İşte Devlet Sırrı Denilen MİT Raporu

Olaylar
Genelkurmay’ın 12 Eylül davasına bakan mahkemeye "devlet sırrı" olduğu kaydıyla gönderdiği ve dosyaya konulmamasını istediği rapor, MİT’ten gelen "devlet sırrı değil" g...
EMOJİLE

Genelkurmay’ın 12 Eylül davasına bakan mahkemeye "devlet sırrı" olduğu kaydıyla gönderdiği ve dosyaya konulmamasını istediği rapor, MİT’ten gelen "devlet sırrı değil" görüşü üzerine dosyaya girdi

12 EYLÜL davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Eylül öncesindeki olaylara ilişkin belgeleri istediği Genelkurmay’ndan, 1 Mayıs olayları ile ilgili "Çok Gizli" ibareli MİT raporu "devlet sırrı" kaydı düşülerek gönderilmişti. Genelkurmay bu raporun sadece mahkeme heyeti tarafından incelenmesi ve dosyaya konulmamasını istemişti. Ancak mahkeme, raporu düzenleyen kurum olduğu için MİT’ten "devlet sırrı" olup olmadığı konusundaki kanaatini bildirmesini istedi. MİT’ten mahkemeye gönderilen Hukuk Müşaviri Ulvi Canik imzalı yazıda raporun "içeriği itibariyle" devlet sırrı niteliğindeki belgelerden olmadığı belirtildi. Bunun üzerine rapor dosyaya konuldu.

Genelkurmay’ın "devlet sırrı" olarak gördüğü rapor 5 Mayıs 1977 tarihini ve MİT Müsteşarı Hamza Gürgüç imzasını taşıyor. MİT tarafından Cumhurbaşkanlığı, Başbakan Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanlığı ve MGK Genel Sekreterliği’ne gönderilen rapor 21 sayfa ve ekinde olaylara ilişkin bir kroki ile fotoğraflardan oluşuyor.

Olaylar biliniyormuş

Raporun giriş bölümünde Türkiye’deki sol akımlar arasındaki bölünmeye yer veriliyor. Maocu ve SSCB yanlısı grupların çekişmesinin 1 Mayıs’a yansıdığı ileri sürülen raporda, 27 Nisan’da ilgili kurumlara gönderilen "1 Mayıs ve vukuu beklenen eylemler" başlıklı etüd çalışmasında "DİSK’in eylemine, karşıt görüşlü grupların katılması ve bazı olayların çıkması ihtimalinin göz önünde tutulması gerekmektedir" denildi.

Maocular alana girdi

Raporda, kanlı 1 Mayıs olayları ise MİT’in bakış açısına göre şöyle anlatıldı:

"Kürtlere İstiklal" diye bağıran ve sarı, kırmızı, yeşil renkteki Kürt bayrağını açan gruba karşı diğer grup "Mahir, Hüseyin, Ulaş, Kurtuluşa Kadar Savaş", "Çayan’lar Ölmez" gibi sloganlarla karşılık vermiştir. Saat 18.50’de DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler konuşmaya başlamıştır. 19.15 sırasında Türkler’in konuşması devam ederken, Harbiye’den gelen Maoist grubun "Kürtlere özgürlük" diye bağırarak alanda oluşturdukları dairenin İnter-continantal (şimdiki The Marmara) Oteli önündeki bölümünde bulunanların aniden tabancalarını ateşledikleri ve bu ateşi hedef gözetmeksizin sürdürdükleri görülmüştür. Bu arada Tarlabaşı çıkışındaki DİSK barikatının yarıldığı ve Saraçhane’den gelen, Maocu grubun da alana girdiği görülmüştür. Bu anda meydanı silah sesleri kaplamış, muhtelif yerlerden patlamalar duyulmuştur. Mitingi izleyen topluluğun paniğe kaplması sonucu, grupların birbirini çiğneyerek kaçıştıkları görülmüştür. Bu olay üzerine kolluk kuvvetleri müdahale etmiştir." Raporda 34 kişinin öldüğü olayların 21.00’de kontrol altına alınabildiği bilgisi de yer aldı.

 Vatan