‘Gözlerimi Devlete Adadım Oğlum Gitti’

Olaylar
100 TL kazanmak için ilk kez kaçağa giden 13 yaşındaki Erkan Encü’nün gazi babası Mehmet Encü "İki gözümü devlete adadım, oğlum gitti" diye feryat ederken, bombalanan mevziyi PKK’...
EMOJİLE

100 TL kazanmak için ilk kez kaçağa giden 13 yaşındaki Erkan Encü’nün gazi babası Mehmet Encü "İki gözümü devlete adadım, oğlum gitti" diye feryat ederken, bombalanan mevziyi PKK’nın hiç kullanmadığını öne sürdü

Uludere’nin Ortasu köyünde her evin matem evine dönüştüğü saldırıdan sonra, köy aynı zamanda yerli ve yabancı medyanın da işgali altında. Ortasu’da ilk güzergahımız saldırının yaşandığı sıfır noktası. Hayvan parçalarının, bidonların, taşınan yüklerin paramparça olduğu ve daha bir gün önce karlı olan o nokta artık kapkara tepe. Burada can verenler birkaç gün önce tek geçim kaynakları olan kaçak mal getirip katır başına 50 TL’ye satmak için sınırı geçmişlerdi. En küçükleri 12, en büyükleri 30’lu yaşlarındaydı. Ölüm acısının çöktüğü Ortasu köyünde ilk önce oğulları 13 yaşındaki Erkan ve 15 yaşındaki Mahsun’u yitiren Reyhan Encü’yle konuşuyoruz. Erkan’ın dört numaralı formasını ve fotoğrafını gazetecilere göstererek "O henüz öğrenciydi. Yedinci sınıfa gidiyordu. Çocuklarımızın hayatı bu kadar ucuz muydu?" diye soruyor bize. Onun acısıyla dağlanıp köyde dolaşmaya başlıyoruz, hikayeler ardı ardına gelir:

GAZİ’NİN FERYADI
* Mehmet Encü (Eski korucu, gazi ): 1998’de PKK’ya yönelik Kuzey Irak’taki bir operasyonda mayına basarak iki gözümü kaybettim. Askerler bize göz yumuyordu, ekmek mücadelesidir ne yapalım, biz de bu şekilde idaremizi yapıyorduk. Benim kendi maaşım yetmiyor. Bu devlet için gözlerimi verdim, karşılığı bu mu olmalıydı? Bu bombardımanda iki kardeşimi, tek çocuğum olan 13 yaşındaki Erkan Encü’yü kaybettim. Tek çocuğumdu göndermek istemiyordum. Son iki gün içinde bunu yapmaya başladı. Bana ‘Baba ben giderim belki 100 TL para kazanırım’ dedi. Kaçakçıların bu yolu kullandığını devlet biliyordu, 10 senedir bu yolu kullanıyorduk. Dağdakiler bu yolu kesinlikle kullanmaz. Ölenlerin hepsi 15 ila 18 yaş arasıydı, sadece iki amcamın oğlu 30’u aşkındı. Mazot ve benzinden 100 TL para kazanıyorduk, gelip baskınlar, araştırsınlar.

BİLGİSAYAR İÇİN
* Abdurahman Encü: Oğlum Bilal 16 yaşındaydı. Kendisine bilgisayar almıştı. Bilgisayarın taksitini ödemek için kaçak işine gitti. Halen evde taksit senetleri duruyor. Gülyazı Alayı’ndan gelen dört zırhlı araç yolu kesti. Çocuklarımız gelemedi, sınırda beklemek zorunda kaldılar. Daha sonra uçaklar gelip bombaladı. Köyde 130 haneden 60’ı korucu. Dört tane gazi ailesi var, bir tane şehit ailesi var. Üç de memur. Diğerleri boşta ve kaçakçılık dışında seçenekleri yoktu.
* Serbest Encü: 10’dan fazla yakınımı kaybettim. Askerler yolu tutunca kaçaktaki yakınlarımızı telefonla aradık. Beklemelerini söyledik. Onlar bir arada toplu halde beklerken, uçaklar ateş açmış.
* Vahit Encü: Ölen lise 1. sınıf öğrencisi Savaş Encü’nün kardeşiyim. O gece kaçağa ben gidecektim, kardeşim ‘Abi sen her gün gidiyorsun, yoruluyorsun, sen gitme ben gideceğim’ diye ısrar etti. Lisede 100 TL kantin borcu vardı.
* Semire ENCÜ: Eşim Hüsnü Encü’yü (29) kaybettim. Sekiz yıldır çocuk sahibi olamaya çalışıyorduk 2 ay önce hamile kaldım. Beni ve çocuğumu yetim bıraktılar. Bize yazık değil mi? 50 lira para kazanmak için gitmişti, değer miydi? Bunu yapanların ciğeri de böyle yansın.

TANIKLAR KONUŞTU
 ‘Dereye yuvarlandım’
 * Davut Encü (21): Çarşamba günü saat 16.00’da 40 kişi Haftanin’e gidip, saat 18.00’de katırlara mazot yükleyip dönüşe geçtik. Köye yakın bir yerde bir akrabamız arayıp askerlerin üç noktada girişi tuttuğunu söyledi. Biz de bir süre tam sınır noktasında bekledik. Sonra savaş uçaklarının üzerimizden uçtu ve bomba yağdırdı. Biz grubun önünde olduğumuz için dağlık alandan yuvarlanıp dereye düştük. Bir saat suda kaldıktan sonra köylüler geldi. Köyde korucubaşı olan amcam Mehmet Şerif Encü’yle görüştük, Gülyazı taburunu aradığını, bombardımanın kesilmesini istediğini, ancak taburdaki görevlinin Diyarbakır’ı arayın dediğini iletti.

‘Asker yolu kapatmıştı’
 * Hacı Encü (19): Irak tarafına geçerken karakola özellikle bir bilgilendirme yapmadık ancak gidip geldiğimizi zaten biliyorlardı. Dönüşte bizim köyün yaylasına vardık aydınlatma fişeği ve akabinde de top-obüs atışı yapıldı. Biz iki gruptuk, öndeki grup ile arkadaki grup arasında 300-400 metre mesafe vardı, ilk top atışından hemen sonra uçak geldi, askerler bizim yaylayı tuttukları için, bu tarafa geçebileceğimiz başka yol yoktu, bu nedenle gruplar sıkışarak bir araya gelmek zorunda kaldı, sonunda iki büyük grup olduk. Bizim 6 kişilik gruptan 3 kişi kurtulduk. Hiç kimsede silah yoktu, olay 1 saat sürdü.