“Kılıçdaroğlu, CHP’liliğini Yaptı”

Olaylar
Haber:Arzu Erdoğral CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay 8. Dairesi’nin üniversitelerde görev yapacak akademik personel için yapılan ALES sınavına başörtüsü ile girilemeyeceği kararı i...
EMOJİLE

Haber:Arzu Erdoğral

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay 8. Dairesi’nin üniversitelerde görev yapacak akademik personel için yapılan ALES sınavına başörtüsü ile girilemeyeceği kararı ile ilgili “yargı kararlarına herkesin saygı duyması gerektiğini belirtti ve biz de saygı duyacağız." dedi.

Peki, başörtüsü sorununu çözmek için ilginç vaatlerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, Danıştay’ın hukuk tarihine geçecek son kararı için söylediklerinin, daha önceki tutumu ile bir çelişki oluşturup oluşturmadığı konusunda kim ne dedi? Danıştay’ın kararı için ne söylendi?

Zaman Gazetesi Köşe Yazarı Mümtaz’er Türköne

Bu tür mahkeme kararlarını duymak halen çağın gerisinde çok karanlık ilkel bir dünyada yaşama duygusu uyandırıyor. İnsan üzülüyor. Gerçekten üzülüyor. Türkiye’nin bu sorunları aşması gerekiyor. Aşmak için de CHP’nin önü açması lazım. CHP’de önüne gelen tarihi fırsatı değerlendiremiyor. Bunlar mezardan gelen sesler gibi çok uzak, çok derin biraz da ürkütücü bir şey… Galiba biraz daha sabretmemiz gerekiyor.

Eski Milletvekili Akit Gazetesi Köşe Yazarı Merve Kavakçı İslam

CHP, CHP’liliğini yapmıştır. Bu açıklamayı faydalı buluyorum. İki sebepten dolayı: Bu ülkede AK Partili olmayıp alternatif arayışı içerisinde olan bir kesim var. Ancak bu kesim CHP zihniyetinden memnun olmayan bir kesim. CHP’nin Kemalizm’den boşanması gerektiğini düşünen bir kesim. CHP’nin değişmesini bekleyen, kendi içinde bir özeleştiri yapması gerektiğini inanan bir kesim. Baykal dönemi bittikten sonra da partide değişim sinyallerinin olduğunu görmek isteyen bir kesim. Kılıçdaroğlu bu açıklamasıyla CHP zihniyetinin değişmeyeceğinin de ispatını sunmuş oluyor. Bu onun için önemli. Danıştay kararına saygı beklentisi bu anlama geliyor. Bir başka açıdan da Kılıçdaroğlu CHP’sinin tutarsızlığının bir göstergesi… Bu sebeple de önemli. Bir gün özgürlüklerden dem vuracaksınız diğer gün özgürlüklerin önüne çekilen seddi alkışlayacaksınız, bu ülkenin halkı bu zıt duruşları idrak ediyor. Gözüken o ki seçime yaklaştığımız şu günlerde Kılıçdaroğlu CHP’nin kemikleşmiş Kemalist kesiminin gözünü boyamak istiyor. Yolu açık olsun demek lazım, CHP’yi onlarla seçime taşıyacaksa AK Partinin isi daha da kolaylaşacaktır. CHP hep aynı hep aynı CHP! 
 

Bugün Gazetesi Köşe Yazarı Nuh Gönültaş

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü sorununu biz çözeriz demesinin zaten pratikte hiçbir başörtülülere hiçbir faydası yok. Çok açık söylüyorum CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu konuda yalan söylemektedir. Bu sadece seçmene göz kırpmadır, başka bir şey değildir. Dolayısı ile Danıştay’ın adalete aykırı olan son  kararını  Kılıçdaroğlu’nun “hukuka saygılı olmalıyız” diyerek tevil etmeye çalışması daha önce söylediği yalanları desteklemektedir. Danıştay’ın son aldığı bu karar gerçekten çok hukuksuzdur ve dünyada hiçbir örneği olmayan acayip bir gerekçeye dayanmaktadır. Adil bir karar değildir ve aynı zamanda da komiktir. CHP’in de adil olmayan bu kararı destekliyor olması kendisinin iktidara geldiğinde ki (hoş ne zaman olur böyle bir şey bilmiyorum ama…) nasıl bir hukuk uygulayacağını ve çözüm getireceğini göstermiştir.

Genç Siviller Sözcüsü Turgay Oğur

Biz referandumda ‘Yetmez ama Evet’ demiştik. Danıştay’ın kendini yasa koyucu olarak görmeye devam etmesi Anayasa değişikliklerinin yetmediğinin bir kanıtı. Danıştay, laiklikten vazgeçti, kimlik tespiti yapılamayacağından hareketle yasak getirdi. Ben hükümetin yerinde olsam sınavlarda göz retinasından ya da parmak izinden tanıma sistemi kurarım. Bu zihniyeti akılla delirtmek lazım…
Bir eğitim sendikasının da bu baskıcı rejime ispiyonculuk yapması midemi bulandırdı.

