‘Medet Ünlü’yü tanıdığı biri vurdu’

Olaylar
Engin Dinç’in röportajı Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Fahri Başkonsolosu Medet Ünlü, dün akşam bir cinayete kurban gitti. Cinayetin ardında Çeçenistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı olan ...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Fahri Başkonsolosu Medet Ünlü, dün akşam bir cinayete kurban gitti. Cinayetin ardında Çeçenistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı olan Ramazan Kadirov’un olduğu iddiaları güçlü bir şekilde dile getiriliyor. Medet Ünlü’nün Çankaya Balgat’taki ofisinde vurularak öldürülmesi sevenlerince üzüntüyle karşılanırken, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yurtdışı istihbarat örgütleri veya onların uzantılarınca öldürülmesi ise büyük tepki çekiyor. Rus istihbarat servislerinin de bu işin arkasında olduğu düşünülünce Türkiye’nin vatandaşlarına yönelik bu tür cinayetleri önleyememesi tepki çekiyor. Üstelik bugüne kadar 7 Çeçen muhacir çeşitli yerlerde infaz edilmişken. Medet Ünlü’nün öldürülmesi olayı ve Türkiye’nin son yıllarda izlediği Kafkas politikasını Kafkas Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı Mehdi Çetinbaş’la konuştuk.

Medet Ünlü maalesef bir cinayete kurban gitti. Olay nasıl gerçekleşmiş? Bu konuda bir bilginiz var mı?
Medet Ünlü, benim 20 yıllık arkadaşım, çok eskiye dayanan bir hukukumuz var. Kendisi Kahramanmaraş’ın Göksun İlçesi’nin Çardak beldesinden.  Onun köyüne de gittim, ailece yakın bir dostumdu. I. Çeçen Savaşı sırasında gayretleri olan bir insan; hatta Dudayev Türkiye’ye geldiğinde onu Ankara’da ağırlayan, çeşitli bürokrasi kesimleriyle tanıştıran, çok dayanıklı bir arkadaştı. Unvan olarak kullanılan Çeçenistan İçkerya Fahri Başkonsolosu unvanı da kendisine Dudayev tarafından verilmiştir. Bugün pek belki geçerliliği yok, şu an Kadirov yönetimi var orada ama bu unvanı bir şeref göstergesi olarak sürekli kullandı. Bütün mültecilere, elinden gelen yardımları yapıyordu. Son Çeçen suikastları dolayısıyla kendisi de tehdit algısı içerisindeydi, üstüne üstlük korkusu vardı. Benim Ankara’da konuştuğum Kafkas kökenli önemli bazı kaynaklar, olayın Türkiye’de ikamet eden Çeçen biri tarafından işlendiği noktasında görüş birliğindeler. Tahmin ediyorum, bazı ufak tefek görüntüler incelenecek ve bu durum belki aydınlatılacak ama büyük bir ihtimalle vuran kişiyi de tanıyor Medet Ünlü. Kapıyı kendisi açtığına göre kullanılan, maşa olarak kullanılan bu şahsın yüz yüze tanıdığı bir insan olma ihtimali de çok yüksek. Ve kaynakların bana söylediğine göre, Çerkes Sürgünü’nün 149. yılında o gün öldürülmesi planlanmış. O gün olmadı çünkü Medet Ünlü’nün koruması ve sekreteri yanındaydı. Üçü birlikte iş yerinden birlikte çıkmışlar. O gün olmuyor, ertesi güne bırakıyor.

Dün akşam, olayın gerçekleştiği zaman koruma yok muymuş?
Koruma o gün hastanede birtakım tetkikler dolayısıyla öğleden sonra 3 gibi çıkmış. Sekreterle de beraber dışarı çıkmıyorlar. Sekreter 18:30 gibi çıkıyor, herhalde Medet’in biraz daha işi vardı ya da namaz kılmamıştı. Öldürme olayı 19:00-19:30 aralığında gerçekleşiyor. Kendisi bulunduğunda abdest alma hazırlığında; ayağında terlik, kollarını sıvamış şeklide bulunuyor. Bir de Balgat’taki o işhanı tamamen boş, kimse bulunmuyor o sırada. Çoğu yerler orada 18:00-18:30 civarlarında kapanıyormuş, kimse kalmıyormuş. Sekreter de 18:30’da çıkmış, 19:00-19:30 arasında da kimse yok. Susturucu kullanılıp kullanılmadığı konusunda henüz bir bilgi yok ama direkt olarak göğsünden, yakın mesafeden, daha kapıyı açar açmaz herhalde katil silahı üzerine boşalttı. Tam kurşun sayısı belli değil ama 5-6 taneden az olmamak üzere bütün mermiler üzerine boşaltılmış. Sonradan kimsenin haberi olmuyor. Medet zaten sık sık çeşitli yerlere, toplantılara gittiği için herhalde saat 22:00-22:30 civarlarına kadar pek şüphelenilmedi, aranılmadı. Daha sonra eve gelmeyince, cep telefonundan aranıyor, cevap yok. Sonra aile polise başvuruyor, gece saat 12 gibi cenazesini orada buluyorlar. Olay şu anda bu. Tüm görüntüler ve bilgiler derleniyor.

