Mavi Marmara mağdurları hukuki süreçten umutlu

Olaylar
 İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Özgür Gazze Hareketi’nin organizasyonunda Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine uluslararası...
EMOJİLE

 İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Özgür Gazze Hareketi’nin organizasyonunda Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda 31 Mayıs 2010’da İsrail’in yaptığı ve 10 kişinin şehit olduğu saldırının ardından açılan ceza ve tazminat davalarında gelinen süreç, mağdurları umutlandırdı.

İsrail askerleri tarafından şehit edilen İbrahim Bilgen’in oğlu İsmail Bilgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının yokluğunu, aile olarak yoğun şekilde hissettiklerini söyledi.

Babasının yaşarken öğrettiklerini şehadetinden sonra daha iyi anladıklarını belirten Bilgen, “Çok daha hassas olduk bazı meselelere. Bizim için hayatının anlamı, şehadetiyle çok daha arttı. Yaptıkları ve bize gösterdikleri daha çok gözlerimizin önüne geldi. Bizim için bir şeref ve gurur oldu. Onun yolunu sürdürmemiz gerektiğini daha şiddetli düşünmeye başladık. Allah’ın izniyle onun gayreti içinde olduk. Şehadetin sonra insanlar, teşekkürlerini ve minnetlerini bize iletti. Bir nevi onun hayattaki temsilcileri olduk” diye konuştu.

İsmail Bilgen, 31 Mayıs’ta, İsrail’in, Mavi Marmaragemisine düzenlediği saldırının 5. yılında, İstanbul’da “Özgür Kudüs Yürüyüşü” gerçekleştirileceğini ifade ederek, bu etkinlikle Mavi Marmara ve Kudüs davasının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışacaklarını vurguladı.

Vatandaşları etkinliğe katılmaya davet eden Bilgen, “İsrail, yürüyüşe desteği gördüğü zaman Filistin ve mazlumların yalnız olmadığını anlayacak. Orada yürümemiz görünüşte İsrail’e hiç bir zarar vermeyecek. Oluşturacağımız kalabalık, mazlumlara yalnız olmadığını hissettirecek. Kudüs davasını terk etmeyerek İsrail’e bir mesaj göndermiş olacağız. Yürüyüşle, Mavi Marmara’yı, Mavi Marmara’nın nezdinde Kudüs ve Filistin’i unutmadığımızı göstermeyi istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Hukuki sürecin İsrail’in mazlum imajına vereceği zararı biliyoruz”

Bilgen, gerek Türkiye’de gerek diğer ülkelerde devam eden hukuki süreçten umutlu olduklarını dile getirdi.

Davalar sonucu verilecek kararların Filistinliler için emsal teşkil edeceğini anlatan Bilgen, şunları kaydetti: 

“Çoğunlukla insanlar bu davalardan bir şey çıkmayacağını düşünüyorlar fakat yanıldıkları nokta, İsrail gücünü tank ve topa değil, siyasi ve hukuki gücüne de dayandırıyor. Medya gücüne de dayandırıyor. Bu hukuki sürecin, İsrail’in yıllardır çizdiği mazlum imajına vereceği zararı biliyoruz. İnsanların nezdinde yargılanıp suçlu görülmeleri, bir ceza almayacak dahi olsalar, suçluluklarının ve mazlum değil de zalim olduklarının ispatı olacak. Hukuki süreçler sonunda fiziki yaptırımlar da var. İsrail bugüne kadar ne yaptıysa hep yanına kaldı. Bu davalar neticesinde artık yaptıklarının yanına kar kalmadığını görecek. İsrail artık dokunulmaz değil.”

Velioğlu’nun Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda, İsrail’in 40 bin lira manevi ve 6 bin 103 lira maddi tazminata mahkum edilmesinin, İsrail’in yaptıklarının yanına kalmadığını gösterdiğini belirtti. 

İsmail Bilgen, yargılanan İsrailli yetkililerin ülkelerinin dışına çıkmaya korktuklarını, bu yargılamanın, diğer İsraillilere de istedikleri şekilde katliam yapamayacaklarını gösterdiğini söyledi.

“Keşifte ölümleri, yaralanmaları tek tek anlattık”

İHH İdari işler Müdür Yardımcısı Şükrü Peker, Mavi Marmara gemisinde bulunduğu sırada İsrail askerlerinin kurşunuyla bacağından yaralandığını hatırlattı.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin, Karaköy Salı Pazarı’nda demirli bulunan gemide 25 Mayıs’ta keşif yaptığını anlatan Peker, “Yaralandığım gemiye yineden çıkmak hem iyi hem de kötü bir duyguydu. Arkadaşlarımız şehit oldu. Yaralılarımız vardı, acı çekmişiz. Mavi Marmara’ya binmiş birisi olarak bir taraftan gurur duyduk. Aradan 5 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra keşif yapıldı. Mahkeme heyeti bizi dinledi. Keşifte ölümleri, yaralanmaları tek tek anlattık” bilgisini verdi.

Peker, davaları ve tazminatı kazanacaklarına ve kendilerine o katliamı yaşatan askerlerin ceza alacağına inandıklarını söyledi. 

“Daha nelere şahit olacağımız zamanla görülecek”

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Yılmaz, derneğin, saldırı sonrasında şehit aileleri, yaralılar ve yolcular tarafından kurulduğunu, ilk etapta yaralıların tedavi süreçleri ve hukuki süreçlerde görevler aldığını söyledi. Yılmaz, derneğin yolcular arasında dayanışma ve bilinçlendirme çalışmaları yürüttüğünü anlattı.

Gazze’de halen ambargo ve ablukanın sürdüğünü dikkati çeken Yılmaz, İstanbul’da 31 Mayıs’ta yapılacak Özgür Kudüs Yürüyüşü’nün, saldırıyı ve her an siyonistler tarafından yıkılma tehlikesi altında bulunan Mescid-i Aksa’yı hatırlatacağını vurguladı. 

Yılmaz, “Bunun seslenişidir bu yürüyüş. Bu yürüyüşte aslında aynı zamanda tüm mazlum coğrafyalara karşı insanlarımızın duyarlılığını arttırmak amaçlanmaktadır. Mavi Marmara’da 37 ülkeden insan vardı. Bu da tüm dünyada tekrar gündeme gelme anlamına gelmektedir” dedi.

Mavi Marmara saldırısına ilişkin hukuki sürecin devam ettiğini hatırlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Davalar her koldan ilerlemektedir. Tüm dünyadan yolcusu olan bu insani yardım koalisyonu adım adım mücadeleye devam etmektedir. Yolcular kendi ülkelerinden siyonist katillere karşı davalar açmaya devam ediyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki dava süreci de ilerliyor. Davalar ilk açılmaya başladığında küstah siyonistler ‘tiyatro’ diyerek dalga geçmekteydiler. Fakat süreç ilerledikçe el altından olmadık tekliflerle davaları bırakmamız için yalvarır hale geldiler. Bu konuda yeni yeni yoluna girmeye başlayan davalar onları bu kadar telaşlandırdığına göre sonuçlar gelmeye başladığında daha nelere şahit olacağımız zamanla görülecek.”