Kıyamet söylentilerine ‘ahmaklık’ eleştirisi

Olaylar
Maya Takvimi nedeniyle kıyamet söylentileri iyiden iyiye yaygınlaşıp, İzmir’in Şirince kasabasına da kıyametten korunacağı inancıyla akın başlayınca A Haber’de yayınlanan Jurnal programı İ...
EMOJİLE

Maya Takvimi nedeniyle kıyamet söylentileri iyiden iyiye yaygınlaşıp, İzmir’in Şirince kasabasına da kıyametten korunacağı inancıyla akın başlayınca A Haber’de yayınlanan Jurnal programı İlahiyatçı Ali Rıza Demircan’a sordu: İslam inancında kıyametin yeri nedir? Demircan, program sunucusu Şirin Sever’e “gençliğine güzelliğine aldanma, her ölüm kişisel kıyamettir” nasihatini verdikten sonra kıyametten korunacağı inancıyla İzmir’in Şirince kasabasına akın edenlere “ahmaklığın endazesi yok” dedi.

"AHMAKLIĞIN ENDAZESİ YOK"

Şirince köyüne gidenlere "ahmaklığın endazesi yok diyelim. Maya takvimine kulak vereceğinize bir İslam ülkesindesiniz, Kuran-ı Kerim’e gönül kulaklarınızı açsanız olmaz mı diye soruyorum. Falanca kasaba mı kendini kıyametten koruyacak, 7 milyar insanı bu kasabaya mı dolduralım. Olay şu, ölüm, ölüm ötesi, kıyamet, kıyamet sonrası, cennet, azap mahali, bunlar akılla ve duyu organları ile kavranamayacak gerçeklerdir.

ŞİRİN SEVER’E NASİHAT: "GENÇLİĞİNİZE GÜZELLİĞİNİZE ALDANMAYIN"

Kişinin ölümü kendi kişisel kıyametidir. Sakın ha o gençliğinize güzelliğinize aldanmayın. Hayat takviminin son yaprağı her an düşebilir.

"KIYAMET BİLGİSİ RABBİN KATINDADIR"

İman esaslarımız arasında ölümle başlayacak ahret hayatına iman vardır. Kıyamet gerçekleşecek akabinde insanların bedenleri ruhları ile birleştirilecek. Sorgulama faslı sonrasında mükâfatlandırmak üzere cennette, azaplandırılmak üzere cehenneme sevk edilecekler. Bu inanç bizim için olmazsa olmaz bir inançtır. Mayalar da kıyamet inancı nasıl oluşmuş olabilir diye önce bir soru yöneltelim. Kuran’ımızın açıklamasına göre yeryüzünde kendilerine peygamber ya da elçi gönderilmeyen tek bir toplum dahi yoktur. Bunun anlamı şu: İslam dini Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar tüm peygamberlerin ortak tebliğidir.

İslam dininin inanç esasları aynıdır. Dolayısıyla kıyamet inancının dünyamızın tüm toplumlarında var olması gayet tabi bir olgudur, ancak tarihi toplumların pek çoğunda, pek çok inanç esasları ve yaşam kurallarında olduğu gibi tahrifler vardır. Maya takviminden kıyamet gününün gerçekleşeceğinin belirtilmesi bir tahrif, hurafedir. 20. Asır insanlığı tarihi dönem insanlığından daha bir hurafeci. Çünkü İslam’ın son ve evrensel kılınan peygamberi Hz. Muhammed’e gönderilmiş Kuran’ın bildirdiği aydınlatıcı hakikatlere kulak vermiyor, seküler yaşam içinde anlamlandıramadığı, hakikatini bulamadığı konulara bir takım söylentileri kabulleniyor, yayıyor. Gönül arzu eder ki bu ülkenin insanı Yaradan’ın beyanlarını öğrensin. Kuran-ı Kerim’de kıyamet olgusuna çok sık vurgu yapılır.

Birçok surede açıklanmakla birlikte Araf suresinin 187. Ayeti konunun zaman yönünü tam bir açıklıkla beyan etmektedir. "Ey Peygamber sana kıyametin ne zaman gerçekleşeceğini soruyorlar, de ki kıyametin bilgisi Rabbimin katındadır. Onun vaktini ancak Yaradan kıyametin haliki olan mevlamız bildirebilir." diyor.

"KURAN-I KERİM’DE KIYAMET ALAMETİ YOK"

Aziz peygamberimizin açıklamalarına göre insanlığa 124 bin kadar peygamber gönderildi. Hz. Muhammed sonuncusu ve evrenseli. Aradan 14 asırlık bir süreç geçti. Aziz peygamberimizin gönderilişi son ilahi emirler manzumesi olan Kuran’ın insanlığa aktarımı zaten kıyametin yakın olduğu olgusunu ifade ediyor ama insanlık tarihini, göklerin ve yerin tarihini dikkate alırsanız 1400 senelik süreç de kısa bir süreçtir. Bundan sonra ne kadar daha yaşanabilir, yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de bunun cevabı yok. Aziz Peygamberimizin ifadelendirdiği ileri sürülen birtakım kıyamet belirtileri bizim inanç sistemimizde bir inanç oluşturacak değerde değil. Özel ifadesiyle peygamberimizden bize intikal eden mütevatir bir açıklama olmadığı için ve Kuran-ı Kerim’de yer almadığı için şu olgular kıyamet alametidir diyemeyiz. Harpler, terör eylemleri ile cinayetlerin artacak olmasını bir kıyamet alameti olarak değerlendirme yaygın yaklaşım.

AHaber