Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Turgutlu’da düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 23 milyon tutarındaki 9’u kamu, 7’si özel sektöre ait 16 eser ve yatırımın hayırlı olmasını dileyerek, Celal Bayar Üniversitesine bağlı Hasan Ferdi Turgutlu Teknoloji Fakültesinin, Hasan Üzmez Orta Okulunu, Orhan Polat Yağcı İlkokulunun hizmete alındığını, belediye tarafından inşa edilen yatırımları, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılan Karaçalı Deresi taşkın koruma tesisinin de bugün resmi açılışının gerçekleştirildiğini söyledi.
Verdikleri sözü tutarak, Manisa’yı büyükşehir statüsüne kavuşturduklarını, Turgutlu’nun 30 Mart’tan itibaren hem ilçe belediyesinden hem de büyükşehir belediyesinden hizmet alacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ana muhalefet yani CHP belediyecilik nedir bilmez, diğeri de bilmez, ama belediyecilik bizim işimiz. Bu kardeşiniz İstanbul’un belediye başkanlığından geliyor, İstanbul’da neler yaptığımızı biliyorsunuz. CHP’den aldık İstanbul’u, çöp dağlarından temizledik, hava kirliliğinden temizledik, susuzluktan kurtardık, Haliç’i temizledik. Bizden önceki bu zihniyetler maalesef kirliydi, bizden önceki bu zihniyetler çöp dağlarıyla İstanbul’u rezil etmişti ve bunlar İstanbulumuzu susuz bırakmıştı. Fakat biz 180 kilometreden İstanbul’a su getirdik. Tertemiz bir İstanbul, çöp dağlarından kurtuldu, tertemiz bir İstanbul, hava kirliği diye bir şey kalmadı. Biz, geldiğimizde Türkiye’de 9 vilayette doğalgaz vardı ama şimdi 72 vilayette doğalgaz var, inşallah 2 yıl içerisinde 81 vilayetin tamamını halletmiş olacağız.
İnanıyorum ki Turgutlu 30 Mart’ta artık Manisa Büyükşehir Belediyesinin hizmetini alacak. Artık buradan en ücra köşedeki bir mahallede bile su, kanalizasyon noktasında ilçe belediyesi yapabildiğini yapar ama bundan sonra bu büyükşehire ait olacak. Büyükşehir buranın içme suyu sorunundan da sorumlu olacak, kanalizasyondan da sorumlu olacak. Bu bir imar bütünlüğü anlayışını getirirken aynı zamanda bir hizmet bütünlüğü anlayışını getirecek. Manisa’nın geneli artık gecekondulaşmadan kurtulacak. Nasıl? Kentsel dönüşüm ve değişimle işte bu modern bir şehirleşmenin, modern bir dönüşümün anlayışıdır. İnşallah bu anlayışla Turgutlumuz çok daha farklı, modern, güzel bir ilçe haline gelmiş olacak.”
“Algı operasyonu başlattılar”
Başbakan Erdoğan, son günlerde hükümete, demokrasiye, milli iradeye karşı yeni bir saldırı başlatıldığını, milletin bu saldırının asıl niyetini gördüğünü belirterek, bir vatandaşın tezahuratı üzerine “Eyvallah, güneş balçıkla sıvanmaz. Ben inanıyorum ki Turgutlu bu saldırının asıl gayesini çok iyi biliyor” dedi.
Olayların ilk gününden itibaren, hadise daha belli olmadan, işin aslı belli olmadan malum medyanın sahaya iteklendiğine, önce bir algı operasyonu başlatıldığına, “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu”, “tarihin en büyük yolsuzluğu” diyerek algı oluşturulmaya çalışıldığına işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Yargı, bir defa tertemiz pırıl pırıl olan hakimleri, savcıları tenzih ederim, ancak devletin içerisinde paralel devlet kurmaya çalışan merciler var, ve bunlar gizlilik esaslı olan belgeleri işte bu medyaya servis ettiler ve onlarla berati zimmet asıldır kaidesi var hukukta, yani bir suç sabit olmadan siz hiç kimseyi lekeleyemezsiniz, onu suçlu durumuna düşüremezsiniz. Eğer siz bunları daha baştan rüşvetçi, yolsuzluğa karışmış insan olarak ilan etmeye kalkarsanız, bu insanlar eğer masumsa bu toplumun içerisinde vatandaşlarının, komşularının, akrabalarının yüzüne nasıl bakacak? İşte bunu yaptılar, onun için ben diyorum ki Başsavcıya özellikle tebrikler sunuyorum. Neden? Çünkü ‘sen, yapılması gereken görevi hukuk içerisindeki gibi yapmadın getir dosyaları’ dedi. Ondan sonra ne oldu; Kalktı adalet sarayının önünde, medyayı da oraya toparladı, bizim gençlik yıllarında üniversitelerdeki marjinal grupların bildiri dağıtma işleri olurdu, o da aynı onlar gibi bildiri dağıtmaya başladı. Sen savcı mısın, böyle bir örgütün elamanı mısın, nesin? 2 yıldır gizli tuttukları böyle bir operasyonu, bir algı planlamasıyla seçimlere 3 ay kala ortaya çıkartıyorlar. Üstüne de ‘terör örgütü’ böyle bir yaftayı da yapıştırıyorlar, terör örgütü dediğin silahlıdır, bunların hangisi silahlı, nasıl bunu söyleyebilirsin?”
