Dosya nöbetçi mahkemeye kalmasın çabası…

Olaylar
Başsavcıvekili Zekeriya Öz’ün koordinatörlüğündeki operasyonda dört savcının her sanığa 5’er dakika tanıdığı bildirildi. AVUKATLAR ‘SAVCILAR BİZİ KONUŞTURMADI’ DİYE İSYAN ETTİ ...
EMOJİLE

Başsavcıvekili Zekeriya Öz’ün koordinatörlüğündeki operasyonda dört savcının her sanığa 5’er dakika tanıdığı bildirildi.

AVUKATLAR ‘SAVCILAR BİZİ KONUŞTURMADI’ DİYE İSYAN ETTİ

Sabah’ın haberine göre, İstanbul Başsavcıvekili Zekeriya Öz’ün Koordinatörlüğü’nde yürütülen ‘seçim ayarlı operasyon’da 4 ayrı savcı tarafından alınan ifade işlemlerinde hukuki usulsüzlükler yapıldığı öne sürüldü. Dosyaların içeriğinin yasal olarak taraflara gösterilmesi gerekirken, sır gibi saklanmasına tepkiler sürereken savcıların dosyanın nöbetçi mahkemeye kalmaması için şüphelilere 5’er dakika savunma süresi verdiği ortaya çıktı İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in avukatı Kamil Şirin, “Konuşturulmadık. Savcı 3 avukat olarak girdiğimiz savunmada bana sadece 5 dakikamız olduğunu söyledi ve müvekkilimi dinlemedi bile. Dosya apar topar ilgili mahmekeye gönderildi” dedi.

Bütün sorular tapelerden geldi

Şirin, emniyetteki sorguda tamamen sorulan telefon tapelerinin sorulduğunu belirterek şunları söyledi: “‘Şu konuşmayı neden yaptınız’ gibi sorular ifademizin 80 sayfasından 78’ini oluşturuyor. Bu tapelerde de hiçbir suç unsuru yok. Suçlamalara yönelik hiçbir delil olmadığı buradan anlaşılıyor. Savcılık sorgusuna 3 avukat girdik. Ancak savcı sadece birimize söz hakkı verdi ve sürekli sözümü keserek ‘avukat bey 5 dakikanız var’ dedi. Tüm şüphelilere 5 dakika süre verildi. Hiçbirşey sorulmadı. Ardından dosya ilgili mahkemeye gönderildi. Çünkü ifadeler uzun uzun alınsaydı dosya mesai saatini aşardı ve nöbetçi mahkemeye çıkacaktık. Şüphelilerin nöbetçi mahkemeye çıkmaması için savcılıkta savunmamız bile alınmadı. Sevk edildiğimiz mahkemede uzun uzun savunma yaptık.

Artık gizliliğe gerek kalmadı

Dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmamasını da eleştiren Şirin, sorgu işlemleri tamamlandıktan sonra bu kararın kaldırılması gerektiğini söyledi. Gizlilik nedeniyle kendilerine hiçbir belgenin verilmediğinden yakınan Şirin, telefon dinleme kararının gerekçesini de eleştirdi. Dinlemelere eklemeler yapıldığını öne süren Şirin, “Basına servis edilen telefon konuşmaları eklemeler içeriyor. Normalde yapılan takipteki konuşmaların hiçbirinde para içerikli bir diyalog yok.

Gerekçesi altın kaçakçılığı

Reza Zarrab’ın parayla ilgili yaptığı konuşmalar ise normaldir. Çünkü kendisi 20 milyar dolar ihracat yapan biri. Barış Güler’in telefon konuşmalarında ise para ibaresi hiçbir şekilde geçmiyor” dedi. 14 ay önce mahkeme kararıyla alan dinleme kararının “Altın kaçakçılığı” iddiasıyla alındığını belirten Şirin, bu suç tiplerinde bir şüphelinin en fazla 6 ay dinlenebileceğinin altını çizdi. 

İKİ SAATTE 504 SAYFALIK FEZLEKE

İstanbul Başsavcılığı’nın, bakanlar hakkındaki 504 sayfalık fezlekeyi 2 saat içinde hazırlaması İstanbul Emniyeti’nde şüpheye yol açmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yetkilileri, Başsavcılığın fezlekeyi bu kadar kısa sürede hazırlamasını garip karşıladıklarını belirterek imzalamamışlardı.

Parafsız ve imzasız iade

Savcılığın, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB Bakanı Egemen Bağış hakkında fezleke, savcılığa imzasız olarak iade edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 47909374-16811 (22105) 2012/1958 sayıyla Başsavcılığa gönderdiği yazıda, Savcı Celal Kara’nın Mali Suçlarla Şube Müdürlüğü’nü arayarak, “ivedi olarak fezlekenin imzalanarak gönderilmesini” talep ettiği belirtilerek şöyle dendi: “Hazırlanan fezlekenin 504 sayfa olduğu, en son şüphelinin ifadesinin sabah henüz bittiği halde fezlekenin hazır olduğu… tarafımca fezleke parafsız ve imzasız olarak gönderilmiştir.”

İki saatte jet fezleke

İfade alma işlemi sabah 08.30 civarında bitmesine rağmen, emniyet yetkililerinin önüne saat 10.30 civarında 504 sayfalık bir fezleke konularak bunun imzalanmasının talep edilmesi, belgenin önceden hazırlanmış olabileceği kuşkusuna neden oldu.