir fareye bile uygulanmayacak şeyleri oğlumun üzerinde denemişler. Biz yatarken, bu çocuk bizim namusumu bekleyecekti. Ancak çocuğumu yatalak bir hale getirdiler. Çocuğumun eli ayağı tutmuyor şimdi, onu götürüp devletin kapısına atacağım. Sapasağlam verdim, sapasağlam isterim diyeceğim."

Çocuğunu bu hale koyanlardan hesap soruncaya kadar işin peşini bırakmayacağını belirten baba Alabay, "Benim 5 çocuğum askerliğini yaptı. Sadece biri kalmış, ben onu askere göndermiyorum. Vatanı için canını verirsin, ama göz göre heba olmasını istemem." şeklinde konuştu.

Cihan-Zaman