“Kadıköy’de, Taksim’de güya insanları sokağa dökeceklerdi. Ne oldu”
Başbakan Erdoğan, bu yapılanların içinde Türkiye’nin düşmanları, Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olan uluslararası çevrelerin yer aldığını vurgulayarak, bu çevrelerin Türkiye içinde maşa olarak kullandıkları taşeronların da bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, “Bu işin içinde o malum medya var. O malum sermaye çevreleri var. Bu işin içinde kendilerine vazife verilmiş CHP yönetimi var, MHP yönetimi var. İşte en son sokakları da bu işin içine katmak için girişimde bulundular. Ne yaptılar? Kadıköy’de, Taksim’de güya insanları sokağa dökeceklerdi. Ne oldu? Artık dökemiyorlar ve dökemeyecekler. Türkiye, şu anda çok boyutlu, çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıya. Dışardan karanlık çevreler, içeride de onların maşaları Türkiye’yi yıpratmak, Türkiye’nin yürüyüşünü durdurmak, büyük ve yeni Türkiye’ye bir komplo düzenlemek için bir araya geldiler. Onlar ne yaparsa yapsın bunlara hiç kafanızı takmayın” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Bunlar istiyorlar ki şehit gelsin de oradan prim yapalım, oradan oy alalım. Böyle bir şey olur mu? Bunlar tam terör çetesi, bunlar korsan, korsan. Devletin içindeki o paralel yapılanmadan istifade etmek suretiyle maalesef ülkemize adeta bir karabasan gibi çöktüler” dedi.
Bunların hepsi aşılacak
Erdoğan, Türkiye’nin artık güçlü bir ülke haline geldiğini belirterek, göreve geldiklerinde 239 milyar dolar olan milli gelirin, şimdi 800 milyar dolara yükseldiğini dile getirdi.
Bunun durup dururken yaşanmadığını ifade eden Erdoğan, yolsuzlukların bulunduğu bir ülkede bunun olmayacağını, hortumları kestiklerini söyledi.
Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası’nın görev zararı yazdığını ve battığını belirten Erdoğan, şimdi Ziraat ile Halk’ın Avrupa’nın en saygın bankaları haline geldiğini, Vakıflar Bankası’nın da güçlü olduğunu vurguladı.
Göreve geldiklerinde Halk Bankası’nın değerinin 1 milyar doların çok altında bulunduğunu, şimdi ise rakamın 25 milyar dolara ulaştığını aktaran Erdoğan, “Bunu hazmedemiyorlar. Sıkıntı bu. Fakat bunların hepsi aşılacak” diye konuştu.
Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye’nin IMF’ye 23,5 milyar dolarlık borcu olduğunu, iktidarda da MHP, DSP ve ANAP’ın bulunduğunu aktararak, onların borçlandığını, hükümetlerinin ise bu borçları ödediğini belirtti.
Şimdi Türkiye’nin borcunu bitirdiği IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğini bildiren Erdoğan, “Türkiye, artık yolsuzlukların olduğu bir ülke olsa bu borçları ödeyebilir miydi?” diye sordu.
Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolardan, 136 milyar dolara çıktığını ifade Erdoğan, 79 yılda Türkiye’de sadece 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin ise 10 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettiğini vurguladı.
“Yol medeniyettir. Yolsuzlukların olduğu bir yerde bunu yapamazsınız” diyen Erdoğan, göreve geldiklerinde devletin toplam faiz ödeme durumunun yüzde 45 olduğunu, bunu yüzde 13’e indirdiklerini buradan da 642 milyar kazandıklarını dile getirdi.
