İnönü ne olsaydı Menderes asılmazdı?

Olaylar
Burcu Bulut’un söyleşisini oturup okudum. İnal Batu’nun kafası karışık, ama sol bir aydın olarak dertli. Bu yüzden söyleşi, Batu açısından kontrollü bir iç dökme olmuş.. Deniz Baykal dönem...
EMOJİLE

Burcu Bulut’un söyleşisini oturup okudum. İnal Batu’nun kafası karışık, ama sol bir aydın olarak dertli. Bu yüzden söyleşi, Batu açısından kontrollü bir iç dökme olmuş..

Deniz Baykal döneminde CHP’nin dış politika danışmanlığını da yapan emekli Büyükelçi İnal Batu, takdir eder ki askeri darbeye karşı ‘soylu’, ‘güçlü’ bir ‘tepki’ ortaya koymak için illa solcu olmak gerekmiyor..  Namuslu, onurlu bir siyasetçi olmak yeterli değil mi? Zorbalara dalkavukluk yapmamak ve gerçeğe sadık kalmak, yalan söylememek aydın oluşun gereğiyse, seçmenlere ve halka karşı saygılı olmak ve sorumluluk duygusu taşımak politikanın icabı değil mi? Dürüst bir siyaset adamı olmak yeterli yani darbelere karşı olmak için. Demokrat olmak, solculuk gibi nitelikler ektir, darbeciliğe karşı olma konusunda. Korkaklık, zorbalara boyun eğmişlik, dalkavukluk, yalancılık her ideoloji için rezalet değil midir? Bu zillete, sadece solcu değil, bilinçli, onurlu, özgür, vicdan sahibi her insan itiraz eder..

Menderes idam edilirken, CHP’nin Genel Başkanlığı koltuğunda İsmet İnönü oturuyordu. Darbecilerin yanında durdu, karşılarına geçeceğine.. Kasap dükkanının kapısında bekleyen kedi gibi değil miydi İsmet İnönü, seçimle alamadığı iktidar koltuğunu darbecilerin bağışlamasını beklemedi mi?.

Tarihçiler ve 27 Mayıs’ı az biraz araştıran herkes bilir ki İsmet İnönü ağırlığını koysa, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun idamlarını önleyebilirdi. Rakiplerinden siyaset dışı, hukuk dışı, ahlak dışı bir yoldan kurtulmayı yeğlediği için, soyluluk taslama zamanı olmadığını düşünen İnönü güçlü olduğu halde ‘güçlü tepki’ gösteremedi..

İnal Batu, “Menderes, diyoruz. Alkışlarla başa getirilen bir Başbakan! Ama bu Başbakan idam edilirken çıt çıkmıyor memleketten! Tepki yok! Çünkü ideolojik, kökü olan bir parti yok! Olsaydı darbeler de yaşanmazdı.”  diyor.. Katılıyorum.

1960’tan beri, yarım asırdır, dış güçler adına, partilere rağmen beş darbe yapıldı.. Darbecilerin yanında olmak, resmi ideolojiyi savunmak koşuluyla siyaset yapıldı ülkemizde.. Anayasa yok hükmünde, partiler sahte ve halk kadrolar oluşturup kendini başının çaresine bakamıyor, örgütlenemiyordu. Batu, “Birbirini yiyen, çapsız sivil liderlerin darbelerin önünü açmasına izin verilir miydi?” diye soruyor.. Elbette örgütlü olsaydı, çapsız liderlerin darbelerin önünü açmalarına ve darbe sonrasında dalkavukluk yapmalarına bu halk izin vermezdi..

“Askerle el ele verip politika yapmanın bir kazanç sağlamadığını artık CHP de anladı.” diyen İnal Batu’nun kontrollü bir biçimde de olsa, içini döktüğünü düşünmemin nedeni, “CHP’nin yürüttüğü politika üzerinde askerin etkisi ne kadar?” sorusuna verdiği cevaptır: “27 Nisan E-muhtırasının ve ondan önce de Türk siyasi tarihinde kara leke olan, 367 rezaletinin CHP-asker ittifakı ile gerçekleştirildiğini bilmeyen var mı? Üstelik CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal Anayasa Mahkemesi’ni tehdit etti. Yargıyı tehdit eden o sivil politikacılar sonra da e-muhtırayı alkışladılar! ‘Noktasından virgülüne kadar katılıyoruz’ dediler. Bunlar Türk siyasi tarihinin büyük ayıplarıdır.” Evet İnönü’nün yolundan giden Baykal da, kıyakçılığın sonunun ayakçılık olduğunu unutup darbecilere dalkavukluk yaparak iktidara gelmeye çalışmadı mı?

Türkiye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Nisan’da dik duruşundan sonra yeni bir döneme girdi.. AK Parti, artık milletimizin teşkilatı haline geldi.. Darbeler TBMM’nde komisyonlarca ve savcılıklarca tek tek inceleniyor ve darbeciler artık yargının önünde. Politika, zorbalığa boyun eğiş olmaktan çıkıp onurluca yapılan bir hizmet haline geliyor.

Bu süreçte, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu İnönü ve Baykal’ın yoluna koyulmanın bir yararı olmadığını anlamış durumda. Türkiye’nin en ağır, en büyük sorununda, Kürt meselesinde kendini tartma sürecine girdi ki statükoyu ve derin devleti karşısına alıp halkın yanına geçmeye çalışıyor. Bu sağduyulu yaklaşım ülkeye umut ve heyecan v eriyor.. Kılıçdaroğlu, CHP’yi bu yeni yolda inatla götürmeli..

İnal Batu, CHP’nin sol parti olması durumunda, Menderes’in asılamayacağını söylemiş. O dönemde CHP’nin lideri İsmet İnönü olduğuna ve partiyi elleriyle ortanın soluna yerleştirdiğine göre, soruyu değiştirmek gerekmez mi?

Yazıyı bitirirken “İnönü ne olsaydı Menderes asılmazdı?” şeklinde sormak daha doğru olur sanırım..

Darbelerin yapılamayacağı ve Menderes’in asılamayacağı koşullarda, demokratik bir ülkede politika yapmak tüm partilerimizin ve siyasetçilerimizin amacı olmalı.
 

haber7.com