Dink cinayetinin 9 yılı

Olaylar
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma, cinayetten 9 yıl sonra, ana dava dosy...
EMOJİLE

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma, cinayetten 9 yıl sonra, ana dava dosyasındaki sanıklarla birlikte yargılanmasına başlanan ve FETÖ/PDY bağlantılı oldukları ileri sürülen kamu görevlilerinin ardından dönemin jandarma görevlilerine de uzandı.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de genel yayın yönetmeni olduğu Şişli’deki Agos gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Cinayetin faili 17 yaşındaki Ogün Samast, 20 Ocak 2007’de Samsun Otogarı’nda yakalandı. Samast ile Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender, 24 Ocak 2007’de tutuklandı. Soruşturma kapsamında, farklı tarihlerde Erhan Tuncel, Salih Hacısalihoğlu, Tuncay Uzundal, Veysel Toprak, Osman Alpay, İrfan Özkan ve Mustafa Öztürk’ün de tutuklanmasına karar verildi.

Dönemin özel yetkili İstanbul cumhuriyet savcıları Selim Berna Altay ve Fikret Seçen, 20 Nisan 2007’de 12’si tutuklu 18 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. Özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, “terör örgütü konusundaki delillendirmenin yeterli olmadığı” gerekçesiyle iddianameyi reddetti. Savcıların bu karara itirazının kabul edilmesinin ardından mahkeme iddianameyi kabul etti.

Davanın ilk duruşması, 2 Temmuz 2007’de yapıldı. Davadaki sanık sayısı da Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci ve ağabeyi Osman Hayal hakkında hazırlanan iddianamelerin de birleştirilmesiyle 20 oldu. Davanın 25 Ekim 2010’daki duruşmasında mahkeme heyeti, Samast’ın dosyasını görevsizlik kararıyla çocuk mahkemesine gönderdi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 4 Aralık 2010’daki kararıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak, Sakarya’da geçici yetkiyle görevlendirildi. Canak’ın yerine aynı mahkeme üyesi Rüstem Eryılmaz getirildi. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 20. duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Hrant Dink cinayeti ve “Ergenekon” soruşturması kapsamında elde edilen belge, bilgi ve delillerin incelendiği belirtilen mütalaada, “Dink cinayetinin Erhan Tuncel ve Yasin Hayal yönetiminde, ‘Ergenekon’ terör örgütünün Trabzon’da faaliyet gösteren bir hücre yapılanması tarafından işlenmiş olduğu değerlendirilmektedir.” denildi.

Mahkeme, “örgütten” beraat verdi

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17 Ocak 2012’de açıkladığı kararda, sanıklar “yeterli delil elde edilemediği” gerekçesiyle “terör örgütü” suçlamasından beraat etti.

Sanık Yasin Hayal, “Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanık Erhan Tuncel “patlayıcı madde imal etmek, kullanmak” suçlarından 10 yıl 6 ay hapis, sanıklar Ersin Yolcu ve Ahmet İskender de “tasarlayarak adam öldürmeye yardım etmek” suçundan 12 yıl 6’şar ay hapis cezasına mahkum edildi.

Mahkemenin ”örgüt yok” şeklindeki kararı kamuoyunda derin yankı uyandırdı. 

Bir kez daha mahkeme başkanı değişti

Yargıtay’ın bozma kararlarının ardından dava, 17 Eylül 2013’te İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. HSYK’nın görev yerini değiştirdiği Rüstem Eryılmaz’ın yerine mahkeme heyeti başkanlığına Hadi Çağdır getirildi. 

Dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde

HSYK kararıyla açığa alınan ve FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan dönemin özel yetkili İstanbul cumhuriyet savcılarından Muammer Akkaş’ın yetkisinden, 3 yıllık süreç sonunda alınan Dink cinayeti soruşturma dosyası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Yusuf Hakkı Doğan’a verildi.

Yargıtay’da görevlendirilen Doğan’dan sonra dosyayı devralan aynı büro savcılarından Gökalp Kökçü ise aralarında eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski istihbarat daire başkanları Ramazan Akyürek ve Sabri Uzun, eski İstihbarat Daire C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski emniyet müdürü Coşkun Çakar’ın da bulunduğu 26 kamu görevlisiyle ilgili, “tasarlayarak kasten öldürmek, silahlı örgüt kurmak ve üye olmak, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etme, görevi kötüye kullanma ve kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” gibi suçlardan iddianame hazırladı.

İddianamenin gönderildiği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ile ana dava dosyasının görüldüğü İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi arasında, yeni davayla ilgili hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yaşanan yetki tartışmasını Yargıtay 5. Ceza Dairesi sona erdirdi.

Yargıtayın kararıyla yeni davaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bakarken, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 8 sanıklı ana dava doyası da yine bu mahkemeye gönderildi. Dava dosyalarını birleştiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer ve 33 tutuksuz olmak üzere 35 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmalarını almaya devam ediyor.