Depremzedeler: Mutlaka Van’a Döneceğiz

Olaylar
Tam toparlanmaya çalıştıkları sırada meydana gelen ikinci büyük deprem Van halkını Türkiye’nin dört bir yanına dağıttı.  Halen birçok ilde misafirler. Diz boyu kar ve çamur içindeki çadırla...
EMOJİLE

Tam toparlanmaya çalıştıkları sırada meydana gelen ikinci büyük deprem Van halkını Türkiye’nin dört bir yanına dağıttı.

 Halen birçok ilde misafirler. Diz boyu kar ve çamur içindeki çadırlardan sıcak bir odaya kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Ancak bedenen İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da olsalar da, kalpleriyle hâlâ Van’dalar. Memleketlerinden gelen haberleri konuşuyor, oradaki yakınlarını merak ediyorlar. Hepsinin hayali ortak: "Bir gün mutlaka Van’a döneceğiz."
 
Memleket hasreti çeken depremzedelerden biri İstanbul Kilyos’ta kalan Kazım Güller. İkisi ortaokul ve ilkokulda okuyan, biri de 2,5 yaşında olmak üzere 3 çocuğu ve eşiyle birlikte İstanbul’a gelen Güller, Sarıyer Belediyesi’nin sosyal tesislerinde misafir ediliyor. Biz de Güller ailesinin tek odasında misafiriz. Daha oturmadan ellerinden gelen en güzel ikramlarda bulunuyorlar. Depremden 3 ay önce TOKİ’den ev çıktığını ve taşındıklarını anlatan Güller, "Eşim şehre uzak diye yakınıyordu. Van merkeze dönelim mi diye düşünürken, birden kendimizi İstanbul’da bulduk." diyor.
 
7,2 büyüklüğündeki ilk depremde evlerine bir şey olmadığını ve oturmaya devam ettiklerini belirten Kazım Güller, "Artçılar hiç durmadı. 2,5 yaşındaki oğlum Ensar gece uyanıp, ‘Baba ne olur durdur, sallanmasın’ diye ağlardı. 5,4 büyüklüğündeki depremde ise evimizde çatlaklar oluştu. Çocuklarımın hayatını düşünerek çadıra çıktım. Ama soğukta kalamadık. Mecburen Van’dan ayrılmak zorunda kaldık." diye konuşuyor. Güller, büyük oğullarını ise dükkanlarının başında kalmaları için Van’da bırakmış.
 
Doğu insanının cömertliği ve yiğitliğini taşıdığı her halinden belli olan Kazım Güller, "9 gün çadırda kaldım, hâlâ kalanlar var, Allah onlara sabır versin. Şimdi en azından sıcak bir yatağımız var, Allah devlete zeval vermesin." ifadelerini kullanıyor. Eşi Songül Güller ise bütün günlerini çocuklarla ilgilenmekle geçirdiğini belirtiyor.
 
Van’da mali müşavir olan Emrullah Gençay’ı da iki çocuğu ve eşiyle birlikte akşam karanlığında Marmara Denizi’ni izlerken buluyoruz. Gençay, Marmara’yı göstererek, "Bakın Van’da da denizimiz vardı, burada da var, yabancılık çekmiyoruz." diyor gülümseyerek. Aynı zamanda Sakarya Üniversitesi’nde yüksek lisansa devam eden Gençay, imtihan dünyası olduğunu, o kadar sıkıntıdan sonra çocuklarını barındıracağı sıcak bir yer bulmaktan mutlu olduğunu anlatıyor.
 
Belediyenin Kilyos’taki sosyal tesisi 40 aile için yuva olmuş. İnsanlar bir arada. Çocuklar okula gidiyor. Sarıyer Kaymakamlığı da her aileye biner lira yardımda bulunacak. Ama Vanlı depremzedeler bunların geçici çözüm olduğunun farkında. Erkekler bütün gün işsiz oturmaktan sıkılıyor. Bir an önce hayatlarını düzene koyup depremi ve acılarını geride bırakmak istiyorlar. Bunu da Kilyos’tan ayrılırken Kazım Güller’in bize söylediği şu söz doğruluyor: "Mutlaka bir gün sizi Van’da misafir etmek isteriz, Allah bize o günleri gösterir inşallah."

Zaman