Erdoğan, bütün bu hizmetlerin böyle gerçekleştirildiğini dile getirerek, 26 olan havaalanı sayısını 52’ye çıkardıklarını, bunların durup dururken olmadığını söyledi.
“Marmaray yapıldı, çıldırıyorlar”
Başbakan Erdoğan, “Şu anda İstanbul’da 3. köprü yapılıyor. Çıldırıyorlar. Bunların şu andaki eylemlerinin arkasında bu yatıyor. ‘İstanbul’da ne gerek var 3. köprüye’ diyorlar. ‘Motorla geçeriz karşıdan karşıya.’ Marmaray yapıldı, çıldırıyorlar. Hemen o malum medya yazmaya başladı. Yok efendim ‘Marmaray’da tren durdu’, yok bilmem ‘sigortalar attı’, yok şu oldu yok bu oldu. Neler yaptılar. Biliyorsunuz, biz 15 gün ücretsiz taşıma yaptık. Ortalama 300 bin kişi o ara bindi. Şimdi ortalama 150 bin kişi her gün ücretli olarak Marmaray’ı kullanıyorlar” diye konuştu.
Marmaray’ın biraz daha güneyinde 2 katlı bir tüp geçit yapıldığını, buradan da otomobillerin geçeceğini anlatan Erdoğan, “Modern Türkiye bu. Yolsuzlukların olduğu ülkede bu olur mu?” ifadesini kullandı.
Bugüne kadar devletin malını yedirtmediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle bir şey olduğu anda bunun ilk karşısına dikilen biz oluruz. Asla buna müsaade etmeyiz. Ama Halep oradaysa arşın şu anda Türkiye’de üretilen eserlerdedir. Buna bakmak lazım. Kararlı bir şekilde biz bu yolculuğumuzu devam ettireceğiz. Ama asla bunlara da prim vermeyeceğiz. Bizim gücümüz haktır, bizim gücümüz halktır ve ben bu süreç için şunu söylüyorum. İki seçenek var, ya millet ya zillet. Millet kazanacak. Milletim Allah’ın izniyle bu oyunu da bozacak. Siz, bu tezgahı inanıyorum ki 30 Mart’ta altüst edeceksiniz. Bu saldırılara ‘dur’ diyeceksiniz, ben buna inanıyorum.
30 yılını Türkiye terörle mücadelede geçirdi. Nice gencimiz hayatını kaybetti değil mi? 1 yıldır Turgutlu’ya şehit geliyor mu? Bundan rahatsızlar biliyor musunuz? Niye şehit gelmiyor? Bundan rahatsızlar. Çünkü bunlar istiyorlar ki şehit gelsin de oradan prim yapalım, oradan oy alalım. Böyle bir şey olur mu? Bunlar tam terör çetesi, bunlar korsan, korsan. Devletin içindeki o paralel yapılanmadan istifade etmek suretiyle maalesef ülkemize adeta bir karabasan gibi çöktüler. Binlerce sivil kaybımız oldu, milyarlarca dolarımızı kaybettik, enerjimizi kaynaklarımızı, terörle mücadelede yitirdik. Ama artık bunlar hamdolsun tam manasıyla geriye dönüyor.”
Millet olarak terörün bitmesini isterken birilerinin bunu engellediğine işaret eden Erdoğan, hiçbir vatandaşı ayırt etmeksizin, 76 milyonla bir, beraber ve hep birlikte Türkiye olduklarını söyledi.
“Kimse bu vatan toprakları üzerinde operasyon yapamaz”
Çözüm sürecini başarıyla sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, ayrımcılığa fırsat vermeyeceklerine dikkati çekti.
Yola çıkarken, hep beraber “Tek millet, tek bayrak” dediklerini belirten Erdoğan, “Bizim bayrağımız burada. Rengi, şehidimizin kanı, hilalimiz, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldızımız, şehidimizin simgesi. Üçüncüsü tek vatan, 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Kimse bu vatan toprakları üzerinde operasyon yapamaz. Dördüncüsü tek devlet. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İnşallah bu vatan uğruna nasıl ecdadımız canlarını, kanlarını verdiyse, bizler de her şeyimizle bu vatana, bu can bu tende oldukça hizmet edeceğiz ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız” değerlendirmesinde bulundu.
Açılış töreninin yapıldığı Orhan Polat Yağcı İlkokulu’nun yapımında Polat Yağcı’nın emeğinin geçtiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, okulun hizmete girişinde bir arada bulunan, başta Orhan Gencebay olmak üzere sanatçılara ve herkese teşekkür etti.