NATO zirvesinde neler konuşulacak?

Olaylar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile bugün yapacağı görüşmede ‘Stratejik Ortak’ olarak, ‘Paralel Yapı’ konusunu gündeme getirerek Fethullah Gülen iç...
EMOJİLE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile bugün yapacağı görüşmede ‘Stratejik Ortak’ olarak, ‘Paralel Yapı’ konusunu gündeme getirerek Fethullah Gülen için “Ya deport edin, ya da bize verin” diyeceğini açıkladı. Erdoğan, NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Bakü’den Cardiff’e giderken, TC TUR uçağında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. 

ABD Başkanı Obama ile görüşmenizde neler gündeme gelecek?
Öncelikle Irak ve Suriye’deki gelişmeleri ve İsrail-Filistin ateşkes sürecinin sürekliliğine yönelik gelişmeleri ele alacağız. Ulusal güvenliğimize yönelik unsurlar, Paralel Yapı, ekonomik konular ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konular da gündem maddelerimizi oluşturacak.

Paralel Yapı’dan bahsettiniz. Bu konuda Obama’ya ne diyeceksiniz?
Bütün her şey, dinlemeler, tapeler ortada. Bir ülkenin Başbakanı dinlendi, bir ülkenin bakanları dinleniyor, bundan daha büyük belge olur mu? Bunlar ortaya çıkarıldı ve yayınlandı. Türkiye’nin Başbakanı yazışmalarda, ‘Dönemin Başbakanı’ ifadeleriyle yer alıyor. Bunlar yakalandı, ele geçti. Tabii ki şimdi ne yapacaklar, inkâr edecekler. İş o safhaya geliyor. Bu adamlar bütün elektronik cihazları vesaireleri kaçırmak suretiyle delilleri yok etme noktasına geldiler. Bunlar adeta bir casusluk örgütü oluşturmuşlar. Bütün bu işlerin odaklandığı merkez Pensilvanya. Pensilvanya Amerika’dan başka bir yerde değil. Biz de tabii Amerika’dan, madem biz stratejik ortağız, aramızda bir model ortaklık var; siz nasıl bizden zaman zaman bazı teröristleri istiyorsanız, biz de size veriyorsak, şu anda biz de size diyoruz ki ‘Ya bunu deport (sınırdışı) edin, ya da bize verin.’ Madem suçu olmadığını söylüyor, gelsin ülkesinde yaşasın. Siyasete soyunacaksa burada soyunsun.

Paralel Yapı’yla mücadelede bir dirençle karşılaşıyor musunuz?
Kendi mensupları dışında herhangi bir direnç görmediğimizi belirteyim. Bundan sonraki süreçte bizzat şahsım başta olmak üzere bu işin takipçisi olacağız.

Nasıl bir takvim öngörüyorsunuz?
Bu tür olayların bir takvimi olmaz. Şu anda hukuk çerçevesinde bir temizlik harekatı başlamıştır. Şimdi Emniyet teşkilatından başlamıştır. Bakanlıklarda da çalışmalar devam edecektir. Her şeyin açıklanması doğru olmaz.

AYM Başkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın açıklamalarını nasıl karşılıyorsunuz?
AYM Başkanı ve Genelkurmay Başkanı ile ilgili değerlendirmeye girmem. Ama şunun bilinmesini isterim; her şey imzalı mektuplarla takibe alınmaz. Öyle bir ihbar mektubunu gönderen kişinin imza koymamasının nedeni pekala kendisine ilişkin endişelerden kaynaklanmış olabilir. Sizin kurumunuzla ilgili böyle bir şey gelmişse; sen onu bir incelemeye al. Varsa bir şey değerlendirirsin. Yoksa bir şey atarsın. Fişleme filan diyorlar. Ne fişlemesi? Fişlemeyi bundan önce yaptılar. O fişler hep bizim elimize geçti. Emniyet istihbarat geçmişte bunları yaptı. Keşke Genelkurmay Başkanımız, bunu bizimle paylaşsaydı daha isabetli olurdu.

