‘Mavi Marmara bir ilki başardı’

Olaylar
HAMAS’ın askerî kanadı İzzettin Kassam’ın başındaki isimlerden Mahmut Zahar, ateşkeste taleplerinin büyük oranda karşılandığını fakat BM girişiminin uluslararası alanda daha önce alı...
EMOJİLE

HAMAS’ın askerî kanadı İzzettin Kassam’ın başındaki isimlerden Mahmut Zahar, ateşkeste taleplerinin büyük oranda karşılandığını fakat BM girişiminin uluslararası alanda daha önce alınmış kararlardan geri adım atmak olacağını söyledi.

TRT TÜRK’te yayımlanan Dünya Gündemi programına katılarak "Ateşkes sürecinde taleplerinin büyük oranda karşılandığını" söyleyen Zahar, yine de bunun yeterli olmadığı görüşünde. Gazze operasyonlarının ilk gününde öldürülen Ahmet Caberî’ye en yakın isim olan ve daha önceki saldırılarda iki oğlunu kaybeden Zahar "ateşkeste Filistin halkı olarak insanî şartlarda yaşayabilemek için gerekli en temel ihtiyaçlarımızı talep ettik. Gazze’ye olan sınır ve geçişlerin açılması, deniz sınırlarının 6 mile çıkarılması, suikast politikasının sonlandırılması taleplerimiz arasındaydı. Ayrıca Gazze’deki sınırımızdan İsrail’in yapay sınırına kadar olan 300-500 metreye kadar bir bölge yasak alan ilan edilmişti. Ancak orada çiftçilerimizin verimli toprakları bulunuyor, oraların da halka açılmasını talep ettik ve kabul oldu" dedi.

Zahar röportajın devamında şöyle konuştu:

"Bu, Filistin halkı için önemli bir gelişmeydi. Denizden karasuların resmî kabûlü gerçekleşti. Şimdi de sınır kapısından geçişler ve tampon bölge konusundaki son kararlar önümüzdeki günlerde Kahire’de açıklanacak. Bildiğiniz gibi Filistin’de yürütülen 2 proje var şu anda. Biri batı Şeria, diğeri Gazze. El fetih projesi öyle bir safhaya ulaştı ki, artık İsrail ile işbirliği yaparak Hamas projesini yok etmeyi amaçlıyor. Şimdi biz, bu son zaferle, projemizi yeniden masaya koyuyor ve halka açıyoruz. Bence insanlar bu davete uyarak, bizim projemize gelecektir. Buna el Fetih destekçileri de dâhil ama el Fetih liderleri değil. El Fetih liderleri yalnızca para ve güç peşinde… Bunun için İsrail’le işbirliği yaparak Filistin’e yönelik suçlar işlemeye dahi çekinmiyorlar. Biz bu lidere güvenip, onlarla işbirliği yapamayız.

BM girişimi büyük bir suçtur. ‘1967 sınırları doğrultusunda devlet olmak’ demek, tüm Filistin’in yüzde 25’ini kabul etmek anlamına geliyor. Bu, uluslararası alanda daha önce alınmış kararlardan geri adım atmaktır. Ama ne karar alınırsa alınsın, bu bizim Filistin dâvâmızdan geri adım atmamıza neden olamaz. Nitekim, Gazze’de yaşadığımız bu son yüzleşmeyle pekçok kişiyi ikna ettiğimize inanıyorum. Artık Filistin’i kurtarmaya hazırız. Öncelikle kendimizi savunmak için gereğince silahlanmalı, F 16’ların ve tankların gücünü etkisizleştirmeliyiz. Bu şekilde mücadeleyi kazanacağımıza inanıyorum.

Bence Türkiye bir noktaya odaklanmalı. İslâm birliğini daha da güçlendirmek için çalışmalı ve bütün Müslümanlara sahip çıkmalı. Buna Myanmar’da yaşayanlar ve diğer Müslüman mazlumlar da dahil… Bizce Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Böylece İran’dan Mısır’dan veya Türkiye’den gelecek destek verimli olacaktır. Mesela Avrupa Birliği’ne bakın, tek bir ekonomi, tek bir parlamento, tek bir ordu altında birleştiler. Biz neden öyle olmayalım? Dünya nüfusunun 3’te 1’ini Müslümanlar oluşturuyor. Bence başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye gelmesi, İsrail’in yaptıklarına ve bizim taleplerimize birebir tanıklık etmesi çok iyi olacaktır… Erdoğan ve Türk halkı, Filistin dâvâsı için Mavi Marmara’yla bir ilki başardı. Bundan sonra da dâvâya çok büyük katkıları olacağına inanıyorum."

Timetürk