Kürtlerin geleceği Türkiye’dedir

Olaylar
PKK’nın son saldırılarını değerlendiren Kürt siyasetçi Kemal Burkay, PKK’nın oyuna dönüştürdüğü savaşı artık bitirmesi gerektiğini söyledi. Burkay, "Tükiye Kürt sorununun çözümü konus...
EMOJİLE

PKK’nın son saldırılarını değerlendiren Kürt siyasetçi Kemal Burkay, PKK’nın oyuna dönüştürdüğü savaşı artık bitirmesi gerektiğini söyledi. Burkay, "Tükiye Kürt sorununun çözümü konusunda adım atarsa bölgedeki tüm Kürtler için çekim merkezi olur. Çünkü Kürtlerle, Türkiye’nin çıkarları ortak" dedi.

Şemdinli ve Hakkari’de olanlar ‘PKK ne yapmak istiyor’ sorusunu akla getirdi. PKK, Suriye’deki gelişmelerden mi, yoksa kendine güveninden mi bu kadar salgınlaştı? Söyleşi-Yorum’da bu soruları yıllarca Türkiye’den uzun kaldıktan sonra geri dönen Kemal Burkay’a sorduk. Burkay son şiirini de bizimle paylaştı.

Ramazan’dan önce ateşkes beklentisi vardı ama şimdi artan şiddetle karşı karşıyayız. Neden?

Evet, bir beklenti vardı, ama kuvvetli değildi. Çünkü PKK tarafında o tür açıklamalar yoktu; aksine son dönemde PKK daha çok savaş yanlısı beyanlar verdi. Bu olumsuz bir şey tabii ki.

PKK şiddeti neden arttırdı, hedefi ne?

Bir yılı aşan bir durum bu. Duran Kalkan geçen yıl nisan ayında bir makale yazdı ve orada devrimci halk savaşı stratejisini ortaya koydu. Yani PKK, en azından onun içinde bir kanat, daha seçimler öncesinde devlet-Öcalan görüşmeleri iyi giderken çözümü baltalamayı hedeflemişti. PKK’ın Silvan’la başlayıp devam eden zincirleme eylemleri gelince diyalog ortamı koptu.

Son saldırılar…

PKK’nın merkezi bütünlüğü olsa bu konuda yorum yapmak daha kolay olurdu. Ama özellikle son yıllarda PKK çok başlı bir manzara gösteriyor. Karar mercii hangisi, İmralı’daki Öcalan mı, Avrupa’daki siyasiler mi, Kandil mi?.Kandilse hangi kanadı; Murat Karayılan mı, Duran Kalkan mı, Ferman Hüseyin mi? Son eylemlerde derin devletin mi, Suriye ve İran ikilisinin mi payı var? Yoksa üçünün birden mi? Bu nedenle bu eylemler için hedef saptamak kolay değil. Ama bu hedefin hem PKK’ya başarı, hem de Kürt halkına bir yarar sağlamayacağı açıktır. Sonuç olarak PKK içinde çözüm istemeyenler kazandı.

DARBE YERİNE PKK DEVREYE GİRDİ

PKK’yı böyle bir tutuma yönelten nedenler veya etkenler ne olabilir?

Derin devletin öteden beri PKK içinde var olan eli bu etkenlerden biridir. Bunlar PKK’nin politikalarını AK Parti karşıtı politika haline getirmeye çalıştılar. Yani Kürt sorununun çözümünden öte, AK Parti’yi düşürmek için bu süreci başlattılar. Derin devlet darbe planlarıyla AK Parti’yi düşüremeyince bu kez PKK’yı devreye soktu gibi görünüyor. PKK’nın 2011’den itibaren sürdürdüğü savaşçı tutum ise diyalog ortamını sonlandırdı ve yeniden kan dökülmesine yol açtı. Bu tutum Kürt halkının çıkarına değildi, hatta PKK’nin de çıkarına değildi. Bizzat Öcalan’ın da istemediği şeydi. Öcalan, seçimlerin hemen ardından ‘Biz hükümetle anlaştık, savaşa gerek yok’ demişti. Buna rağmen yapılanlar açıkça Öcalan’ın baypas edilmesidir. Çatışma devletin derin kollarının istediği bir süreçti. Zaten 30 yıl boyunca bu yapıldı. Oysa BDP’nin 12 Haziran seçimleri sonrası eli pek çok açıdan güçlüydü. Ama PKK, BDP’ye şans tanımadı. Bugün gelinen noktada İran ve Suriye’nin de payı olduğu kanısındayım.

ŞEMDİNLİ BÜYÜK HATA

Şemdinli’de ne oluyor?

Başlangıçta ben de ne olduğunu kavramakta zorluk çektim. Çünkü kamuoyuna yeterli bilgi yansımadı. PKK söylendiği gibi 500-600 kişilik bir gerilla gücüyle bir çıkış yaptıysa ve bu Suriye’deki gibi bir Arap Baharı dalgası yaratmak içinse, bu gerçekçi değil. Elbette Kürtler hakları için mücadele ediyorlar ve bu devam da edecek. Ben kendim de bu mücadelenin içindeyim. Ama şunda gerçekçi olmak lazım: 30 yıllık çatışma ortamı hiçbir sonuç vermedi. Savaşın bu saatten sonra ne PKK’ye ne de Kürt halkına bir yararı olur. Ben Şemdinli türü girişimlerin vakti geçmiş girişimler olduğunu düşünüyorum. PKK bununla hava yaratacağını düşünüyorsa yanılıyor. Kürt halkına gerçek söylenmeli, oyun bitmeli. Savaş artık oyuna dönüştü. Bu gençlere yazık. İki tarafa da yazık. PKK’nın askeri ve siyasi plandaki yetkililerinin artık bu sorumluluğu duymalarını istiyorum. Zana’nın çağrısına katılıyorum. Diyaloga, siyasi ve barışçı çözüm çabalarına şans tanımalıyız.

Türkiye-Barzani ilişkileri çözümü kolaylaştırır mı?

Barzani Kürtler arasında artık çatışma istemiyor. Irak merkezi hükümetiyle Barzani liderliğindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki gerilim Suriye’deki gelişmelerle daha arttı. Bu açıdan Türkiye ile Kürdistan Federe Bölgesi’nin pek çok noktada ortak çıkarları var. Maliki, İran’la birlikte Esad rejimine destek veriyor. Türkiye de, Barzani de buna evet demiyor. Haşimi konusunda da aynı noktadalar. Suriye’de kadim Kürt partilerinin de Türkiye’ye düşmanca bir tavrı yok. Türkiye, Suriye’deki Kürt muhalefetiyle ilişkilerini geliştirmeli. Ki Davutoğlu son ziyareti sırasında söz konusu muhalefetle de görüştü. Bu devam etmeli. Kısaca Kürdistan yönetimiyle Türkiye’nin ilişkileri her iki tarafın yararına. Maliki yönetiminin Davutoğlu’nun Kerkük ziyaretinden rahatsız olması doğal. Bütün gelişmeler Türkiye’yi Kürt sorununda adım atmaya zorluyor. Kürtlerin taleplerini karşılayıp Kürt sorununu çözmek ve çatışmaya son vermek Türkiye’nin yararınadır. Kürt sorununu çözmüş Türkiye bölgedeki tüm Kürtler için çekim merkezi olur.

Yeni Şafak