Gökdeniz: Parayı bastır PKK’yı kullan

Olaylar
Devlet içerisinde önemli görevlerde bulunmuş, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün içerisinde oluşturulan İstihbarat Teşkilatı’nın kurucularından olan Ergun Gökdeniz, adından sıkça söz ettirmiş bir...
EMOJİLE

Devlet içerisinde önemli görevlerde bulunmuş, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün içerisinde oluşturulan İstihbarat Teşkilatı’nın kurucularından olan Ergun Gökdeniz, adından sıkça söz ettirmiş bir isim. 84 yaşında olan ve halen Avukat olarak çalışan Gökdeniz, Türkiye’deki istihbarat tarihini Yeni Akit gazetesine anlattı.

Siz devlet içerisinde önemli görevler yapmış birisiniz. En önemli görevlerinizde İstihbarat daireleri içerisinde oldu. Ne zaman başladınız İstihbaratta çalışmaya?

Ben 1958 yılında Emniyet Teşkilatı’nda istihbarat biriminde çalışmaya başladım.

MASRAFLARI AMERİKA KARŞILIYOR
-Emniyet Teşkilatı içerisinde istihbarat birimi ne zaman kuruluyor?

1951 yılında "Özel Büro" adlı yeni bir yapılanma kuruldu. Emniyet Genel Müdürü’ne bağlı, ideolojik akımlar kontr-espiyonaj ve her türlü kaçakçılık konularında haber toplamak üzere kuruldu. Bu tarihten itibaren Amerikalılarla istihbaratta temas başlıyor. Özel Büro’nun bütün ihtiyaçlarını Amerikalılar karşılıyor.

-Niçin? Bizim paramız yok mu da Amerikalı karşılıyor bunu?

Hiçbir sebep yok. Haklısın. 1951 yılından beri Emniyetin içerisinde Amerikalı eğitmenler var. İstihbarat eğitimi veren hocalar bunlar. Bunlar Türk istihbarat elamanı yetiştirilmek için Amerika’dan getirilmişler. MİT’i de onlar eğitti. Emniyet’in Özel Bürosu kurulunca orada görev yapacak elemanları da Amerikalılar eğitti.

Hocam bu ne kadar doğru?

Biliyorsun o dönemde komünizm tehlikesi var. Madem komünizme karşı birlikte hareket ediyoruz, biz size bu konuda yardımcı olalım diyorlar. Amerikalıların her zamanki yardım severlikleri! Ben 1957 yılında Amerika’ya eğitim almaya gittim. Geldiğimde emniyet teşkilatının içerisinde Amerikalılar vardı. Özel Büro’nun yerine 1959 yılında "Küçük guruplar" kuruldu. Bu Amerikalılar küçük gurupları da eğitimden geçirdi. Bende buraya İstanbul 2. Şube Müdürü iken tedbirli memur olarak, geçici görevle geldim.
Belli bir süre burada çalıştıktan sonra beni Ankara’dan İzmir’e Polis okulunu kurmaya gönderdiler. Gittim o sırada ihtilal oldu. Allah’ın hikmeti. Bir şey koruyor beni. Ankara’da olsam tutuklanacağım. Milli Birlik Komitesi, Küçük guruplara bakıyor ne olacak bunun hali diyorlar. Kim bakıyor buna?, Ergun Gökdeniz, bakıyordu diyorlar. Nerede Ergun diyorlar. İzmir’de. Çağırın gelsin diyor, Milli Birlik Komitesi üyeleri. Ben zannettim ki beni de tutukluyorlar. Ankara’ya geldim komitenin karşısına çıktım. Ergun Bey sen dürüst bir insansın, senden tekrar Küçük Gurupların başına geçmeni istiyoruz dediler. 1960’ta tekrar küçük guruplarda görevlendirildim. Her gün Madanoğlu karargahına gidip, gelen istihbaratı komiteye bildirdik.

MİT’TE KRONİK HASTALIKLAR VAR

-Siz MİT’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Kronik hastalıklar var. Bunlardan bir tanesi çekememezlik, ikincisi göze girme, üçüncüsü de, senin adamın benim adamın meselesi. Bunlar teşkilata çok zarar veriyor.

Bunların ne gibi zararları oluyor?
Çok büyük zararları oldu. İstihbarat bilgileri zamanında kullanılamadı. İstenilen şey bu yüzden tam anlamıyla yapılamadı. Gelen bilgiyi kullanacak kişinin tecrübesi bilgisi çok önemli. Bunlardan yoksun kişiler, verilen pasları gol yapmak yerine hep auta atıyor. Bir haberi kullanmadıktan sonra hiçbir işe yaramaz. Aynı sizin meslekte olduğu gibi (Gülüyor).

PKK BİR HOLDİNG, PARAYI VEREN ALIR

-PKK size göre ne?

