Molotofu Silah Sayan Yasa Meclis’e Geliyor

Olaylar
Milletvekillerine seslenirken, Uludere faciasına değindi. Bu ‘acı hadise’ üzerinden yürütülen tahriklere prim verilmemesini istedi. BDP ve terör örgütünün eylemlerini hatırlatan Başbakan, ...
EMOJİLE

Milletvekillerine seslenirken, Uludere faciasına değindi. Bu ‘acı hadise’ üzerinden yürütülen tahriklere prim verilmemesini istedi. BDP ve terör örgütünün eylemlerini hatırlatan Başbakan, halk otobüsünde uğradığı molotofkokteylli saldırı sonucu hayatını kaybeden Serap Eser’e atıf yaptı. Molotofkokteylini silah sayan kanuni düzenlemeyi hayata geçireceklerini vurgulayan Erdoğan, "Molotoflarla otobüsleri ateşe vermek suretiyle, o insanları adeta ölüm tehdidiyle baş başa bırakma hakkına nasıl sahip olabilirsin? Bu masum bir olay değil, çok acı. Serap kızımızı, daha nice yavrularımızı öyle kaybettik." dedi.
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, parti grubunda yaptığı 1 saat 15 dakikalık konuşmasında molotofkokteylini silah sayan düzenlemenin yanı sıra Uludere faciasına ve BDP’nin tavrına temas etti. Olayın üzerine kararlılıkla gideceklerini vurgulayan Başbakan, "Biz bu işi geleceğe taşımayacağız. Geçmişte olduğu gibi bunun üzerinde spekülasyonların yapılmasına fırsat vermeyeceğiz. Oturacağız, konuşacağız ve noktayı koyacağız, milletimiz müsterih olsun." dedi. Terörle mücadelenin de kararlılıkla süreceğini belirtti.

Başbakan, terör ortamında istenmeyen kayıpların yaşanabildiğini de ifade ederek, BDP’ye, "Bundan dolayı terör örgütüne sorumluluk yükleyip, ‘yeter artık’ diyebildiniz mi? Terör olmasa bu acılar, bu kayıplar yaşanmayacağına göre terörü bir yöntem olarak seçenlere karşı en ufak bir eleştiri getirebildiniz mi?" diye sordu. Uludere’de hayatını kaybeden 35 vatandaşın cenazesi üzerinden istismara girişenlerin herkesçe görüldüğüne işaret etti. "Uludere’de 35 Kürt öldürüldü." diyerek meseleyi etnik zemine taşıyanların her türlü insanî ve vicdanî değeri ayakları altına aldığını dile getirerek, "Biz ‘Uludere’de 35 can yitirilmiştir, kardeşlerimiz kaybedilmiştir’ diye bakıyoruz. Ama onlar, maalesef etnik zemini kurcalamak suretiyle ülkemizi hep bölmenin gayreti içinde oldukları için burada da o istismarı ortaya koyuyorlar. Bunların kalpleri kararmış, bunlar vicdanlarını yitirmişler. Irkçılık ve faşizm, küstahça böbürlenen, kibirlenen iblisin yani şeytanın açtığı bir yoldur. Cenazeleri bile Kürt-Türk diye ayıranlar, işte iblisin yolunda, şeytanın izinde yürüyenlerdir." şeklinde eleştiride bulundu.

KAMERALAR ÖNÜNDEKAHKAHALAR ATTILAR

Başbakan Erdoğan, Uludere olayını kınamak için İstanbul’da basın toplantısı düzenleyen BDP’li Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü’ye de tepki gösterdi. İkilinin toplantı sırasında gülmelerini eleştirerek, şu ifadeleri kullandı: "İşte, İstanbul’da bu acı hadiseyle ilgili olarak yaptıkları basın toplantısının görüntülerini izlediniz değil mi? Güya acı içindeler ama kameraların önünde kahkahalar atmaktan çekinmeyecek kadar insafsızlar, vicdansızlar. O cenazelerin, o tabutların üzerine parti bayraklarını asmak ikiyüzlülük, fırsatçılık değil de nedir? Cenazede, terörist başının resmini taşıyanlar neye hizmet etmek istiyorlar?"
 
Uludere Kaymakamı Naif Yavuz-un taziye çadırı ziyareti sırasında saldırıya uğramasını da sert bir dille eleştiren Başbakan, "Acıyı paylaşmaya gelmiş kaymakamı linç etmek, benim Kürt kökenli kardeşimin değil, o insan diye geçinen müsveddelerin işidir." dedi. Bazı medya kuruluşlarını da Uludere olayını istismar etmekle suçladı. Önceki gün Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel ile yaptığı görüşmeye de atıfta bulunarak, "Konunun takipçisi olduklarını Genelkurmay Başkanı’mdan tekrar dinledim. Bu yapılan çalışmalar, gösterdikleri hassasiyet sebebiyle gerek Genelkurmay Başkanı’ma, gerek bölgede hizmet veren komuta kademesinin hepsine, bu konudaki hassasiyetleri sebebiyle teşekkür ediyorum. Medyaya rağmen teşekkür ediyorum. Çünkü bazı gerçekleri görüyor, biliyorum." ifadelerini kullandı.
 
Erdoğan’ın eleştirilerinde CHP de nasibini aldı. CHP’nin BDP ve terör örgütünün diliyle konuşmasını anlamakta zorlandığını belirtti. Genel seçimler öncesi CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Hakkari’de karşılanmasını hatırlatarak, "Gerçi 12 Haziran’dan önce seçim meydanlarında gördüğümüz siyasî ittifakı, bugün taziye çadırında görüyoruz. CHP’nin, BDP’nin değirmenine su taşıması, peşine takılması çok hazindir." değerlendirmesinde bulundu. Uludere’deki olayla ‘CHP’nin eseri olan’ Mustafa Muğlalı olayı arasında bağlantı kurulmasına da yüklenerek, Muğlalı olayının kasıtla işlendiğini, Muğlalı isminin de kışladan AK Parti iktidarı tarafından indirildiğini dile getirdi. 

Silahlı efendileriniz istemezse tuvalete bile gidemezsiniz

Erdoğan, Uludere olayına ilişkin "Bugün ülke bölünmüştür. Artık emin oldum." diyen BDP lideri Selahattin Demirtaş’a ağır bir dille yüklendi. Söz konusu ifadeyi ‘densizlik’ olarak nitelendiren Erdoğan, "Sen kimsin, kimi temsil ediyorsun, kimin adına konuşuyorsun? Siz silahlı efendileriniz ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidemezsiniz. Neyi, kimi bölüyorsunuz? Apo’ya peygamber diyenlerin, Kürtlerin dinini Zerdüştlük sananların, her türlü kutsalı, her türlü manevî değeri çiğneyenlerin, gençlerin kanıyla beslenen vampirlerin bu topraklarda hiçbir şekilde muhatabı yoktur." diye konuştu.

Kredi ve burslara zam

Başbakan Erdoğan, kredi ve burslara 20 lira zam yapıldığını açıkladı. Buna göre Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun üniversite öğrencilerine verdiği ve halen 240 lira olan burs ve krediler, 1 Ocak’tan itibaren 260 liraya yükseltildi. Master öğrencilerinin 480 liralık bursu 520 liraya, doktora öğrencilerinin 720 liralık bursu da 780 liraya çıkarıldı. Başbakan’ın açıklamalarına göre Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yatak kapasitesi 2002’de 188 binken, 2011 sonunda 267 bin kişiye ulaştı. 2012 sonu itibarıyla bu kapasitenin 310 bine ulaşması hedefleniyor.