Tabi ki birinci derecede zanlı olarak Kadirov’un adamları olarak görülüyor. 21 Mayıs 1864 Çerkes Sürgünü’nün son yıllarda Türkiye’de çok yaygın olarak kutlanmaya, anılmaya başlanmasıyla, Ermeni soykırımı nasıl dışarıda gündem haline geliyorsa, Çerkes soykırımı da bir yerde Rusya’yı rahatsız etmeye başladı. Bununla ilgili önde gelen insanlara bir mesaj mı, ders mi verilmek isteniyor, bilemiyorum. Tabi böyle bir pozisyonda ben kendime de bir tehdit olarak algıladım bunu. Sonuçta bir şeyi Allah takdir ettiyse onun zaten önüne geçilemez, sen ne yaparsan yap. Yanında koruma vardı, sonuç itibariyle bu olay oldu. Ama burada benim üzüldüğüm nokta, hedefi bu kadar yüksek noktaya, bu derece üst noktaya getirmeleri…

Pek işimdi ne olacak, ben onu soruyorum? Hükümet bence bu konuda son derece aciz ve pasif duruma düşüyor, neredeyse dalga geçiliyor. Öldürülen bu insan Başbakan’ın arkadaşı, Başbakan’la yüz yüze tanışan Fazilet Partisi ve ondan önceki o gelenekte gençlik kollarında birlikte politika yaptığı bir arkadaşı öldürüldü. Hadi buyursun şimdi ne yapacak? Ben Medet Ünlü’yü tanımıyorum mu diyecek? Medet Ünlü Başbakan’ın çok yakından tanıdığı bir insan, ama olay bu noktaya geldi. Artık hedefi yükselttiler ve daha öncekilerin üstünü sen hep örtülünce durum buraya geldi. FSB veya Rus istihbaratı adamları geliyorlar burada ellerini kollarını, sallaya sallaya eylem yapıyorlar. O zaman da Türkiye’nin bütün prestiji sıfıra iniyor. Kadirov denen adamı birinin durdurması lazım, birinin bir şey yapması lazım artık. Üstüne üstük Kadirov denen o adam Putin’in ziyareti sırasında da yanındaydı. Putin’in beraberinde Türkiye’ye getirdiği bir adam. Olay bu. Zaten göstere göstere yapıyorlar.

Medet Ünlü’yü niye öldürürsün? Çok ünlü biri olur, çok karanlık işleri olur, işadamları ya da mafyayla bağlantıları olur bunlarla ilgili hiçbir şeyi olmayan son derece mazbut bir yaşantısı olan birini niye öldürürsün? Şaibeli durumları olur, onlar hakkında bir şey söyleyebilirsin ama şimdi Medet için ne söyleyebilirsin? Söylenecek hiçbir şey yok. Bazı adamlar vardır, mafyayla hesaplaşmaları olan ya da 50 tane ihtimalin olduğu adamlar vardır. Ama Medet için hangi ihtimali getireceksin? Son derece müteddeyyin, her şeyiyle bildiğimiz, tanıdığımız pırıl pırıl bir insan. Dolayısıyla ben gerçekten çok üzgünüm. Bu olay 21 Mayıs’a soykırım denmesine Rusya’nın bir misillemesi.

