İstihbarat izlerken infaz edildiler

Olaylar
Güven Özalp’in haberi Binaya girip çıkanların fotoğrafları çekiliyordu. Bu kadar yoğun takibe rağmen 3 PKK’lı kadın nasıl infaz edildi? Fransa’nın başkenti Paris’in oldukça işl...
EMOJİLE

Güven Özalp’in haberi

Binaya girip çıkanların fotoğrafları çekiliyordu. Bu kadar yoğun takibe rağmen 3 PKK’lı kadın nasıl infaz edildi?

Fransa’nın başkenti Paris’in oldukça işlek bölgelerinden biri olan La Fayette Sokağı üzerindeki Kürt Enformasyon Merkezi’nde aralarında PKK’nın kurucu isimlerinden Sakine Cansız’ın da olduğu 3 kadının öldürülme yönteminin ‘infaz’ olduğu otopsi sonucu teyit edildi. Cinayetin kimler tarafından ve neden işlendiği konusunda hâlâ çok sayıda soru işareti bulunsa da otopsi, cinayetin işleniş şekliyle ilgili ilk gün ortaya çıkan bilgilerin doğru olmadığını ortaya koydu.

Birer kurşunla değil
Yapılan incelemeler sonucunda cinayetin çarşamba günü TSİ 19.00-20.00 arasında işlendiği kesinleşirken kurbanların tek kurşunla değil çok sayıda kurşunla öldürüldüğü belirlendi. Adli Tıp yetkilileri, kurbanlardan ikisinin başına 3, birinin başına ise 4 kurşun sıkıldığını belirledi. Olay yerinde 9 kovan ve 3 mermi çekirdeği bulunurken mermilerin tamamının 7.65 milimetrelik bir silah ya da silahlardan çıktığı tespit edildi. Cinayetlerde kullanılan mermilerin ne tür silahtan çıktığı belli olsa da bir silahın mı yoksa birden fazla silahın mı kullanıldığının netleştirilmesi için polis birimlerinin balistik incelemelerini tamamlamaları beklenecek.

 Cinayetler üzerindeki sır perdesinin kaldırılması için yoğun şekilde ve birden fazla pist üzerinden çok sayıda hipotezi dikkate alarak çalışmalarını yürüten terörle mücadele birimlerinin şu ana kadar sadece binada ikamet eden ve patlama sesleri duyduğunu ifade eden bir kişinin ifadesine başvurduğu, bu kişi dışında dinlenen ya da gözaltına alınan bir kişi bulunmadığı belirtildi. Olayı üstlenen olmadığı da polis tarafından verilen bilgiler arasında yer alıyor.

Nasıl öldürüldüler?
Önceki gün yoğun ve öfkeli bir kalabalığın bulunduğu Kürt Enformasyon Merkezi’nin önünde dün yas ve taziye havası hakimdi. Cinayetin işlendiği binanın önünde sadece polis barikatı kalırken Paris’te yaşayan ve Fransa dışından gelen Kürtlerin gruplar halinde gelerek olay yerini ziyaret etmeleri dikkat çekti. Binanın kapısının önü çiçekler ve mumlarla donatıldı. Cinayetin işlendiği binada ya da üzerinde bulunduğu sokakta özel bir güvenlik unsurundan bahsetmek mümkün değil. Önceki gün çeşitli açıklamalara konu olan “dijital kodlu giriş sistemi” ise Paris’teki binaların büyük çoğunluğunda bulunuyor ve “sıradan bir önlem” olmanın ötesine geçmiyor. Kürt yetkililer, binanın ve binaya girip çıkanların Fransız gizli servisinin yakın takibinde olduğunu söyledi. Binaya girip çıkanların fotoğraflarının dahi çekildiği öne sürüldü. “Madem bu kadar yoğun takip söz konusu bu cinayetler nasıl işlendi?” sorusu ise akla ilk gelen ve yanıt bekleyen sorular arasında yer alıyor.

‘Türkiye’nin işi’ tezi zayıf
Olay yerine gelen Kürtler arasında, “Bu işin peşi bırakılmamalı”, “Fransa bu cinayetleri aydınlatmazsa onu sorumlu tutarız”, “Ne istediniz bu kadınlardan?”, “Bu kanlar yerde kalmaz” cümleleri sıkça duyulurken cinayetlerin kimler tarafından işlenmiş olabileceği konusunda çok sayıda spekülasyon var.
Bu olayın ardında “Türkiye bağlantısı” görenlerin sayısı hiç de azımsanmayacak düzeyde olsa da bunun “resmi devletin işi” olmadığı tezini işleyenlere rastlamak da mümkün. Azınlıkta kalan yorumu ise “İmralı görüşmelerini baltalamak isteyenlerin işi” yönündeki ifadeler oluşturdu. Öfke ve duygu kabarmasıyla yapılan bu yorumlarda yer verilen tezler Fransız güvenlik ve istihbarat birimlerinin tezleriyle de örtüşüyor.
Cinayetlerde Türkiye’nin parmağı olabileceği tezi ise güvenlik birimlerinin görmezden gelmemekle birlikte pek ihtimal vermediği unsurlar arasında yer alıyor.
Son yıllarda Fransa ve Türkiye arasında polis ve güvenlik alanlarında işbirliğinin üst düzeye çıktığı bir ortamda Türkiye’nin böyle bir adım atma yoluna gitme olasılığı “mantıklı” bulunmazken, Türk istihbarat birimlerinin Fransa topraklarında bu tür bir eyleme girişme kapasitesi de pek yeterli bulunmuyor.

