Misafirlerimi arka kapıdan aldım

Olaylar
Türkiyenin hızla normalleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül, ‘Türkiye gerekten çok acı bir süreç geçirdi. Sürecin belki biz kurbanlarından biriydik. O dönemd...
EMOJİLE

Türkiyenin hızla normalleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül, ‘Türkiye gerekten çok acı bir süreç geçirdi. Sürecin belki biz kurbanlarından biriydik. O dönemde çok ümitsizliğe kapıldığımı, acaba düzeldiği günleri görebilecek miyiz diye çok üzülmüş hatta göz yaşı dökmüştüm’diye konuştu. Başörtülü milletvekillerinin meclise girmesine ve pantolon yasağının kaldırılmasına tam destek veren Gül, ‘Türkiye normalleşti ne oldu kıyamet mi koptu?’diye sordu. Hayrunnisa Gül, mersin gezisinde kendisini takip eden gazetecilere verdiği mülakatta Gezi olaylarından Türkiye’deki başörtüsü sorununa, yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerinden, bir Cumhurbaşkanı eşi olarak hislerine dair pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Gül’ün sorularımıza verdiği cevaplar:

BİZ DE KURBANDIK

Türkiye gerekten çok acı bir süreç geçirdi. Sürecin belki biz kurbanlarından biriydik. O dönemde çok ümitsizliğe kapıldığımı, acaba düzeldiği günleri görebilecek miyiz diye çok üzülmüş hatta göz yaşı dökmüştüm. Ama kötü şeyleri çabuk unutmaya çalışıyorum. Allah bir daha yaşatmasın. Bugünlerin kıymetini bildirsin. Bütün üzüldüğüm, yeni nesil bizlerin neler çektiğimizi anlamıyor, bilmiyor. Anlatamaya çalıştığınızda da anlamakta zorluk çekiyorlar açıkçası. Çünkü anlatılabilecek gibi değil. Gerçekten bunlar olmuş mu diyor çocuklar. O günleri unutup yeni günlerin kıymetini bilelim.

ZOR BİR SÜREÇTİ

Kendimle ilgili örnek vermek istemiyorum unutmak istiyorum. Ama çocuklarımız da yaşadı. 28 Şubat çok zor geçti. 28 Şubat sürecinde çocuklarımın çok incindiğini ve zorlandığını biliyorum. Çocuğunun mutsuz olduğunu görmek gerçekten acı oluyor. Bir çok çocuk yurt dışında okumak zorunda kaldı. Ama her şerde bir hayır var. Belki onları yaşamasaydık bugün yurt dışında o kadar çocuğumuz olmayacaktı.

KOMUTAN EŞLERİ ÜZGÜN

Bence onlarda üzülüyordur. Ben eminim, kalplerinden geçiyordur. Kimseyi suçlamak istemiyorum. Şartlar öyleydi ki belki onlarda istemeye istemeye öyle davranmıştırlar. Bugün zorda olan bazı isimler var. Yurt dışında gidince temsil görevi yapabiliyoruz, misafir kabul ediyoruz. Biz bir değil miyiz ? Biz bu ülkenin insanı değil miyiz. Yazık değil mi bunları niye yaşadık?

GEZİ BİR KAZAYDI

Keşke yaşanmasaydı. Ben bir kaza olarak görüyorum. Bu kadar güzel şeyler içinde böyle bir dönem geçirmiş olmak insanı üzüyor. Nasıl yaşandı? İnşallah daha dönmeyiz.

TÜRKİYE NORMALLEŞTİ

Türkiye normalleşti bakın hiç bir şey olmadı. Türkiye normal bir ülke haline geldi. Ne kadar güzel. Keşke hiç bunlar yaşanmasaydı.

Bana yapılmasını hoşlanmadığım bir şeyi başkasına yapmak istemem. Şahsım adıma öyle. Kimsenin de isteyebileceğini istemem. Bizim çocuklarımız bizi eleştirebilir. Hatta Abdullah bey bazen bir size yaranamadım diyor. Ama iyi ki böyle. Bazen iyi göremediğimizi çocuklar sayesinde görebiliyoruz. Başka insanların hayatına müdahale diye bir şey hiç düşünmüyorum düşünmekte istemiyorum.

GURUR DUYUYORUM

Köşk şimdi müze gibi oldu. Açıkçası gurur duyuyorum. Binaları biz kendimiz için yapmadık. Biz Pembe Köşkte bile oturamadık. Ama gelen misafire göğsümüzü gere gere açamadığımız günler oldu. Bu hafta Azerbaycan cumhurbaşkanı geldi. Uzun zamandır gelmemişti. inanamadı, ne kadar güzel olmuş, ne kadar aydınlık olmuş dediler.

‘BENİM DÜNYAM’ GÜZEL

Bu ara o kadar yoğun yaşıyoruz ki kitap okuyamıyorum. Yoğun seyahatler var. programlar var. Film olarak en son benim dünyam filmini izledim. Kaçamak yaptık oğlumla, başarılı buldum. Çok duygulandık. Abdullah beye de seyrettireceğim.

