Büyükşehir Belediyesi şirketi İZENERJİ’de toplu iş sözlemesindeki uzlaşmazlık krize neden oldu. Yasal süreç kapsamında Genel-İş Sendikası İZENERJİ personelenin çalıştığı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kapısına grev kararını astı. Sabah erken saatlerde Konak Pier köprüsü önünde biraraya gelen işçiler, Büyükşehir Belediye binası önüne kadar “Sadaka değil, toplu sözleşme”, “Direne direne kazanacağız”, “Sözleşme hakkımız, grev silahımız” sloganları attı.
YÜZDE 16 KABUL EDİLMİYOR
Hürriyet’te yer alan habere göre, İZENERJİ şirketinde yetkili Genel-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı, belediye önünde yaptığı açıklamada, uzlaşmadan yana olduklarını söyledi. Şanlı, “Bizim meselemiz siyaset değil. Ama demek ki derdimizi anlatamadık. Ekmeğimiz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için alanlardayız. Greve çıkamayacağımızı söylediler. Ama takdir işçinindir. Umarız greve gitmeden sorun çözülür. Kimsenin cebindeki parayı istemiyoruz. Başkan Aziz Kocaoğlu’na sesleniyoruz. Biz sizden alın terimizin karşılığını, insanca yaşanabilecek bir ücreti istiyoruz. Sırf heyecan olsun diye grev kararı almadık. Biz kendimiz için değil, geleceğimiz için mücadele ediyoruz” dedi. Şanlı, kendilerine belediyenin teklif ettiği yüzde 10’luk maaş zammı, ikramiyelerle birlikte toplamda yüzde 16’ye varan artışı kabul etmediklerini söyledi.
İKİ YIL ÖNCE DE YAŞANMIŞTI
Grev kararının asılmasının ardından sendika yönetimi 8 Haziran Pazartesi gününden itibaren iş yerlerine sakal tıraşı olmadan gitme kararı aldı. İzmirlilere mücadelelerini sakal bırakma eylemiyle anlatacaklarını ve belediye yönetimini protesto edeceklerini açıkladılar. İki yıl geçerli olacak toplu iş sözleşmesi imzalanırsa İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ şirketinde çalışan ve belediyenin Park ve Bahçeler, Yeşil Alanlar, İdari İşler, Kültür-Sanat, Mezarlıklar, Huzurevleri, Aşevleri, Eşrefpaşa Hastanesi ile İZSU Genel Müdürlüğü gibi 17 farklı biriminde çalışan yaklaşık 3 bin 500 sözleşmeli personeli kapsayacak. İki yıl önceki toplu sözleşme sürecinde de kriz yaşanmış, Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara’ya başvurusu sonrasında Yüksek Hakem Kurulu’na giden süreç, gelen grev yasağı ve düşük ücret artışları ile noktalanmıştı.