“Mesele dershane meselesi değil”

Olaylar
Başbakan Yardımcısı İşler, “2023 hedeflerinin gerçekleşmesini istemeyen bir takım uluslararası güçler ve Türkiye’deki işbirlikçileri 2011’den sonra düğmeye bastılar” dedi. Başb...
EMOJİLE

Başbakan Yardımcısı İşler, “2023 hedeflerinin gerçekleşmesini istemeyen bir takım uluslararası güçler ve Türkiye’deki işbirlikçileri 2011’den sonra düğmeye bastılar” dedi.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Ostim Organize Sanayi Bölgesel Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret etti.

Ziyaretin ardından gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan İşler, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Mesele dershane değil, Başbakanı’ı da tehdit ettiler” sözlerinin anımsatılması ve görüşünün sorulması üzerine, Arınç’ın açıklamalarının çok önemli olduğunu belirtti. İşler, şöyle konuştu:

“Meselenin dershane meselesi olmadığını zaten baştan biliyorduk. Ama onu bazıları o zaman anlamamışlardı, dershane meselesi olarak olaya baktılar. Aslında mesele bir iktidar meselesidir, güç meselesidir. Yani milletin getirmiş olduğu bu iktidarın bir şekilde, birtakım ayak oyunlarıyla, tezgahlarla hükümetten uzaklaştırılması projesidir. Bugüne kadar gelişen olaylarda bunu net olarak görüyoruz. Hedefe sayın Başbakanımızı, hükümetimizi koydular. Aslında 2011 yılında yüzde 50 oy alan AK Parti hükümeti ve sayın Başbakanımız hakim parti haline geldi Türkiye’de. Dolayısıyla bu göstergeler, seçim sonuçları, AK Parti’nin daha uzun yıllar iktidarda kalacağını ortaya koymaktaydı ve bu AK Parti 2011 seçimlerine giderken de 2023 hedeflerini açıklamış bir partiydi. Dolayısıyla 2023 hedeflerinin gerçekleşmesini istemeyen bir takım uluslararası güçler ve Türkiye’deki işbirlikçileri 2011’den sonra düğmeye bastılar. İşi Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç’ın dün yapmış olduğu açıklamadan öğrenmiş oluyoruz ki, hakikaten dershane bahanesiyle Başbakanımızı tehdide ve şantaja kadar olayı götürdüklerini anlıyoruz.” 

Emrullah İşler, bu yapının daha önce 2010 yılında CHP’ye yine aynı şantaj ve tehditle CHP Genel Başkanını o zaman koltuğundan ettiğinin, ardından 2011 seçimleri öncesinde yine MHP’ye karşı bir mühendislik ve dizayn projesinin yapıldığının görüldüğünü ifade etti. 

“Şimdi gelinen noktada baktığımız zaman bu ülkenin beka sorunu” diye konuşan İşler, şöyle devam etti:

“Onun için Sayın Başbakanımız ‘bir istiklal mücadelesidir’ diyor. Bunu herkesin, 76 milyonun çok iyi anlaması lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devletini içeride tehdit edebilecek bir yapıya hiçbir şekilde müsaade etmememiz lazım. (Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım) diyen herkesin, her vatan evladının bu mücadelede yer alması, elini taşın altına koyması lazım diye düşünüyorum. Aksi takdirde, eğer bunlar yaptıkları 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonu ve her gün ortaya koydukları bir takım saçma sapan iddialarla eğer sonuç alırlarsa o zaman Türkiye kaybedecektir. Bunu hepimizin bilmesi lazım, Türk milleti kaybedecektir. Zaten her ne kadar görünen hedef sayın Başbakanımız, AK Parti hükümeti olsa da aslında görünmeyen hedef Türkiye’nin durdurulmasıdır, Türkiye’nin ilerlemesinin, ekonomisinin durdurulmasıdır, büyümesinin engellenmesidir ve 2023 hedeflerine ulaşmasının engellenmesidir. Ama milletimiz olayın farkındadır. Dolayısıyla 30 Mart seçimleri bence esas bu  oynanan oyunların, tezgahların son değerlendirmesi olacak ve milletimiz sandıktan inşallah diyorum ki rövanşı alacak ve Türkiye ilerlemesini durdurmak isteyen bu odaklara geçit vermeyecek.”

“Okudum, güldüm ve geçtim”

İşler, Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlara ilişkin gazetelerde yer alan haberler anımsatılarak detaylı bilgi istenilmesi üzerine, kurulda konuşulan konuların gizli kalmasının gerektiğini hatırlattı.

Kendisinin de bilgi vermesinin mümkün olmadığını dile getiren İşler, “Bugün bazı medyada bir ‘Milli Güvenlik Kurulu’nda şunlar konuşuldu, bunlar konuşuldu’ gibi bir takım yazılar var. Doğrusu ben okudum, güldüm ve geçtim” diye konuştu.

Geçen hafta aralarında bir işadamı ve iki eski bakan oğlunun da bulunduğu tahliyelere ilişkin değerlendirilmesi sorulan İşler, “Bu yargıya intikal etmiş bir meseledir. O arkadaşları zamanında tutuklayanlar yargı camiasıydı, yine davalar devam ediyor. Tutuksuz yargılama kararını verdiler, tahliye yaptılar ama şu an davaları devam ediyor, yargı süreci işliyor. Dolayısıyla oraya bizim hükümet olarak müdahil olmamız söz konusu değildir. Tamamen yargı kararı ve saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı.

