Kılıçdaroğlu’ndan ‘Ayaklanın’ Çağrısı

Olaylar
CHP lideri Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ı ‘Yürüyen yalan makinesi’ ve ‘Cahil adam’ diye tanımlayan Kılıçdaroğlu, eğitim sistemini de eleştirdi.Haberi ...
EMOJİLE

CHP lideri Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ı ‘Yürüyen yalan makinesi’ ve ‘Cahil adam’ diye tanımlayan Kılıçdaroğlu, eğitim sistemini de eleştirdi.Haberi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Yürüyen yalan makinesi” ve “Cahil adam” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan’ı yalan makinesine bağlasalar samimi söylüyorum 24 saat öter” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hedefine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı aldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat’ın mağdurunun Erbakan olduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan’ı, Erbakan’ı arkadan hançerlemekle suçladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın helallik isteyip istemediğini sordu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grubunda konuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin en demokratik tüzüğüne CHP’nin sahip olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Yeni bir anlayışla yola çıkıyoruz. Halka umut, güven vermeliyiz. Bunun yolu ortak söylem geliştirmektir. Bir demokrasi devrimi yapmaya kararlıyız ve bu kararlılıkla yola çıkıyoruz. Birilerinin, ‘anayasa değişikliği yaptık’ dediğine inanmayın. 32 yıldır, kimse 12 Eylül Anayasası’nı değiştirmedi. Bu değişimin mimarı da inşallah CHP olacaktır. Türkiye, tam anlamıyla tıkanmış durumda. Demokrasisi, hukuk sistemi, siyaseti tıkanmış durumda. Türkiye’nin bir değişime ihtiyacı var. CHP’nin içinde olmadığı bir değişim iddiası gerçekçi değildir. Siz onların hileli reklam kampanyalarına bakmayın. Halkın istemleriyle taban tabana zıt bir değişimi yaşıyoruz. Bir kişiyi işe alırken bile özgeçmişine bakarlar. Eğitimine, deneyimine bakarlar. CHP’nin özgeçmişine bakalım. Ulusal kurtuluş savaşını verdi. Cumhuriyeti ve devleti kurdu. Çok partili sistemle demokrasiye geçti. Sosyal demokrasiyi bu ülkeye getirdi. CHP’nin geçmişi şanlarla doludur. Herkes bunu böyle bilsin. Bir babayiğit çıkıp söylesin ki bizim özgeçmişimiz de böyledir diye çıkıp söylesin. Bunu söyleyecek bir babayiğit yok. Böyle bir özgeçmişe sahip olmayanlar CHP’yi karalamakla meşguller. Diğer tarafta, geçmişinden utanan, siyasi mezhebi belli olmayan iktidarın 10 yılına bakalım. Geçmişi belli olmayan bir siyasi partiye kim inanır. Bizim şanlı tarihimizde senin ataların da var. Sen kendi geçmişini inkar ediyorsun. AKP statükocu bir parti oldu. Devleti, toplumu daha geriye nasıl götürebilirimden başka bir dertleri yok. Halkı, bir değişim yapacağız diye kandırdılar. 10 yılda statükoyu kurumsallaştırdılar. 10 yıllık kökü var, bizim 89 yıllık tarihimizi eleştiriyorsun. Kökü olmayan bir siyasal anlayıştan baskı, köklü bir partiden demokrasi çıkar. Senin 10 yıllık kökün var. O’nu da inkar ediyorsun. Sonra bizim 89 yılımızı sorguluyorsun. Demokrasilerin tarihlerinde acılar vardır. Bunu da unutmamak gerekir. Değişimin ne olduğunu bilmeyenler demokrasi dersi veremezler." dedi.

"DEMOKRASİ, GÖMLEK DEĞİŞTİRDİM DİYENLERİN ANLAYIŞI DEĞİLDİR"

Onların, topluma yalan söyleyen, darbeci zihniyetin insanları olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Demokrasi, gece demokrasiye küfredip, sabah kalkıp ben gömlek değiştirdim diyenlerin anlayışı değildir. Gömlek değiştirdim, demokrat oldum. Uygulamalarına bakıyoruz, o yırttığın gömleğin katmerlisini giyiyorsun. Aydınlar çıkıp da ‘gerçek demokrat’ dediler. Anayasa değişikliğini bile alkışladılar. Şimdi uyandılar. Onlara şunu söylüyorum. Demokrasi bir kıyafet değil, bir ruhtur. O ruhu taşımazsanız, o devlette demokrasi de olmaz. Demokrat olmak için 12 Eylül’de, 12 Mart’ta hapse girmek gerekir, alkış tutmak değil. ‘Ben Necip Fazıl’ın paragrafını okudum. Kinini unutma sözü Necip Fazıl’ın sözleri’ diyor. Nasıl anlamazlar diyor. Ben bunun neresini düzelteyim. Ben kini kullandım ama ben kullanmadım Necip Fazıl kullandı diyorsun. Ya ben sana yalan makinesi diyorum sen inanmıyorsun. İşte ortaya çıktı. Yürekliysen, Necip Fazıl’ın o sözlerinin devamını da okusana. Yüreğin yetiyorsa, adam gibi adamsan çıkar devamını da okursun."

