HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş’un pazartesi akşamı Feshane’deki iftar konuşması manidar: ‘Yeni Türkiye’nin inşası için muhalefetteyken de tüm gücümüzle çalıştık, sorumluluk aldığımız zaman da çalışacağız…’Yani Kurtulmuş artık kendisini iktidarın parçası gibi hissediyor.
Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever’in, Ruşen Çakır’la Vatan’daki söyleşisi, gündeme tahrip kalıbı gibi düştü. İkinci kez adaylık yasal zeminde mümkünken, bazı partililerin aksi yöndeki yorumlarının Cumhurbaşkanı Gül’ü kırdığını aktaran Sever’in sözleri, birkaç gün tartışılıp unutulacak haberlerden değil.
Sever’in isim vermeden, konu tanımıyla işaret ettiği bakan ve partililerden iki gündür ses çıkmıyor.
Misal, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ. Sık sık, değişik vesilelerle basınla temas eden Bozdağ, iki gündür yok.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dün basın toplantısı yapacaktı, erteledi. Gerekçesi böyle açıklanmadı elbet ama öyle ya da böyle, Gül’ü ‘kıran’ biçimde yorum yapan isimler, gazetecilerle açık alanda karşılaşmamaya özen gösteriyor.
AK Parti kulislerinde, Sever’in açıklamasını, Başbakan Erdoğan’ın Numan Kurtulmuş hamlesiyle bağlantılı görenler var. ‘Bu bir satranç oyunu’ yorumunu yapan bazı partililer, röportajın Kurtulmuş’un AK Parti’ye katılımının görüşüleceği MKYK’dan bir gün öncesine rastlamasını önemsiyor.
KURTULMUŞ İÇ DÜNYASINDA AK PARTİLİ OLMUŞ
Tam da bu hararetli eşikte, Has Parti Genel Başkanı Kurtulmuş’un bir konuşması manidardır.
Kurtulmuş’un pazartesi akşamı Feshane’deki iftar konuşması, AK Parti’ye katılımının, Kurtulmuş’un iç dünyasında tamamlandığını gösteriyor:
‘Yeni Türkiye’nin inşası için muhalefetteyken de bütün gücümüzle çalıştık. Bundan sonra da bütün gücümüzle çalışacağız. Kenarda durduğumuz zaman da çalıştık. Sorumluluk aldığımız zaman da çalışacağız.’
Yani? Yani -geçen yılki kongrede kürsüye, içinde bol bol ‘firavun’ geçen şarkı eşliğinde çıkan- Kurtulmuş, artık kendisini muhalefetin değil, iktidarın bir parçası olarak hissediyor.
Dahası, ‘sorumluluk alırsak’ değil, ‘aldığımız zaman’ ifadesinden anlıyoruz ki, görünür bir gelecekte Kurtulmuş’a partide yahut yönetimde sorumluluk sözü verilmiş olması muhtemel. Erdoğan’ın Kurtulmuş’a davet görüşmesinde, somut bir pozisyon tanımı önerip önermediğini bilmiyoruz. Ancak kesin olan şu ki, -AK Parti MKYK’sının sürdüğü şu saatlerde- parti içinde Kurtulmuş’un katılımı konusunda monoblok bir onay yok.
YAZICI: TAMAMLANACAK BİR EKSİK YOK
MKYK başlamadan az önce Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile görüştük. Kurtulmuş’un katılımını şöyle değerlendirdi:
‘Bizim ölçülerimiz belli. O ölçülere uyan herkes gelebilir. AK Parti bir Türkiye partisi. Ama partinin bir eksiği var da bu eksiği gidermek için çare arıyor değil. Biz hep, AK Parti’nin bir okul olduğunu söyledik. Katılan geri dönüp baktığınızda kazanımlarını görür.’
Kurtulmuş’un ‘partinin uzun dönemli tarihinde yeri olduğu’ yorumunu hatırlattığımda verdiği karşılık dikkat çekici:
‘Nerede? Kurucularımız arasında yok. O süreçte siyasete müdahale edildi. Siyaset allak bullak oldu. Parti kapatıldıktan sonra yepyeni parti kurmuşuz..’
2014 sonrasına dönük planlar için anlam yüklendiğini söylediğimde; yanıt kısaydı: ‘Onu kimse kestiremez’
Bakan Yazıcı’ya Sever’in açıklamaları hakkındaki düşüncesini de sordum: ‘Konuşursam, bir bürokratın sözleri üzerine yorum yapmış olurum, o da doğru olmaz.’ Ama dedim, ‘Kimse Sayın Sever’in bu mülakatı Sayın Gül’den bağımsız yaptığını düşünmüyor?’
‘Olsun’ dedi Yazıcı. ‘Sayın Cumhurbaşkanı arkadaşımdır, dostumdur, hukukumuz var. Partimizin kurucusudur. Bu kadarla kalsın.’
Satranç uzun sürecek.
AKŞAM