Demokratik taleplere canımız feda

Olaylar
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemini, ağaçların sökülmemesini talep edenlerin dışında, DHKP-C ve İşçi Partisi gibi grupların istismar ettiğini söyledi: Madem olay Gezi Parkı’dır bununla ilgisi ...
EMOJİLE

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemini, ağaçların sökülmemesini talep edenlerin dışında, DHKP-C ve İşçi Partisi gibi grupların istismar ettiğini söyledi: Madem olay Gezi Parkı’dır bununla ilgisi olmayan iller neden buna dahil oldu? Demek ki olay Gezi Parkı olayı değil. Demokratik taleplere canımız feda.

Dün sabah Tunus’ta, Başbakan ve beraberindeki heyetle kahvaltıda buluştuk. Yaklaşık iki saate yakın sohbet etme imkânımız oldu. Aklımızdaki soruların pek çoğunu sorduk. Gündem, ister istemez Gezi Parkı’nda başlayıp yayılan eylemlerdi. Başbakan Erdoğan, ağaçların sökülmesi üzerine sokağa çıkan vatandaşların samimi olduklarını dikkat çekti ve ‘Bunun altını çiziyorum’ diyerek bu ayrımı net bir şekilde yaptıklarını söyledi. Bu minvalde ortada toplumsal bir talep olduğunu gördükleri ve her şeyi komplo teorileriyle açıklamadıklarını gözlemledim. Ancak mevcut durumdan istifade ederek ortalığı karıştıran, halkı çatışma ve şiddete yönelten, yakıp yıkan gruplardan da haberdarlar. Her ne kadar çarpıtılmaya çalışılırsa çalışılsın, çapulcudan kasıt da ambulanslardan vatandaşın arabalarına kadar yakıp yıkan kesim olduğu net anlaşılıyor. Başbakan Erdoğan, şunları aktardı.

AKM TAKSİM’E YAKIŞMIYOR

Mevcut Gezi Parkı’nın tamamını yok etmeyeceğiz. Kışla belli bir bölgeyi kapsıyor. Topçu Kışlası’nı, Selimiye Kışlası gibi kullanacak halimiz yok. İstiyoruz ki zenginlik katan işlevi olsun. Bir AVM ifadesi geçince bu İstinye Park, Kanyon gibi anlaşıldı. İstanbul’un ciddi bir şehir müzesi yok. Turistler için cazibe merkezi yapar. Burada kitabevleri, geleneksel hat tezhip olabilir. Bir de AKM meselesi var. Ben bu haliyle AKM’yi Taksim’e yakıştıramıyorum. Mimarlarıyla görüştüm, muvafakat ettiler. Burada dev bir opera binası yapalım.

Dün (önceki gün) gelen kuruluşlar mimarlar, Tabipler Odası, DİSK, KESK temsilcileri. AKM yıkılmamalı, Topçu Kışlası yapılmamalı, biber gazı yasaklanmalı, vali ve emniyet müdürleri görevden alınmalı. Talepler bunlar. Böyle bir talep olabilir mi? Referandum istemiyorlar. Çünkü doğacak neticeyi görüyorlar. Bu taleplere Bülent (Arınç) Bey gerekli cevabı veriyor ve ayrılıyorlar.

AMAÇ GEZİ PARKI DEĞİL İSTİSMAR

Bu süreç içerisinde bu talepleri yapanların durumuyla bu talebin dışında kalanların ayrışmasını yapmak durumundayız. Ağaçların sökülmemesi talebini samimi olarak yapanlar dışında samimi diyorum, bunun altını çiziyorum. Bunların dışında istismar etmek suretiyle bu olayları teşvik eden DHKP-C’den İşçi Partisi’ne kadar bunların tohumlamasını yapan gruplar var, istihbarat elimizde mevcut. Madem olay Gezi Parkı’dır bununla ilgisi olmayan iller neden buna dahil oldu? Niçin İzmir, Ankara veya özellikle Hatay? Demek ki olay Gezi Parkı olayı değil. Gezi Parkı bahane, gerisi şahane mantığıyla yürütülen bir süreç. Peki bunların çevreci yanı varsa soruyorum: Ceylan Otel, Koç ve Sabancı Üniversiteleri orman arazilerine yapılmış. O zaman bunlar neredeydi?

DEMOKRATİK TALEPLERE CANIMIZ FEDA

(Polis, ilk gün hariç orantılı güç kullandı mı?) Karşınızda bir kitle var ve hiçbir şeyi dinlemeden geliyor. Demokrasi içerisinde özgürlükler çerçevesinde sizden bir talep olur. Siz bu talebe ters bir tepki ortaya koyarsanız gösterinizi yapabilirsiniz. Bizden herhangi bir miting alanı mı veya toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu ile alakalı bir şey mi istendi? Demokratik taleplere canımız feda. Biber gazı olayındaki aşırılıkları eleştirdik. Ama dünyada biber gazının yasak olduğu hiçbir gelişmiş ülke yoktur. Bırakın sadece biber gazı kullanmayı Amerika’da Wall Street olaylarında 17 kişi öldü. Aynı şey İngiltere, Almanya ve Fransa’da oldu. Biber gazını fevkalade bir hal olmadıktan sonra asla kullanmayacaksınız. Su kullanın, bu tür dağıtma işlemlerini yapın diye söyledik. Buna daha sonra büyük ölçüde uydular.

UZANTILARI HEM İÇERİDE HEM DE DIŞARIDA

Sadece içeride değil dışarıda da bunun uzantıları var. İki, üç ay öncesinden benzer haberleri alıyorduk. Ama biz çevre ve yeşil bahane edilerek bu adımın atılacağını düşünmüyorduk. Çünkü en başarılı olduğumuz alan çevrecilik. Başka bir yerden olabilir diye düşünüyorduk. AKM, Topçu Kışlası veya Taksim Camii’ne yönelik olabilir diye tahmin ediyorduk.