"DEĞİŞİMDEN YANAYSAN DESTEK VER"

CHP’nin, eleştiriler karşısında çocukların boğazını sıkan bir lideri olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, görevin kendilerine düştüğünü belirterek, CHP 3 büyük devrimin altına imza atmışsa, dördüncü büyük devrime de imza atmaya yüreğinin yeteceğini savundu. "Değişimden yanaysan kurultayda söylediğimiz değişimlere destek ver. Ama yüreği yetmez." diyen Kılıçdaroğlu, "Post modern diktatörünüz var, medya özgürlüğü yok, hukuk, adalet güvencesi yok. Bu ülkede gerçek demokrasi var mı yok mu? Düşünmemiz lazım. Yıllardır bin bir badiren çekip kurtaran şey bu ülkedeki aydınları, entelektüel birikim sağlamıştır. AKP bu sağ duyu korosunu bir kenara itti. Kimse konuşmasın dediler. Biri konuşunca işinden oluyor. En son olay Sayın Nuray Mert. İşine son verilen gazetecilerin sayısı 50’leri, 100’leri aştı. Yeterince şak şakçın var. Bırak da 2-3 kişi de eleştirsin. Bir parlamento var, siyasi iktidar var. Çoğunluğu var. Ama bu çoğunluğu bir kenara bırakıp, KHK ile karar alıyor. Bir ülkede parlamentonun gücünün elinden alınışına susanlar bu tabloyu görsünler. Susma, sustukça sıra sana gelecek." diye konuştu.

EĞİTİM SİSTEMİ

Eğitim sistemiyle ilgili gelen şeyin, bir yasa teklifi olmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, bunun hükümetin işi olmadığını, teklifi verenin açıklama yapmasını istedi. "Türkiye’nin en tartışmalı sorunu, hiçbir yerde tartışılmadan parlamentoya getiriliyor. Bütün annelere sesleniyorum. Sizin çocuklarınızın geleceği ellerinden alınıyor. Sesinizi çıkarın!" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu teklifin hazırlanmasına ev sahipliği yapan kişi milli eğitim bakanı. O kim, bilgi hırsızlığı yapan adam. Hadi eliniz uzun biliyoruz. Naylon faturacıdan maliye bakanı yaptınız da çocuklarımızdan ne istiyorsun. Erdoğan, çıkıp şu soruya yanıt versin. İntihalci olmaktan mahkum olmuş bir kişi hangi ülkede bakan oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’na bu adamı oturtan insan, nasıl bu ülkeye ahlak dersi verir."

"Silivri Toplama Kampı’nı biliyoruz. Bir siyasi partinin genel başkanı savunma yapıyor. Sert konuştu diye savunma yapması yasaklandı. Savunmasından dolayı 20 yıl yatacak. Hangi demokrasiden söz ediyoruz. Hangi ahlaktan söz ediyoruz. İnsanlar toplama kampında açıkça mahkum edildi. Avukata da son duruşmaya kadar savunmaya katılmama cezası verildi. Bu ülkenin entelektüellerine sesleniyorum. Lüften bu yanlışları dile getirin. Bu ülkenin geleceğinden biz ne kadar sorumluysak siz de o kadar sorumlusunuz." diye konuştu.

"KEMAL KARDEŞİN SENİ ULUDERE’YE GÖTÜRSÜN"

Ayrıca, Başbakan’ın Uludere’ye gitmesini ertelediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan, Uludere’ye gidemiyorsan. Gel Kemal kardeşine, kar da olsa tipi de olsa seni Uludere’ye götüreceğim." dedi. Kılıçdaroğlu, 28 Şubat darbesine ilişkin ise şunları ifade etti: "Bugün 28 Şubat nedeniyle de uzun uzun konuşmuş. Acılar çekmiş. Tam bir yalan makinası. 28 Şubat’ta sen mi bedel ödedin? Onun mağduru Erbakan’dır. Sen ne yaptın, gittin Erbakan’ı arkadan hançerledin. Kalkmış ahlak dersi veriyor. Sen kendi liderini arkadan hançerleyen adamsın. Erbakan’dan helallik istedin mi? 28 Şubat seni başbakan yapmak için yapılan bir manevraydı. Bunları geç sen. Biz bilmiyor muyuz?"

"Şiir okudun diye hapse attılar. Buzdolabı, çek-yat bir de yanına hizmetli verdiler. Yüreğin yetiyorsa Silivri Cezaevi’ne git de hapishane neymiş gör." diyen Kılıçdaroğlu, "Bana yalancı demiş. Ne diyeyim. Cahil adam! Ben ona yürüyen yalan makinesi diyorum. O örnek vermiyor. Ben örnek vereceğim. CHP’li belediyeler yaptıkları ihalelerle PKK’ya kaynak aktarıyorlar dedi. Namuslu adamsan çık bu belediyenin ismini açıkla dedim. Açıkladı mı yok. Gensoru verdik geldi mi ? Yok. Recep Tayyip Erdoğan’ı yalan makinasına bağlasalar samimi söylüyorum 24 saat öter." şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, "TÜSİAD buna niye karşı çıktı diye kızmış sayın başbakan. Bu ülkede görüş bildirmek suç, ben öğrendim ama TÜSİAD’çılar öğrenememiş. Yine de ben onları kutluyorum." ifadelerini kullandı.

haber7.com