Tarih ve kültür alanındaki çalışmalarıyla tanınan Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel, Çukurca saldırısı sonrası kamuoyunu uyardı. Sağduyuyu elden bırakmamalıyız diyen Yüksel’den çarpıcı açıklamalar geldi:
SALDIRILAR BARIŞI TORPİLLİYOR
Norşin Ve Hakkari’deki saldırılar PKK’nın barışı torpillemeye çalışan taşeron bir oluşum olduğunu ortaya koyuyor. Yeni anayasa çalışmalarının arefesinde yapılan bu saldırılar, salt provokasyondur, barışı torpillemektir. PKK biz Kürtleri temsil edemez. PKK A. Öcalan’ı da sildi. Kürt halkı PKK ve BDP’nin tekelinde/inhisarında değildir. Özellikle dindar Kürtler bağımsız insiyatifini, barıştan yana ortaya koymalı. Hükümet de bir kısım laik-liberal aydınların telkinleriyle dindar Kürtleri görmezden gelme ısrarından vazgeçmeli. Dindar Kürtleri, Kürt sorununda müslümanlığı gözardı etme ısrarını bırakmalı. Hükümet halen var olan fırsatları değerlendirmeli. PKK’lı olmayan Kürtlerin sesi kısılmamalı.
PROVAKATİF TUTUMLARDAN KAÇINMALI
Bu konuda her türlü provke edici tutum ve tavırlardan uzak durulmalı. Cenaze merasimleri provokasyon aracı olmamalı. Özellikle, Rumeli-Balkan muhaciri vatandaşlarımız daha soğukkanlı ve dikkatli davranmalı. Bu ülkede kimse iç savaşa davetiye çıkaramaz. PKK’ya olan tepki Kürtlere tepkiye dönüşmemeli. Bundan özellikle kaçınılmalı. Ölen askerler arasında Kürtler de var.PKK içindeki taşeron grupların da amacı barışı torpillemek zaten. Bu toprakların, özellikle müslüman ahali içerisinde bir çatışmaya tahammülü olmaz.
BARIŞÇI ÇÖZÜMDE ISRAR EDİLMELİ
Kürt sorununun barışçı biçimde çözümü çalışmaları asla aksamamalı. Bu konudaki reformalara mutlaka devam edilmeli. Bu saldırıları yapanların da amacı bu. Kürt sorununun temel sebebi olan Tek Parti dönemi resmi ideolojisinin tasfiyesi kesinlikle devam etmeli. Devlet Müslümanlıkla ve Kürt kimliği ile barışmalı. Dini eğitim yapan Kürt medreselerine yasal statü verilmeli. Halen faal olan 60’ı aşkın medrese var. Tillo ve Ohin muhatap alınmalı. Dindar Kürtlerin önü tıkanmamalı.
ON5YİRMİ5.COM