Mahalle baskısı ne zaman olur?

Olaylar
Yeni Şafak’taki köşesinde mahalle baskısıyla ilgili yazdığı bölümlere yönelik eleştirilere cevap veren Prof. Dr. Hayrettin Karaman, şu ifadeleri kullandı:  “Ben de tartışılan yazımda, bir manada ...
EMOJİLE

Yeni Şafak’taki köşesinde mahalle baskısıyla ilgili yazdığı bölümlere yönelik eleştirilere cevap veren Prof. Dr. Hayrettin Karaman, şu ifadeleri kullandı: 

“Ben de tartışılan yazımda, bir manada mahalle baskısının kaçınılmaz olduğunu sosyo-psikolojik bir tespit olarak şöyle ortaya koydum:

‘…Toplum (apartman, mahalle, çevre…) buna tepki gösterecek, çirkin (gördükleri) duruma bir şekilde müdahale edecek, mahalle baskısı yapacaktır. Baskıya maruz kalanlar medyayı ve devlet kurumlarını kullanarak yardım isteyecekler, medya karışacak, devlet kurumları da baskıyı engelleme bakımından gevşek davranacaktır. Bütün bu söylediklerim sosyal gerçeklerdir. Masa başında kurgulanan liberal demokrasi ve toplumun dönüştürülmesi projeleri sosyal gerçeklik ile çelişir ve çatışırsa mutlaka problemler çıkacak, huzur ve sükun bozulacak, birlik ve dirlik zarar görecektir. Bir toplum içinde yaşayan birey, topluma olan ihtiyacı ve zorunlu alış-verişi uğruna bazı özgürlüklerinden fedâkârlık edecektir. Hem toplumu kale almamak, toplum değerlerini takmamak, bu değerlere isyan etmek, hatta fiilen veya kavlen küçümsemek, tahkir ve tezyif etmek hem de o toplum ile alış-verişe talip olmak, o toplumun varlığından yararlanmak mümkün değildir. Toplumun özelliğini göz önüne almadan dayatılan değişim şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da başımıza nice dertler açacaktır. (Açsın değil, ‘kaçınılmaz olarak böyle olacaktır’ diyorum).

Çare olarak da şunu söylüyorum:

‘Bana göre birinci çare, yüzde yüze yakını Müslüman olan bu toplumda ‘İslam’ı temel referans alan bir demokratik düzen’dir.

Liberal demokraside ısrar edilecekse hükümetlerin, bu rejime ters düşen devlet davranışlarına teşebbüs etmemesi, ama bireylerin, muhtaç oldukları çoğunluğun hatırı için bazı özgürlüklerini ‘gönüllü olarak’ kullanmamalarıdır.

İnadına kullanırlarsa en azından mahalle baskısı, değerleri çiğnenen çoğunluğun hakkı olur’.

Bu yazıda, tartışanların takıldığı üç konu şudur:

Devletin bireysel özgürlüklerine karşı mahalle baskısı uygulayanları engelleme konusunda gevşek davranması.

Mahalle baskısının, değerleri çiğnenenler için hak olması.

İslam’ı referans kabul eden demokratik düzen.

‘Devlet gevşek davransın, mahalle baskısı yapılsın’ demiyorum, ‘bunlar kaçınılmaz olur, bunları engellemek mümkün olmaz, eğer olmasın diyorsanız karşılıklı anlayış, fedâkârlık ve iyi niyet gerekir’ diyorum.”

Yeni Şafak