Kullar hesap yapıyor Allah seyrediyor

Açık yüreklilikle söyleyebilirim, 91’de Abdullah bey kendi rızasıyla değil Allah’ın lütfu, kaderi olarak siyasete girdi. Demek ki Allah bize bu günleri çizmiş biz bilemeyiz. Kullar hesap yapıyor Allah seyrediyor. Uzun vadeli planlar yapmam. Abdullah bey de öyle. Bulunduğumuz yerlerde hakkını vermeye çalıştık. Yarın için bana hiç bir şey sormayın. Üstelik de ben Abdullah beyin siyasi hayatında hiç yön verici olmadım, karışmadım. Hakkıyla yapıp teslim edersek ne mutlu bize. Kullar hesap yapar Allah da seyredermiş…

VEBALİ BÜYÜK

Sokağa baktığınızda insanların sevgisini görüyorsunuz. Onlara layık olabiliyor musunuz diye endişe ediyorsunuz. Her türlü insanın mesuliyeti vebali sizin omuzlarında. Uykularımızı kaçıracak kadar büyük bir vebal. Bunda haklıyım herhalde kim olsa öyle hisseder. Suriye de bunlar olurken nasıl rahat olursunuz ki. Geçen iki tane Suriyeli kızımız geldi. Bir arkadaşım getirdi. Anne babaları Suriye’de. Okullarını bırakmışlar. Çocuklara göstermeden ağladık Abdullah beyle… Ben her zaman emre hazırım. Yeter ki başlayabilelim… Yoksa başbakanlıkla da bir buçuk yıl sonra teslim ettik Emine hanımlara. Yeter ki doğru olsun. Türkiye’nin her yerinde restorasyon var deyin gider yaparım. Doğruyu söylemeden duramıyorum.. Yanlış olan işler çok maalesef…

‘Konuşan Kitap’ okutturdu

Cumhurbaşkanlığı Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, Köşk’ün kapılarını sosyal ve kültürel etkinliklere açmanın yanısıra sahaya inerek birçok sosyal sorumluluk projesini de sahiplendi. ‘Eğitim her engeli aşar’, ’81 İlden 81 Yıldız’ ve ‘Konuşan Kitap Şenliği’ bunlardan sadece bir kaçı. Hayrünnisa Gül’ün himayesinde toplumda okuma bilincini geliştirmek, özellikle çocuklara ve gençlere okuma alışkanlığı kazandırmak için başlatılan ‘Konuşan Kitap Şenliği’

2008’de Sultanahmet Meydanı’nda başladı, 7 ayrı ile yayıldı ve önceki gün Mersin’de noktalandı. Hayrünnisa Gül, etkinliklere bizzat katıldı. Verdiği mesajlarla kitap okumayı teşvik etti. 6 yıl süren kampanyanın sonucunda kitap okuma oranı 2008’de yüzde 4 iken, her sene artarak 2012 yılında 6,8’e kadar geldi.

Misafirlerime hep mahçup oluyordum

Bugünü söylemeyeyim ama Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, ‘Allah korusun’ dediğim günleri biliyordum. Biliyordum zor olacağını kolay geçmeyeceğini. Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklandığı gün bizim çocuklar çok üzgündü. Ailenin de fedakar olması gerekir. Bir gün önce ismi açıklanmadan önce. Gerçekten zor bir süreçten geçtik. Biz hiç bir zaman bize niye böyle yapıldı bize niye böyle yapıldı diye hayıflanmadım. Ama ben arka kapıdan bir sürü misafir ağırladım. Kendim için değil, misafirlerim için mahcup oldum. Misafire anlatmakta çok zorluk çektiğimiz oldu.

Çocukları anneler için hiç büyümez

Bu iş çocuklukta başlıyor. Benim bütün vaktim çocuklarımla geçiyordu. Çocuklarım büyüyünceye kadar kendime ve Abdullah beye vakit ayıramadım. Şu an hepsi büyüdüler ama şu anda bile çocuğum bir yerdeyse haberdar olmak istiyorum. Hatta zaman zaman sitem ediyorum. Haberleşme çağındayız nerde olduğunu bilmek istiyorum diyorum. Belki çocuklar bıkıyor ama anne babanın en doğal hakkı bu. Çocuklar bizim gözümüzde hiç bir zaman büyümüyorlar. Biz bile anne babamızın gözünde hala büyümedik. Ben her şeyin doğal seyrinde seyretmesinden yanayım. Bir şeyi zorla yaptırmak çok güç. Hepimiz anne babayız. Çocuklara baskı yaptığınız ayrı, iyilikle söylemek ayrı. Anne baba olmak en zor mesleklerdendir. Çocuğunuzu takip edeceksiniz. Eğer ortada kötü bir şey varsa olmaması için tedbir alabilir yurtlar kurabilir, imkanları devlet sağlayabilir ama devlet anne baba gibi olamaz. Bu iş ailede biter.

Yeni Şafak