Kadınların korkulu rüyası son buluyor!

Olaylar
İnsan sağlığı toplumumuzda en önemli konuların başında gelmekte. Peki, İnsan hayatında son yıllarda daha çok önem kazanan estetik ameliyatlar, dış görüntümüz, bakımlı olmamızda ruh sağlığımız için fay...
EMOJİLE

İnsan sağlığı toplumumuzda en önemli konuların başında gelmekte. Peki, İnsan hayatında son yıllarda daha çok önem kazanan estetik ameliyatlar, dış görüntümüz, bakımlı olmamızda ruh sağlığımız için faydalı değil mi? Estetik, aşırı terleme ve kabus haline gelen varis! Hepsinin çözümü var…

Çok eski zamanlardan beri ‘estetik’ sözü güzellik odağı olmuştur.  Yaşamın her alanında estetik kavramı mevcut olup, bizler için bir bakış açısı halini almıştır.  Aslında, estetik bir nevi,  insanların dış dünyaya gösterdiği güzel, ve çirkin sözcükleriyle dile gelen tepkilerle ilgilidir…

Günümüzde estetik ameliyat olmak utanılacak bir şey değil aksine, tıp alanında oluşan gelişmeler ve tüm dünya standartlarının yükselmesine de bağlı olarak güzellik kavramının öneminin artması bağlı olarak gelişen bir olgudur.

Daha önceleri İncirli’de hizmet veren şu an Marmara Forum Garden Ofis binasına taşınan Özel Elit Polikliniği’nin kurucusu olan Estetik ve Plastik Cerrahı Op. Dr. H. Beyhan Kanmaz Türkiye’de estetik denilince ilk akla gelen isimlerden biri…

Kanmaz, “Plastik ve Estetik Cerrahi yeniden şekillendirme, insan vücudundaki beğenmediği noktaları onarma, insanın özgüvenini sağlama, ruh sağlığını iyileştirme sanatıdır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
“Estetik ameliyatını herkese uygulamıyoruz. Burada doktor hasta iletişimi çok önemli. Bütün hastalarımız bizlere güvenerek geliyor. Eğer hasta operasyonu saplantı haline getirmişse,  gözünde çok büyütmüşse kesinlikle operasyon gerçekleştirmiyoruz. Gelen hastalarımıza mutlaka eşinin haberinin olup olmadığını soruyoruz çünkü onay almadan müdalede bulunmuyoruz, zaten Medeni Hukukumuzda da eşinden habersiz estetik ameliyatı olmak yasak” dedi.

Her operasyonun riskleri olduğu gibi estetik ameliyatlarında riskleri olabileceğini vurgulayan Kanmaz, “Saç boyamanın bile riski var bu yüzden hastalarımızla saatlerce konuşuyoruz. Sonucunda olabilecek ihtimaller hakkında bilgi veriyoruz. Bir hastam gögüs küçültme operasyonu için gelmişti yarım saat iz kalıp kalmayacağı hakkında konuştuk ve iz kalabileceğini söyledim ayrılırken tekrardan sordu. Hasta ameliyat olmak istiyor ama iz kalmasını istemiyor biz olacakları baştan söylüyoruz. Onay alıyoruz. Plastik cerrahlar iz bırakmayan cerrahlar değil izi saklayan cerrahlardır. İzi saklayamayacağımız yerlere dokunmak istemiyoruz. Hastalar artık bilinçli geliyor. Öyle şeyler söylüyorlar ki şaşırıyorum. ” dedi.

TERLEME TEDAVİSİNDE BOTOKS
Koltuk altınızda, ellerinizde ve ayak tabanında aşırı terleme yaşıyorsanız bu bir hastalık belirtisi olmadığını kişisel bir sorun olduğunu söyleyen Kanmaz, “Her gün terle uğraşarak , elbisenizi değiştirerek, serinlemeye çalışarak, terinizi silerek, kollarınızın altına veya ceplerinize peçeteler, pedler yerleştirerek ve koyu renkli bol elbiseler giyerek çözüm bulamazsınız. Aşırı terlemelerin kendiliğinden geçme olasılığı malesef yok” dedi.