Türkiye eskiden Çeçenlere karşı, Kafkas kökenlilere karşı daha duyarlıydı. Son yıllarda politikasını değiştirdi. Bu olayların yaşanmasında bu politika değişikliğinin etkisi var mı?
“Dost acı söyler” diye bir tabir vardır. Türkiye hep Balkanlardan, Kafkaslardan falan bahsediyor. İşini gücünü bırakıyor, Bulgaristan’da uyduruk bir parti kurduruyor, onda da rezil oluyor. Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin karşısına parti kurduruyor, orada yüzde 1 bile alamayan, böyle bir rezaletin içine giriliyor. Ama iş Kafkasya politikasına geldiği zaman, maalesef Rusya ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilere kurban ediliyor. Biz şimdi Türkiye’de yaşayan Kuzey Kafkasyalılar olarak Türkiye’den git şunlarla kavga et, politik ilişkileri boz gibi şeyler istemiyoruz ki… Türkiye’nin yapması gereken şey şu; benim içimde senin 1864 yılında, oradan Çarlık zamanında sürdüğün 4-5 milyon vatandaş bu topraklarda yaşıyor. Dolayısıyla Kafkasya benim hinterlandımdır. O bölgede yaşayan insanlarla benim ülkemde yaşayan insanlar arasında akrabalık bağı var. Kafkasya’da 500 bin tane Çerkes var, Türkiye’de ise 5 milyon var. Dolayısıyla bu insanların çoğunluğu benim ülkemde. Bu insanların arasında kültürel ilişki ve bağların kurulması gerekir. Bu bağlantıları dostça yapalım tarzında bir dostluk bağı kurmak varken, Türkiye tamamen bunu görmezden geliyor. Halbuki bugün Kafkasya’da bulunan cumhuriyetler Çeçenistan, Adige, Karaçay Çerkes ve Dağıstan benzeri… Rusya Federasyonu’nda yasal, sınırları olan federasyon, yani federatif devletlerdir. Dolayısıyla bunlarla ilgilenmenin herhangi bir sıkıntısı söz konusu değil ama maalesef Türkiye buraları görmezden geliyor.

Suriye’de 80 bin kişinin öldüğünden bahsediyoruz, peki 1994’ten 2002 yılına kadar 8 sene devam eden Çeçen-Rus savaşında 260 bin Çeçen’in öldürüldüğü niye gündeme gelmiyor. Rusya Çeçenler için ‘onlar benim vatandaşım’ diyorsa, Çeçenistan’ı kendi ülkesi olarak kabul ediyor mu? Çeçenistan’da Grozni şehirlerini uçakla yerle bir ettiler. Buraya geldiği zaman susuyorsun, oraya geldiğin zaman konuşuyorsun. Bu politika iyi bir politika değil. Diyeceksiniz ki, o zaman Tayyip Erdoğan iktidarda değildi, sonuç itibariyle yoksan da orada bir vahşet yaşanmış, bununla ilgili en azından Rusya ile yapılan temaslarda bu konuların da bir şekilde gündeme gelmesi lazım. Ama maalesef burada böyle bir çifte standart var. Onu hazmedemiyorum.

Allah rahmet eylesin, Medet Ünlü öldürüldü. Daha önce de Çeçen direnişinde yer almış 7 farklı isim Türkiye’de öldürüldü. Türkiye tedbir almazsa, bu cinayetlerin devamı gelebilir mi?
Tabi kesinlikle gelebilir. Daha önce de Çeçen cinayetleriyle ilgili yazılarımda, geçmiş dönemlerde de ben bunları dile getirdim. Eğer bunların üzerine gidilmezse, bu konuda Rusya ile temasa geçilmezse devamı gelir. Avusturya’da Kadirov’un adamları bir cinayet işlediler, Avusturya direkt olarak Rusya Federasyonu’na “Şu şu şu adamlar katildir, bunları bana teslim edeceksin, bundan sonra şöyle olur, böyle olur” diye yazı yazdı. Birtakım tahminler yapılıyor, bizim istihbaratımız bu kadar zayıf mı, öyle elek gibi her şey buradan geçer mi? Mutlaka bunları dinliyorlar ama kamuoyuna aleni olarak Kadirov’u da bu işin müsebbibi olduğuyla ilgili açık bir politika yürütülmesi lazım ki, ondan sonra bu olay gündeme gelsin. Rusya burada ne yapıyor, ‘bizim alakamız yok’ diyor. Çeçenler eyleme girdiğinde Rusya, ‘onlar bizim ülkemizin bir parçası’; cinayet işlediği zaman ‘Çeçenlerin bizimle ilgisi yok’ diyor. Böyle yağma olmaz. Madem Ruslar Çeçenistan’da 250 bin insanı öldürerek ‘Çeçenistan bizim bir parçamız, burası bizim’ dediler. O zaman bu cinayetleri işleyen insanların da suç ve sorumluluklarını üstlerine alacaklar. Bunun başka bir yolu yok. Dolayısıyla Türkiye emniyeti ve istihbaratıyla; elindeki bilgi ve belgelerle bu insanları mahkemelere çıkarmadıktan sonra ve bunları yargılatmadıktan sonra bu işin arkası kesilmez. 

on5yirmi5.com