“Kesinlikle eleştiriye tahammüllerinin olmadığını görüyoruz”

Bir gazetecinin “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Onlara oy verirseniz iki elim yakanızda olacak’ sözleri ile Mustafa Sarıgül dün bir vatandaşa yumruk atmıştı. Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz’ demesi üzerine İşler, şu yanıtı verdi:

“CHP Genel Başkanı, ‘AK Parti’ye oy verirseniz iki elim yakanızda olacak’ ifadesi aslında komik bir ifade, aynı zamanda tehditvari bir ifade. Milleti tehdit ediyor ve millete tepeden bakmanın bir göstergesi, onun ifadesi olarak  değerlendiriyorum. Son derece yanlış buluyorum. Eğer siz millete projelerinizi, hedeflerinizi anlatırsanız millet zaten size oyunu verir. Ama siz bugüne kadar CHP’den herhangi bir proje duydunuz mu? CHP’nin hedefleri konusunda bir açıklama duydunuz mu? Bugün kadar yaptıkları yalan, iftira, karalama ve kriz çıkarma. ‘Bir fincan suda fırtına kopararak acaba hükümeti devirebilir miyiz?’ Bunun için de şimdiye kadar CHP tarihine baktığımız zaman ya işte darbecilerle kol kola olduğunu görüyoruz şimdi de devleti tehdit eden paralel yapıyla çeteyle kol kola olarak iktidara gelmeyi planlıyor. Dolayısıyla tek ümidi bu çeteyle hareket etmek olduğu için de öyle tehditvari ifadelerle de acaba milletimizden oy alabilir miyim politikasını güdüyor ama son derece yanlış. Milletimiz bu tür tehditlere, bu tür değerlendirmelere pabuç bırakmaz.”

Sarıgül ile ilgili soruya ise İşler, “Sarıgül’ün kendisini eleştiren bir vatandaşa yumruk atması aslında ne kadar tahammülsüz olduklarını, eleştiriye ne kadar tahammülsüz olduklarını göstermesi bakımından son derece manidar” diye konuştu. İşler, şöyle devam etti:

“Sarıgül, daha önce de Baykal ile girdiği mücadelede koltukların üzerinden atlayarak, kendisini eleştirenlere yumruklar atmıştı. O günden bugüne hiçbir şeyin değişmediğini gözlemledim. Aynı zamanda tek parti zihniyetinin de bir yansıması olarak olayı değerlendiriyorum. Kesinlikle eleştiriye tahammüllerinin olmadığını görüyoruz.”   

“Türkiye olarak diplomatik kanalları kullanıyoruz”

Kırım’da yaşananlara ilişkin soruya İşler, “Yaşanan olayları tasvip etmemiz mümkün değil” karşılığını verdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kiev’e gittiğini ve taraflarla görüştüğünü hatırlatan İşler, şunları kaydetti:

“Biz Türkiye olarak, dış politika olarak barışı, huzuru, istikrarı hedeflemekteyiz. Dolayısıyla Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. NATO’nun ve diğer bazı kurumların da bu olaya el atmasını doğrusu ben önemsiyorum. Bu Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması,  bütün bölge için yararlı olduğunu düşünüyorum. Çevremize baktığımız zaman zaten çeşitli bölgelerde sıkıntılar var. Oralarda da toprak bütünlüklerinin bölünmesi, parçalanması senaryoları konuşuluyor, bir takım ihtimaller söz konusu. Bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak politikamız mevcut sınırların korunması yönünde dolayısıyla yeni krizlere, sıkıntılara yol açılmaması yönünde. Bizim orada tabii soydaşlarımız var. Onların gelecekleri, hakları, hukuklarının korunması da bizim için önemli. Türkiye olarak diplomatik kanalları kullanıyoruz ve gerekli çalışmaları sürdürüyoruz.”

“CHP son günlerde enteresan bir tavır sergiledi”

“CHP bugün üçüncü kez HSYK ile ilgili düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götürdü, bunu nasıl değerlendirirsiniz” denilmesi üzerine İşler, “CHP son günlerde enteresan bir tavır sergiledi” diye konuştu.

HSYK Kanunu’nun Meclis’ten geçtiğini hatırlatan İşler, kanunların yasalaşma sürecine ilişkin bilgi verdi. Bu sürecin ardından  Anayasa Mahkemesine başvurulabileceğini ifade eden İşler, şöyle devam etti:

“Fakat CHP, cumhuriyet tarihinde de bir ilke imza atarak, daha Cumhurbaşkanımız yasayı onaylamadan Anayasa Mahkemesine gitti. O zaman yaptığım açıklamada ‘Bunu Anayasa Mahkemesinin reddetmesi lazım. Çünkü Anayasa’nın 151’inci maddesine de gayet açık bir tavırdı.’ Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi elinin tersiyle bunu itti, reddetti. Daha sonra bir daha başvurdular apar topar. Bu sefer de usulden reddetti çünkü evrak eksikliği var. Bugün yeniden başvurdular. Aslında  yaşanan olaylar bence çok önemli, CHP’nin ne kadar beceriksiz, başarısız ve vizyonsuz olduğunu göstermesi bakımından son derece manidar buluyorum. Bir Anayasa Mahkemesine bile başvurmayı beceremeyen bir anamuhalefet partisi ile karşı karşıyayız. Ancak üçüncü denemesinde başarılı oldu.”

Emrullah İşler, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nin çok önemli projeleri olduğunu belirterek, bunların hayata geçirildiğinde, hem Ankara hem de Türkiye ekonomisine ciddi katkıların sağlanacağını ifade etti. Başbakan Yardımcısı İşler, daha sonra İvedik Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hasan Gültekin ve Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret etti.