Aşırı terleme, psikolojik rahatsızlıklara, toplum içine girememeye, bakteri veya mantar gelişimi, enfeksiyonlar ve cildin bütünlüğünü kaybetmesi gibi ağrılı veya tahrişli cilt problemlerine de yol açabileceğine vurgu yapan Kanmaz sözlerine devam etti.
“2004 yılında, ilk defa olarak, ABD Gıda ve İlaç İdaresi, koltuk altlarının aşırı terlemesi için yeni bir tedaviyi onayladı. Özellikle, ter kesici ürünler kullanarak sonuç alamayan hastalarda aşırı terleme tedavis için BOTOKS 19 Temmuz 2004’te FDA tarafından onaylanmıştır. Bizde hastalarımıza BOTOKS öneriyoruz. 6 ay etkisini kesintisiz sürdürüyor ve hiç bir yan etkisi olmuyor” dedi.

KADINLARIN KORKULU RÜYASI VARİS
Ciltte kötü görüntü yaratması ve dayanılmaz ağrılara sebep olması nedeniyle hayatı tam anlamıyla kabusa çeviren varisler… Kimi zaman görüntüsünden öyle rahatsız oluruz ki aynalara bile küsme noktasına gelebileceğimizi söyleyen Kanmaz, “ Varislerle yaşamak zorunda değilsiniz, modern çağda tıp o kadar çok tedavi seçenekleri sunuyor ki sizleri bu kabustan kurtarabilirim” dedi.
Varis belirtilerinin çok çeşitli olduğunu söyleyen Kanmaz, şöyle devam etti.

“Hastalar genelde ilk önce bacaklarındaki huzursuzluk hissinden şikayet ederler. Ancak bakarlar herhangi bir şey göremezler. Daha sonra geçer diye bekler. Sonra ayak sırtındaki ve ayak bileklerindeki hafif şişlikler başlar. Bu şişlikler önce uzun yolculuklarda , sonra uzun ayakta kalındığında ve daha sonra kısa sürelerde de ortaya çıkmaya başlar. Hasta istirahat ile bu şikayetlerinin geçtiğini fark edip sık sık ayaklarını uzatarak dinlenmeye başlar . Giderek gece yattığında ayaklarının altına bir yastık koyarak ödemin daha çabuk geçmesine katkıda bulunmaya çalışır. Sonra ilkkrampla tanışır. Bu hastalığın artık oturmaya başladığının belirtilerindendir” dedi.

KİMLER RİSK ALTINDA
* Fazla kilolular
* Anne, baba ve diğer birinci derece akrabalarında varisi olan kişiler
* Sigara içmek (damarsal bir hastalık olduğu için) ,
* Hormonları nedeniyle kadınlar ,
* Kronik kabızlığı olanlar sürekli ıkındıkları için ,
* Bacaklarda daha önceden bir travma geçirmiş olanlar kapak yapılarının bu travma nedeni ile bozulmuş olabileceği için ,
* Sürekli sıcağa maruz kalarak çalışmak zorunda olanlar ,
* Aşırı güneşlenenler ,
* Hormon tedavisi görenler varis oluşumu açısından risk altındadır.
Ayakta kalmak neden varis oluşumunu kolaylaştırır?
Sürekli ayakta sabit olarak duran kişi, yürüyen insanda olduğu gibi hareket ettiğimizde kaslarımızın kasılıp arasından geçen damarları sıkarak yukarı doğru hareket ettirme işlevini yerine getirmediğine dikkat çeken Kanmaz, “ Böylece yerçekimine de bağlı orak toplardamar kanı ayaklarda birikiyor. Basınç yükseliyor. Toplardamar kapakları üzerindeki kanın basıncının artışı ile beraber varis oluşmasına zemin hazırlıyor”  dedi.

haber7.com