Deniz Feneri Alman Uydurması

Olaylar
ALMAN İSTİHBARATININ UYDURMASI Kozinoğlu’nun mektubunda Deniz Feneri davasının, Alman İstihbaratı’nın Ak Parti’yi zor durumda bırakmak için uydurduğu bir dava olduğu açık bir şekilde...
EMOJİLE

ALMAN İSTİHBARATININ UYDURMASI

Kozinoğlu’nun mektubunda Deniz Feneri davasının, Alman İstihbaratı’nın Ak Parti’yi zor durumda bırakmak için uydurduğu bir dava olduğu açık bir şekilde yazılı. Kozinoğlu, söz konusu mektubunda Deniz Feneri davasının, Alman İstihbaratı’nın Ak Parti’nin Almanya’da yaşayan Türkleri örgütleyebilme gücünden çekinmesi nedeniyle Ak Parti’yi zor durumda bırakmak için uydurduğu bir dava olduğunu belirtiyor.

Kozinoğlu’nun bu yorumu Alman istihbaratının Türkiye üzerinde oynadığı ve oynamak istediği oyunları bir kere daha gündeme getirdi. İlk olarak Ergenekon örgütünün şema ve yapılanmasının ortaya çıktığı süreçte gündeme gelen Alman İstihbaratı son olarak ise Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’deki Alman vakıflarının çalışmalarına dikkat çekmesiyle konuşulmuştu.

KILIÇDAROĞLU’NUN ALMANYA ZİYARETLERİ

Milat Gazetesi’nin yayınladığı mektupta, Kozinoğlu’nun ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da çok çarpıcı iddialar var. Kozinoğlu, CHP Lideri’nin Deniz Feneri davası gündemdeyken Almanya’ya yaptığı ziyaretlere dikkat çekerek, o dönem CHP milletvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizzat Alman İstihbarat Teşkilatı (BND) mensupları ile görüştüğü ve BND’nin Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasına destek verdiği şeklinde önemli ifadelere yer veriyor.

SAVCILARDA BİLE OLMAYAN KIRMIZI DOSYA

Kozinoğlu’nun ifadeleri, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’daki Deniz Feneri e.V soruşturmasını yakından takip etmesini ve Baykal’ın genel başkanken yaptığı siyaseti akıllara getirdi. Kılıçdaroğlu o dönemde Parti Meclisi Üyesi olan CHP Milletvekili Ali Kılıç’la birlikte Almanya’daki davaları yerinde izlemiş ve savcılarda bile olmayan bir takım belgeleri klasörleyerek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a teslim etmişti. Baykal da seçim döneminde elinden düşürmediği dosya üzerinden AK Parti ve Başbakan Erdoğan’ı hedef alan açıklamalar yapmıştı.

Aydınlık Kozinoğlu’nu nasıl ajan ilan etmişti?

Derin bilgiler neden yok sayıldı?

Milat Gazetesi’nde Aslan Değirmenci imzalı haberde, Aydınlık’ın, MİT’çi Kozinoğlu’nun ölümün ardından hükümeti ve savcıları zor durumda bırakmak için yaptığı haberlerde kamuoyunun dikkatinden kaçan üç önemli husus dikkat çekiyor.

Kozinoğlu’nu 15 Yıl önce ajan ilan etmişler

Aydınlık Dergisi, 90’lı yıllarda Kaşif Kozinoğlu’nun aleyhinde bir çok haber yaptığı ve bu haberlerde Kozinoğlu’na yönelik ciddi suçlamalarda bulunduğu deşifre oldu. Aydınlık ekibinin 15 Haziran 1997 tarihinde bugün kahraman olarak sundukları Kozinoğlu’nu ‘baş provokatif’ ilan ettikleri ortaya çıktı. 15 yıl önce ‘Aydınlık’ta yayınlanan haberde, “Genelkurmay İstihbaratı’ndan edinilen bilgilere göre Özel Harpçi Binbaşı Kaşif Kozinoğlu, ClA’nın Türkiye’deki operasyon ekibinin kilit elemanlarından ve ülkücü” ifadelerine yer veriliyor. Haberin devamında, Kozinoğlu için “Açık açık  ‘Büyük Türkiye için CIA ile işbirliği yaparım’ diye konuşan biri” deniyor.