Ya girerken ya da çıkarken
Binanın girişinde bulunan kodlu giriş sisteminin bu tür bir eyleme niyetlenen kişi ya da kişiler için “aşılamaz bir engel olmadığının” altını çizen kaynaklar, “tanıdık biri” tezinin üzerinde yoğun ve hassas bir şekilde durmakla birlikte henüz bu tezi teyit etmek için gerekli verilere sahip olmadıklarının altını çiziyorlar.
Son dönemde özellikle örgütün finansmanı konusunda PKK’nın çeşitli kanatları arasında zaman zaman şiddete de neden olan sürtüşmeler yaşandığı ancak olayın hiç bu aşamaya kadar varmadığı da güvenlik birimlerinin dikkat çektikleri konular arasında yer alıyor.
Olayla ilgili iddialardan birini de cinayetin işlendiği sırada kurbanların daireye girme ya da daireden çıkma hazırlığında olduğu oluşturuyor. Bu iddianın dile getirilmesinde ise “Üzerlerinde manto vardı” şeklinde ortaya atılan ancak güvenlik birimlerinin yorumlamamayı tercih ettiği bir başka iddia yer alıyor. Fidan Doğan ve beraberindekilerin cinayetin işlendiği saatlerde  olay yerine çok yakın olan Gare du Nord’dan hızlı trenle Brüksel’e gitme hazırlığında olduğuna yönelik bilgiler de bu iddiaları besleyen bir niteliğe sahip.

Protestolar Fransa’ya
Olaylarla ilgili olarak Kürt kanadından yapılan açıklamalarda zaman zaman, KNK ve KCK örneklerinde olduğu gibi büyük ton farklılıkları gözlerden kaçmazken dikkat çeken önemli bir detayı ise dün Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yapılan protesto mitinglerinde tepkinin Türkiye’den çok Fransa’ya yönlendirilmesi oluşturdu.
Atılan sloganlarda Türkiye’ye yönelik olumsuz ifadeler yoğun olsa da protestolar Fransız büyükelçilikleri ve konsoloslukları önünde gerçekleştirildi. Protestolarda, Fransa’nın “anti-Kürt tutumu” da öne çıkarıldı. Paris hükümetinin Anti-Kürt politikasına dikkat çeken heyet katliamın bir an önce aydınlanmasını istedi.
Almanya’nın Kassel ve Hannover, Avusturya’nın Steintor ve Innsbruck kentlerinin yanı sıra Paris’te Gare de l’est Meydanı’nda geniş katılımlı bir protesto eylemi gerçekleştirilecek.

 

‘Cansız önemli figürdü’
Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Fransa’da yayımlanan Nouvel Observateur dergisine Paris’teki infaz ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Sakine Cansız PKK için önemli bir figürdü. Abdullah Öcalan’a yakındı. Leyla Söylemez ise Fransa’ya yakın zaman içinde gelmişti. Politik bir cinayete benziyor. Gizli bir randevu, tanık yok… Cinayetler profesyoneller tarafından işlenmişe benziyor. Geçmişte de benzer görüşmeler olduğunda memnun olmayanlar, sabote etmeye çalışanlar olmuştu. AKP’nin veya MHP’nin içinden olabilir. Bu insanlar için PKK ile görüşmek düşünülemez. Cinayetler PKK içinde görüşmeyi desteklemeyenler tarafından da gerçekleşmiş olabilir.”
Dış basında çıkan diğer haber ve yorumlar şöyle:
–  New York Times: Cinayetlerin görüşmeleri sabote etmek için işlendiği açık. Kimin yaptığı ve neden yaptığı soruları eşit derecede önemli. Türk hükümetinin üst düzey PKK yöneticilerini hedef alma gibi bir politikası yok. Sakine Cansız’ın ölümü aydınlatılana kadar, Türkiye Kürtlerinin endişelerine hitap eden bir çözümün olması ihtimal uzakta. 
–  Guardian: Paris’teki üçlü cinayet Türkiye’nin Kürtlerle barış görüşmelerine gönderilen bir sinyal miydi? Geçmişte Kürt grupların arasında şiddetli iç çatışmalar olmuştu. Kimi zaman da ordu ya da derin devlet bağlantılı Türk milliyetçilerinin yargısız infazlarının hedefindeydiler.
–  Financial Times: Üç kadın para anlaşmazlığı ya da dışarıdan bir grubun saldırısı sonucu da öldürülmüş olabileceklerini söylüyor. Kuzey İrlanda barış süreci esnasında IRA örgütü içindeki bölünmeye benzer bir gelişme PKK içinde de yaşanıyor olabilir.
–  Times: Türkiye’de hükümet ile Kürtler arasındaki yakınlaşma işaretlerinin Paris’te işlenen zalimce cinayetlerin nedeni olabilir. Fakat bu suçlar istikrar arayışını rayından çıkaramaz.
– Le Figaro: Fransız polisi PKK içi çatışma olasılığını üzerine odaklanmış durumda. İsminin açıklanmasını istemeyen bir Fransız terörle mücadele uzmanı Türkiye’nin cinayetlerin olduğu tezinin gerçekçi olmadığını belirtiyor.

Milliyet