Zaman Gazetesi Yazarı Etyen Mahçupyan

Türkiye’deki toplumsal değişim ve gelinen zihniyetsel eşikle, yargı ve siyaset arasında çok önemli bir kopuş var. Bu boşluk giderek artıyor. Tabi bu durumda bir çatışmanın habercisi… Bir süredir yaşadığımız bir çatışma bu… Bunun çok uzun süre taşınabilir olamayacağını düşünüyorum. Muhtemelen önümüzdeki anayasa hazırlanmadan önce bir iki hamle olacak. Seçim dönemindeyiz ve bu dönemde çatışmaların desteklenmesi, beslenmesi birçok kesime yarar getirecek. Dolayısı ile AK Partiye de yarar getirecek CHP’ye de yarar getirecek.  Olan başörtülülere oluyor. Onlar üzerinden tartışmalar yaşanıyor. Bu sorun yeni bir anayasa olmadan çözülebilir değil artık. Bu yaşananlar eski sistemin ve anlayışın son tortuları… CHP Lideri şu anda olabildiğince az risk almaya çalışıyor. Neyin doğru olduğunu ve neyi savunması gerektiğini bilmiyor. Kendi içerisinde parçalanmış bir taban var. O tabanın bir bölümü Kemalist ve sert bir laik çekirdek. Onları kaybetmek istemiyor. Dolayısı ile hukuktan yana gözüküyor. Hukuktan yana gözükerek de sosyal meseleyi arka plana itmiş oluyor. Zaten sosyal mesele ile ilgili söyleyebilecek bir şeyi de yok. Kısacası kaçak güreşiyor.

AKDER Genel Sekreteri Neslihan Akbulut Arikan

Sayın Kılıçdaroğlu "yargı kararlarına saygı duyulsun" derken bir noktayı gözden kaçırıyor, yargı organları mevcut yasalarda açık olan ifadelere göre karar vermekle yükümlüdür. Ayrıca açık bir kanun maddesine dayanarak verilen yargı kararları dahi eleştirilebilir, bu sayede kanun maddeleri dahi değişir. Yargıda aslolanın adaleti tesis etmek olması gerekmektedir. Danıştay’ın başörtüsü kullanımı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararına bakarsak, bu kararın hiçbir açık kanun maddesine dayandırılmadığını görürüz. Yine bir başörtüsü kararında daha laiklik maddesi aşırı şekilde yorumlanarak başörtüsü kullanımı kısıtlanmak istenmiştir. Gerekçeler arasında tamamen sübjektif ve açıkça komediye kaçan gerekçelerden biri de başörtüsünün serbest olmasıyla birlikte kadın ve erkek adayları birbirinden ayırt etmekte zorluk yaşanacağıdır. Danıştay bu kararla mizah duygumuza hitap eden bir yorum yapmıştır. Böyle açık bir durumda dahi yargı kararlarına ilahi bir emirmiş gibi davranmak kafayı kuma görüp gerçeği görmek istememektir. Sayın Kılıçdaroğlu seçim ve liderlik sürecinde belli kesimlere hitap ederken başörtüsü yasağını sahiplenmiş ve bu sorunu çözme iradesinde olduklarını iddia etmişti. Şimdi bizleri Danıştay’ın bu kararına saygı duymaya çağırıyor. Açıkça "yargının karşısında susalım" diyen bir siyasetçiden nasıl bir siyasi ufuk beklenebilir ki? Yasakçı kararlar karşısında "susalım, saygılı olalım" diyen ancak statükoyu sarsan Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yargı sistemini sonuna kadar eleştiren bir liderin artık başörtüsü yasağı üzerinden yapmaya çalıştığı siyaset iflas etmiştir. Ortada bir hak talebi var ve biz başörtülü kadınlar -hakkımızı gasp eden yargı organları bile olsa- hak mücadelemize devam edeceğiz. Tabi ki bu kararları da eleştirmekten geri durmayacağız.

Taraf Gazetesi Köşe Yazarı Hilal Kaplan

Bir karara saygı duymamız için haklı bir gerekçeye sahip olup olmadığına dair bir düşüncemiz olması gerekir. Kılıçdaroğlu da demek ki kararın gerekçesini haklı buluyor ki saygı duyuyor. Böylelikle yeni CHP dedikleri, slogan vari yaklaşımın içinin de ne kadar boş olduğunu görmüş oluyoruz. Zaten CHP’nin statükoya selam çakmasına alışığız. Burada da aynı şekilde hak ve özgürlüklerin karşısında, statükonun yanında yer almaları beni hiç şaşırtmadı.