Açıkça provokatör suçlaması yapmışlar

“Abdullah Çatlı ve ekibi Binbaşı Kaşif’in adamlarıydı” ifadesine yer verilen haberde, “Binbaşı Kaşif ve şu anda Nahçıvan’daki ÖKK karargahına bağlı olarak Orta Asya ve Kafkaslar’daki operasyonlarda görev yapıyor. Çiller ve Yazıcıoğlu’nun baş provokatörü Binbaşı Kaşif Kozinoğlu’nun Abdullah Çatlı ve Oral Çelik ile bağı ortaya çıktı” deniliyor.

Kozinoğlu ve Avcı hakkında şok iddialar

Kozinoğlu’nun şüpheli ve trajik ölümünü, iktidarı yıpratmak için bulunmaz bir fırsat olarak kullan Aydınlık ekibi tarafından 15 yıl önce yayınlanan aynı haberde, şu dikkat çekici ifadelere de yer verildiği görülüyor: “Binbaşı Kaşif Kozinoğlu, şu anda Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı olarak görev yapıyor. Binbaşı Kozinoğlu, 1955 Trabzon merkez doğumlu. Sürekli Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda çalıştı. Bir ara Genelkurmay’dan kovuldu. MİT Kontr Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün isteği üzerine MİT’e gitti. Eymür 1994′te göreve başladı. Genelkurmay Başkanlığı’na başvurarak MİT’te operasyonlarda görev alacak bir ekip kurdu. Bu timin başı olan ve gelenleri eğiten Kozinoğlu, MİT’te kısa bir süre kaldı. 1995′te MİT’te göreve başladı, aynı yıl anlaşmayarak ayrıldı. Genelkurmay İstihbaratı’na göre MİT’ten ayrılmasında haklı olan Binbaşı Kozinoğlu idi. Eymür “operasyon için parayı sen bulacaksın” diye dayatmış. Binbaşı Kaşif buna karşı çıkınca teşkilattaki görevine son verilmiş. Genelkurmay İstihbaratı da Binbaşı Kaşif’in uyuşturucu ticaretinde kritik bir rolünün bulunduğunu saptıyor. Bu önem Kozinoğlu’nun Dostum-Türkiye bağlantısını kuran kişi olmasından geliyor. Dostum’u Ankara’ya getirip devlet büyüklerine tanıtıyor ve hakkında çok övücü bilgiler veriyor. General Dostumu Özal’a takdim edip parlatan da Kaşif Kozinoğlu. CIA komplolarında kullanılan söz konusu Özel Harpçi Subayların neden orduda tutulduğu sorusuna Genelkurmay’ın savunması şöyle: “Bu işleri yapan bir adam, “neden hâlâ orduda tutuluyor?” diye sormayın. Ne yapsın Genelkurmay? Adamı atsan gidip iyice CIA’nın tetikçisi olacak. MİT’ten, Jitem’den atılanları Hanifi Avcı kapıyor. CIA için çalıştırıyor. Bir kısım atılanlar ise doğrudan Amerikalıların hizmetine giriyor. Bu adamlar dışarıda içeridekinden daha tehlikeli olur. Gider konuşur, Türkiye’nin başını iyice belaya sokar. Bu nedenle atılmazlar, kritik yerlerden uzaklaştırılır, denetlenebilecekleri yerlerde görevlendirilirler.”

Derin bilgileri yok saydılar

Kozinoğlu’nun kendi el yazısıyla Aydınlık’a gönderdiği söylenen mektupları yayınlayarak uzunca bir süre gündemi meşgul etmeye çalışan ‘Aydınlık Gazetesi’nin Kozinoğlu’na ait el yazmalı mektupları da sansürlediği ortaya çıktı. Kozinoğlu’nun el yazması orijinal mektuplarında İşçi Partisi ile birlikte hareket ettiği Ergenekoncu ve Ulusalcı kişi ve kurumlar aleyhindeki bilgilerin kamuoyundan gizlenmesi ve haber içeriğinde hiç yer almaması manidar bulundu.

Sansürlenen mektupta şok Kılıçdaroğlu iddiası

Kozinoğlu, söz konusu mektubunda Deniz Feneri davasının, Alman İstihbaratı’nın Ak Parti’nin Almanya’da yaşayan Türkleri örgütleyebilme gücünden çekinmesi nedeniyle Ak Parti’yi zor durumda bırakmak için uydurduğu bir dava olduğunu belirtiyor. Aydınlık tarafından sansürlenen söz konusu mektupta, yine o dönem CHP milletvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizzat Alman İstihbarat Teşkilatı (BND) mensupları ile görüştüğü ve BND’nin Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasına destek verdiği şeklinde önemli ifadelere yer veriyor. Bu ifadelere ise ne Aydınlık Gazetesi ne de Candaş medya girmemesi akıllarda yer alan soruları derinleştiriyor.