PKK bir holding. Ben PKK’yı 10 milyon dolara satın alırım. Parayı veren PKK’yı alır. PKK silah bırakmayla bitmez de dağılmaz da. Bizim "Altın üçgen" dediğimiz Irak, İran, Türkiye üçgeninde çok büyük paralar dönüyor. Eroin, morfin nereden geliyor? Afganistan’dan geliyor. Irak’tan, İran’dan geçiyor. İran’da uyuşturucuya karşı idam cezası olmasına rağmen, buradan uyuşturucu kolay bir şekilde geçiyor. Türkiye’ye geliyor. PKK eroin yapmıyor. İmalatla hiçbir ilgisi yok. Sadece dağıtımını yapıyorlar. Kime yapıyorlar, bu "Aptal Avrupa"ya yapıyorlar. Terör örgütü buradan çok büyük para kazanıyor. Şimdi siz olsanız bu kadar para kazandığınız bir yerde bu işi bırakır mısınız? Altın üçgen dediğimiz bölgede bunu silahsız yapabilir misin? Yapamazsın. PKK orada makbuz kesiyor. Uyuşturucudan sınırdan geçen her şeyden vergi alıyorlar bu adamlar. Şimdi Güney Amerika’da PKK gibi silahlı örgütler var. Bunlar uyuşturucu kartellerinin tetikçiliğini yapıyorlar. Mesela Kolombiya, en büyük uyuşturucu ticaretinin yapıldığı yerlerden bir tanesi. Kolombiya hükümeti oradaki silahlı örgütlerle baş edemiyor. Kolombiya’daki durumun hiçbir terör olayıyla ilgisi yok. Peru baş edemiyor. Çünkü çok büyük paralar dönüyor. ABD’nin kendisi bile baş edemiyor. Engel olmak istemiyor, ama o güçler kendisinden daha güçlü. Devletin içinde de bu işten nemalananlar var. Niye baş edemiyor, acizliklerinden mi? Değil, paralar çok büyük.

KAÇAKÇILIK MUHAFIZI PKK

-Bizdeki sorun bunlardan biraz farklı ama. Bir Kürt Sorunu var.

Evet. Bizim Güneydoğu’daki meselede bir farklılık var. Sözde kutsal bir görev var orada. Terör örgütünün üzerinden o kutsallığı sıyır, geriye ne kalır, para babalarının yüzünü görürsün o zaman. Halk o zaman diyecek ki "Ulan bunlar kaçakçılık muhafızları." PKK silah bırakacak, müzakere edecek… Ben bunlara hiç inanmıyorum. PKK silah bırakmaz. Niye bıraksın? PKK’yı sadece siyasi bir gerilla olarak kabul ettiğin zaman, yanılırsın. PKK, elinde gümrük makbuzu olan, kaçakçıdan vergi alan fiili pragmatik devlet görevlisi gibi hareket ediyor. O görevi de silahla yapıyor. Osmanlı zamanından PKK var mıydı? Ne vardı? Silahlı aşiretler vardı. Hamidiye Alayları vardı. Bunlar ne yapıyorlardı, yol kesiyorlardı, adam soyuyorlardı, köy basıyorlardı, hatta İran’a gidip orada talan yapıyorlardı. Bu bir kültür. Bunu önleyemezsin. Bu böyle devam edecek.

İSRAİL PKK’YI KULLANIYOR

-Peki yaşanan acılar, şehitlerimiz bunlar ne olacak? Devam mı edecek hep böyle?

Yöneticiler ve kamuoyu olaya yanlış bakıyorlar. O bölge tamamen İsrail’in güdümünde. İsrail 2. dünya savaşından sonra bu bölgede yer aldı. Ancak İsrail daha öncesinde burada vardı. Siyonist guruplar, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra burada toprak alımına başlamışlardı. Bu arada hainlerden Kamuran Bedirhan’la MOSSAD temasa geçti. MOSSAD Kamuran Bedirhan’ı bu arazi alımında kullandı. Kendisine de büyük paralar verdiler. Mezopotamya Bölgesi, Yahudilere göre zengin petrol ve su havzası. İsrail diyor ki; benim bu coğrafyada, yani Orta Doğu’da ittifak yapacağım, varlığımın devamını sağlayacak tek bir unsur var, o da Kürtlerdir. İsrail bu millet benim çok işime geliyor diyor. Çünkü bunlar 4 ülkeye dağılmış; Suriye, Türkiye, Irak, İran. İsrail, ben Araplarla geçinemem, Türklerle zaten hiç geçinemem, ama Kürtlerle geçinirim. Bir de 120 bin tane Iraklı Musevi’yi, İsrail o bölgeye yerleştirdi ve onları zenginleştirdi.

-Ne yapmaya çalışıyor İsrail?

Orada oynanan oyun çok büyük. Konfederasyon devleti kurmaya çalışılıyor. İsrail ve ABD orada, Türkiye, Irak, İran, Suriye sınırları içerisinde, Kürtlerin yaşadığı bölgede konfederasyon devleti kurmaya çalışıyor.

-Ne olacak bu coğrafyada? Kan durmayacak mı hiç burada?

Bilmem. Birlikte oturacağız ama nasıl olacak bilmiyorum. Kan durmayacak gibi gözüküyor.

Yeni Akit