Yargıtay Başkanı, siyasi otoriteye eleştiriler yöneltti, ama yargıdaki Paralel Yapıya eleştiri getirmedi.
Yargıtay Başkanı, Yargıtay’ı kendisi idare etmiyor. Kendi ifadesi de budur. “Benim konuşmamı Başkanlar Kurulu hazırlar” ifadesini, bizzat bana yanımda Adalet Bakanı da olduğu halde ifade etmiştir. Başkanlar Kurulunuz konuşma metninizi hazırlayabilir. Benim konuşmalarımı da, bir ekibim var onlar hazırlar. Ama bu konuşmaların editörlüğünü ben yaparım. Eğer Yargıtay Başkanı yarın da “Ben hazırlamadım, sadece onun spikerliğini yaptım” derse çok ayıp olur. Demek ki; sen o konuşmayı kabullendin, üstlendin ve çıktın konuşmayı yaptın. Adama sormazlar mı sen neyin başkanısın?

Yargı kendi içerisinde bir paralel temizlik harekatı yapmıyor.
Yargının kendi içinde böyle bir şey yapabilmesi birinci derecede HSYK ile ilgili bir konu. HSYK’nın yeni seçimiyle birlikte inanıyorum ki; gerçekten bağımsız, tarafsız, bir yerin kontrolü altında olmayan bir yapı oluşur.

2015’te silahlara veda edildiği bir dönemi ümit ediyor musunuz?
İnşallah. Tedbirlerimizi ona göre aldık, alıyoruz. Hükümet de, MİT de çalışmalarını bu yönde sürdürüyor.

Başbakanlığın zayıflayacağı öngörüleri yapıldı, ama siz Köşk’ü Başbakanlığa vermeyi düşünüyorsunuz.
Zayıf veya güçlü başbakan konusu fiziki imkânlarla alakalı değil. Bizim Söğütözü’ndeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na taşınmamızın akabinde, Başbakanlığın bazı törenler ve resepsiyonlar için Çankaya’yı kullanmasına izin verebiliriz. Başbakan gidip otellerde mi resepsiyon verecek? Resmi konutta misafirlere yemek verdiğimiz yer de yakışmıyor. Cumhurbaşkanlığı makamı yeni binada çok farklı şekilde düzenlendi. O proje üzerinde bu fakirin çok katkısı var. ‘Ankara bir Selçuklu Başkenti’ mesajı vermemiz lazımdı, içerde Osmanlı motiflerine dikkat ettik. Modern dünyadan da etkileri yansıttık.

30 Ağustos, 29 Ekim törenlerinde değişiklik düşünüyor musunuz?
Durun, daha dün bir, bugün iki. Bu hükümet, eski Türkiye’yi bir kenara bırakıp yeni bir Türkiye’yi inşa etmenin özlemi içerisinde olan bir hükümettir. Ama bunlar (muhalefet) hâlâ eski Türkiye’de kalmış durumdalar. Yenilik adına kendileri ne adım atıyor? Adam, Anayasa ve İçtüzük kitapçığını Parlamento Başkanı’na fırlatacak kadar kendinden geçiyor. Genel Başkanı da kalkıp ‘meşru müdafaa’ diyor. Nasıl bir meşru müdafaa ise!

Kılıçdaroğlu sizinle savaş durumu dışında görüşmeyeceğini söyledi.
Demek savaş bekliyorlar. Parlamento’da grubu bulunan partilerle, taleplerinin olması halinde görüşürüz. Makamın gerektirdiği bir, iki, üç davet yaparız. Geldiler, geldiler; gelmediler kusura bakmasınlar. Ondan sonra davet edecek halimiz yok.

NATO zirvesinde muhataplarınıza dinleme konusunu gündeme getirecek misiniz?
İkili görüşmelerimizde bu konuyu gündeme getireceğiz.

Elinize sağlık, yeni uçak çok güzel olmuş. Kim dizayn etti?
Değişik dizayn ve öneriler geldi. Ancak tasarımı ben yaptım.

OLDU BU iŞ

İktidar partisindeki değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz bütün işlerimizi istişareyle yaparız. Bunun için bizde kavga gürültü hiçbir şey olmadı. Başbakanımız kabineyle ilgili teklifini getirdi, gayet iyiydi. Ardından görev dağılımını yaptılar. MKYK ve MYK ile ilgili kanaatlerimiz alındı. Orada doğuşundan itibaren bir emeğimiz var. Biz bu partinin anası konumundayız. Güven oylaması sonrası Bakanlar Kurulu, yoğun çalışmaya girecek. Hükümetin başarısı ülkenin, milletin kâr hanesine yazılır. Cumhurbaşkanı olarak görevim milletimizin ve ülkemizin kâr hanesine yazılacak hizmetlere yardımcı olmaktır.

Davutoğlu’nun kongre konuşmasını nasıl buldunuz? “Oldu bu iş” dediniz mi?
Evet bu iş tutmuştur.