İnsan kaçakçılığından 100 bin dolar kazanıyor

Olaylar
Suriye’den gelip Türkiye üzerinden Yunanistan ve İtalya’ya gitmek isteyen mültecilere para karşılığı yardım eden Ebu Mahmut, Spencer’a eskiden Halep’te doktorluk yaptığını söyl...
EMOJİLE

Suriye’den gelip Türkiye üzerinden Yunanistan ve İtalya’ya gitmek isteyen mültecilere para karşılığı yardım eden Ebu Mahmut, Spencer’a eskiden Halep’te doktorluk yaptığını söyledi.

İşte Daily Telegraph muhabirinin makalesinden Ebu Mahmut’un anlattıkları;

– Bu işten sadece bu ay 100 bin dolar para kazandım. Ancak yaşamım kolay değil. İşe ilk önce Mersin’de başladım. Orada aldığım tekneye İtalyan sahil güvenlik ekipleri el koydu. Her mülteciden 5 bin dolar para almıştım. Bu sayede zarar etmedim ama Interpol tarafından arandığımı duyunca oradaki işi bırakarak İstanbul’a geldim.

–  İki yılda İtalya ve Yunanistan’a 10 bin insan gönderdim. Gönderdiğim botların hiçbiri batmadı.

– İlk başlarda kimseden komisyon almıyordum. Ancak paraya ihtiyacım vardı. Bu yüzden komisyonla bu işi yapmaya karar verdim. Doktor olduğum için de insanlar bana güveniyordu.

– Avrupa Birliği tüm kapıları kapatsa bile bu insanlar tünel kazarak da olsa oraya geleceklerdir. O zaman neden mültecileri BM kanalıyla kabul etmiyorlar?

– Halep’te iki taraf da beni düşman gibi görüyordu. Muhaliflerin yaralılarını tedavi ettiğim için Esad’ın askerleri beni yakalamak istiyordu. Benim Esad yanlısı olduğumu düşünen muhalifler de peşime düşmüştü.

– Ben de iki kuzenimi alarak botla Türkiye’ye gelmeye karar verdim. Türkiye yolculuğunda teknemiz battı. Kadın ve çocuklar gözümün önünde denizde kayboldu. Ben kuzenimle 11 saat yüzerek karaya ulaştım.

– 11 yaşındaki oğlumu da bir arkadaşımla Hollanda’ya gönderdim. Bir mülteci Almanya’ya ulaşmak için 2 bin euro, İsveç ve Norveç gibi kuzey ülkelerine gitmek için 4 bin euro vermek zorunda. Yunanistan’a geçmek ise bin 100 dolar.

– İstanbul’da müşteri bulan, onlara malzeme tedarik eden, kıyıya kadar mültecileri götüren 15 elemanım var. Bazı rüşvet verdiğimiz çeteler de var.

Makaleyi kaleme alan Richard Spencer ise izlenimlerini şöyle anlatıyor:

Mülakatımız saatlerce sürdü. Çünkü onun üç cep telefonu sürekli çalıyor. Buluştuğumuz kafede yaptığı işi gizlemiyor. Garsonlar onun umut taciri olduğundan haberdar. Arayanlardan bazıları ‘müşteriler’, bazıları ise aracılar.

Telefonda aracı bir kişi kendi yolladıkları otobüsteki mültecilerin polise yakalandığını anlatıyor. Ebu Mahmut ise kendinden emin bir şekilde ‘İstanbul’da bir gece bile kalmayacaklar. Onları tekrar göndereceğim’ diye güvence veriyor. Arayan bir başka kişi Ebu Mahmut’tan kendisini Yunanistan’a götürmesini istiyor.

Ebu Mahmut ise daha önce Avrupa’ya yolladığı telefondaki kişinin ağabeyinden bahsederek “Abin bana bin 100 dolar ödeme yapmadığı sürece olmaz” diyor. Ebu Mahmut aslında kendi ismi değil. Interpol aradığı için 4 aydır bu takma ismi kullanıyormuş.

Kaynak: Haber7