Depremde Binaları Yıkan 6 Sebep!

Olaylar
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Teknik Eğitim Fakültesi Yapı Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Ergün, 23 Ekim 2011 tarihinde Van ve çevresinde meydana gelen deprem ve...
EMOJİLE

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Teknik Eğitim Fakültesi Yapı Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Ergün, 23 Ekim 2011 tarihinde Van ve çevresinde meydana gelen deprem ve yıkılan binalar ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Van depreminin Türkiye’de göz ardı edilen deprem gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Ergün,

"Deprem sonrası yaşamlarını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz. Ülkemizde meydana gelen yıkıcı depremlerden iki tanesi de ilimizi etkilemiştir. 1995 Dinar ve 2002 Sultandağı depremlerini yaşayan bir il olarak depremin soğuk yüzünü yakından tanıdık, deprem sonrası yapılan çalışmaları ve sonuçları analiz edebildik. Deprem sonrası yetkili organlar, sorumlu kurumlar ve birimler ile toplumda oluşan infial, deprem sonrası yaraların sarılma amaçlı yapılan çabalarla ve iyileştirmelerle durağan bir hale geçmiştir. Deprem sonrası toplumda oluşan tedirginlik, kurumlardaki uğraşlar, yer seçiminden imar sistemine ve bu sistemin yürütücülerine, mimarından mühendisinden işçisine, müteahhidinden malzeme üreticisine ve bilinçsiz tadilat yapan mal sahiplerine kadar herkesi tartıştırdıktan birkaç ay sonra unutulup gitmiştir. Yerini "ateş düştüğü yeri yakar" misali bölge halkının yaralarının sarılması çabalarına bırakmıştır. Zaman içerisinde bölgenin depremselliği unutularak, mevcut yapı stokunun akıbeti unutulmaya yüz tutmuştur" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ergün, Van depreminde yıkılan ve hasar gören binaları teknik açıdan değerlendirerek şunları söyledi:

"Van Depreminde yıkılan ve hasar gören binalar incelendiğinde, daha önceki depremlerde alışılagelen manzaralar ve yetersizlikler benzer biçimde ortaya çıkmıştır. Buradan çıkan sonuç, özellikle 2000 yılı öncesinde projelendirilmiş ve inşa edilmiş yapı stokunun, depreme dayanıklı yapı tasarımında gerek projelendirme, gerek malzeme ve işçilik gerekse kontrol mekanizmalarının yetersiz kaldığıdır. Geçmiş depremlerde olduğu gibi Van depremi sonrasında da deprem bölgelerinde bulunan (yaklaşık ülke coğrafyasının %92’si) mevcut yapı stokunun büyük bir bölümünün potansiyel bir risk taşıdığı gerçeğini tekrar gündemimize getirmiştir. Ülkemizde yaşanan depremler sonrası yapısal hasarlara neden olan unsurlar teknik olarak ele alındığında, yetersizliklerimiz;

• Betonarmeyi teşkil eden beton ve donatının standartlara uygun olmaması

• İşçilik düzeyinin düşük olması

• Taşıyıcı sistem düzenlemesindeki yanlışlıklar

• Yapı yerinin zemininin incelenmemesi ve zemine uygun temel ve yapı sistemi oluşturulmaması

• Yönetmelik ve standartlarda belirtilen konstrüktif ayrıntılara dikkat edilmemesi

• Statik ve betonarme hesaplarda yapılan hatalar şeklinde sıralanabilir.

Yrd. Doç. Dr. Ergün, Türkiye’de depreme karşı yapı denetimi ve güvenliği ile ilgili yasal düzenlemelere de değinerek, "Bilinen yetersizliklerin giderilmesi amacına yönelik çalışmaların başında 1998 yılında yürürlüğe giren çağdaş yaklaşımlar getiren ve depreme dayanıklı yapı tasarımında önemli değişiklikler yapan ve 2007 yılında revize edilen "Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik" gelmektedir. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi 1999 Marmara Depremi ile aynı zamana denk gelmesi ülkemizde yapı güvenliği açısından bir milat olarak değişime yol açmış ve 2000 yılından itibaren yapılan yapılar eski yapılardan çok daha güvenlikli olarak inşa edilmeye başlanmıştır. Fakat kontrol ve denetim mekanizmasında bazı eksiklikler, projelendirilmesi iyi yapılmış yapıların imalatında gerekli özenin gösterilmemesi ve can alıcı uygulama detaylarının yapılamamasına neden olmaktadır. Bu olumsuzluğun giderilmesi 4708 Sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanunun, Bakanlar Kurulu kararıyla 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren tüm yurtta geçerli kılınmasıyla aşılmış ve yapı güvenliği noktasında bir adım daha atılmıştır" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ergün, AKÜ’nün deprem konusundaki çalışmalarının devam ettiğini de ifade ederek,

"Üniversitemizde deprem konusunda önemli çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların başında, farklı disiplinler arasından seçilen öğretim üyelerinden oluşan bir yayın kurulu tarafından "Deprem" adlı kitap basımı 2005 yılında yapılmıştır. Kitap kapsamında "Fay Mekanizması, Deprem Oluşumu, Deprem ve Yapılar, Depremden Korunma, İlk Yardım ve Kurtarma" konuları ayrı ayrı incelenmiştir. Depremler sonrası toplum bilinçlendirilmesi kapsamında bir dizi konferans, panel ve seminerler düzenlenmiştir. Ayrıca, 2009 yılında Üniversitemiz ile Afyonkarahisar Belediyesi’nin işbirliği ve TMMOB Mimarlar Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası Afyonkarahisar temsilciliğinin birlikteliği ile "Afyonkarahisar Deprem Çalıştayı" düzenlenmiştir. Bu çalıştayda 6 farklı üniversiteden öğretim üyeleri ile Afyonkarahisar Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü ve İl Sivil Savunma Müdürlüğü’nden uzmanlar katılmış ve deprem konusu detayları ile incelenmiştir. Bu çalıştay ile gerek ülkemizin gerekse ilimizin depremselliği gündeme getirilmiş, depreme hazırlıklı olmak için yapılması gerekenler ortaya konulmuş ve binalarımızın depreme dayanıklı olmasının sağlanması amaçlanmıştır. Çalıştay sonrası yayımlanan sonuç bildirgesi ile yapılan çalışmalar topluma duyurulmuştur" şeklinde konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Ergün, AKÜ’nün önümüzdeki günlerde deprem konusundaki çalışmaları ile ilgili de bilgi vererek,

"Üniversitemiz bundan önce yapılan çalışmalarda olduğu gibi bundan sonraki çalışmalarında da "deprem" konusunda duyarlılığını sürekli gündemde tutacaktır. Önümüzdeki günlerde Rektörlük bünyemizde farklı disiplinlere dayalı "Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi" nin kurulması sağlanacaktır. Ayrıca, Afyonkarahisar halkına yönelik yapı güvenliği kavramının ön plana çıkarılması ve önlem alma bilincinin geliştirilmesi konusunda seminer, inşaat sektöründe çalışan usta ve işçiler için ise deprem dayanıklı yapı tasarım ilkelerinin uygulama esasları hakkında meslek içi eğitim kursu düzenlenecektir" dedi.

Emlakbank