Libya’nın öldürülen lideri Muammer Kaddafi’nin 42 yıllık iktidarında çok sayıda ülke liderinin misafir edildiği, ancak ayaklanmalar sırasında isyancılar tarafından yıkılan Bab-ül Aziziye Sarayının yıkıntılarını her gün yüzlerce kişi ziyaret ediyor.
Kaddafi’nin meşhur çadırı, sembol niteliği taşıyan uçak tutan el heykelinin yanı sıra muhafızların evlerinin bulunduğu büyük bir yerleşkeye ev sahipliği yapan saray, Ekim ayından bu yana kaderine terk edilmiş durumda.
Ayaklanmaların ardından içerisindeki değerli eşyaların tümünün talan edildiği sarayda binalara ait molozlar dışında herhangi bir şey bulunmuyor. Yer altındaki elektrik kabloları ve bakır tellerin bile alındığı sarayın yerleşkesinde çoğunluğunu çocukların oluşturduğu sokak satıcıları, ziyaretçilere içecek, Libya’nın yeni bayrağı, rozetlerin yanı sıra hediyelik eşya satışı yapıyor.
Sarayın yıkılmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen hala molozların temizlenmediği bölge, çöp yığınlarıyla dolu. Kaddafi döneminin gösterişli sarayını, çatışmalar sonrası merak edenlerin yanı sıra ülkenin değişik bölgelerinden isyancılara destek veren aileler ve ülkede faaliyet gösteren yabancılar da zaman zaman ziyaret ederek yıkıntılar arasında hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Yıllar sonra gördüler
Sarayda ne olduğunu görebilmek için ailesiyle birlikte Misrata kentinden başkent Trablus’a geldiğini belirten Fatima El Celil, şiddetli çatışmaların ardından ülkenin yönetiminin halkın eline geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
El Celil, ”Yıllarca burada ne olduğunu merak ediyorduk, sonunda görme fırsatı bulduk. Mutlu oldum” dedi.
Kuzey Afrika Sınır Güvenliği Organizasyonun bir raportörü de Muammer Kaddafi iktidarının devrilmesinin ardından Bab-ül Aziziye’de yaşanan değişiklikleri yerinde görmek ve fotoğraflamak için Trablus’a geldiğini söyledi.
Yetkili, gözlemlerini rapor haline getireceğini kaydetti.
Zaman