Çok enteresandır. CHP Hatay Milletvekili’nin kendi ilinde attığı mesaj var. ‘Başbakan demokratik hakkını kullanan çapulcu demiştir.’ Esed’e giden ekipte yer alan bir isim. Esed’e katliamcı demezken ağaç sökümü üzerinden meşruiyet tartışması başlattılar. Hatay (Reyhanlı) olaylarında aktif rol oynayan istihbaratçının (Şam’a) götürdüğü kişilerden biri. İşi siyasi mezhepçiliğe taşıma gayretleri içinde olanların öncülerinden bir tanesi.

(Olayların arkasında derin yapılar var mı?) Şu anda onlar üzerinde çalışmalar yapılıyor. Her şey olabilir.

BEN VATANDAŞIMIN HİZMETKARIYIM

(Yeni balkon konuşması beklentisi…) Balkon konuşmasına benzer bir konuşmayı buraya gelmeden önce havaalanında yaptım. Bu işlere karışmamış olan kardeşlerim bu oyuna gelmesin. Birliğimizi beraberliğimizi bozmak isteyenlere karşı bu oyunu bozsunlar. Benzeri şeyleri söylüyorum. ‘Ben vatandaşımın hizmetkarıyım, efendisi değilim’ diyorum.

Türkiye-Tunus Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey Toplantısı’nda iki ülke girişimcileri arasındaki iş fırsatlarının geliştirilmesi, ortak projeleri ve karşılıklı yatırımları teşvik edecek faaliyetlerinin artırılması ve desteklenmesi kararlaştırıldı. Toplantı sonrası Başbakan Erdoğan ile Tunuslu mevkidaşı Ali el-Urayyid basın toplantısı düzenledi. Erdoğan’ın neşeli tavrı dikkatlerden kaçmadı.

Kimse bana çevrecilik dersi vermesin

Acaba bu kilit taşlarını sökmek suretiyle, dükkanlara, araçlara zarar verenler bunu çevrecilik anlamında mı yapıyor? Çevrecilik ise kimse bana çevrecilik dersi vermesin. 2 milyar fidan, 800 milyon 3 yaş grubu ağaç diktik. Maalesef bizi anlama adına değil, anlamak istemeyişleri adına bunu yapıyorlar. Çünkü bunu yapan AK Parti ve AK Partili Başbakan Tayyip Erdoğan. Acaba biz AK Parti ve Tayyip Erdoğan’ı bu yolla yıpratabilir miyiz?

TÜRKİYE ADINA DERTLERİ YOK

Twitter ve sosyal medyadan yalan yanlış haberler üretmek suretiyle kampanya yapıyorlar. Türkiye adına bir dertleri yok. Dün akşam Mirac Kandili. Sağolsunlar Mirac Kandili’nde Dolmabahçe’de kandil simidi dağıtmışlar. Ama bir gece önce Dolmabahçe Camii’ne ayakkabıyla girerek içeride her türlü ahlaki olmayan şeyi yapıyorlar. Bizim adetimizde, bizim kültürümüzde camilere böyle bir saldırı olabilir mi? Bu süreç içinde bunlar yaşandı.

Köprü ismi istismar ediliyor

(3. köprünün ismi…) Bizim ağzımızdan ne çıkarsa çıksın, 3. köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi… Bunu birileri bir yerlere çekecektir. Ben Osmanlı padişahları içerisinde Yavuz Sultan Selim’i çok farklı yere yerleştiren bir insanım. 8 yıla neleri sığdırdığı ortadadır. Mekke’nin fethi, kutsal emanetler… Haksızlığa tahammül edemeyen bir insandı… Şah İsmail’le aralarında geçen meselelerin nedenleri var. Kendi bütünlüğünü koruma noktasında attığı adımlar ortada. Ama tüm vatandaşları ile ilgili attığı adımlar da önemli… Yavuz olayına böyle baktık. Bu, asla Alevi vatandaşlarımıza yönelik bir tavır değildir. Nevşehir Üniversitesi için Hacı Bektaş-ı Veli, Tunceli Üniversitesi için Pir Sultan Abdal ismi olabilir. Bunların da istismarı ve farklı yerlere çekilmesi oluyor.

Demokrasi diyenler samimi değil

(Otoriterlik, diktatörlük sorusu…) Ne yaptık? Kimi astık, kimi kestik? Dönemim içinde 7 seçim yaşadık. Üç genel, iki yerel seçim, iki referandum yaptık. İsteyen istediği kadar parti kuruyor. Şu anda 72 parti var. Darbe girişimleri yaşadık. Partimize açılan kapatma davasındaki tabloyu biliyorsunuz. 330 vekille iktidarsınız, size karşı malum çevreler darbe girişimine giriyorlar. Biz sabrettik, kitlemizi sokaklara dökmedik. Yargı içinde mücadelemizi verdik. Sonra yapılan seçimde yine oylarını artıran bir parti. Demokrasiye inandıklarını söyleyenler samimi değiller. Azınlığın burada çoğunluğa tahakkümü var. Eğer böyle bir şey karşısında tavırsız kalacak olursak. Yüzde 50 AK Parti’ye oy verenler sen benim oyuma sahip çıkmadın hesabını yarın bana sorar. Çünkü ben de bir siyasetçiyim. Dolayısıyla benim tabanım bana hesabını sorar. Şunu söylüyoruz… Bizim verdiğimiz hizmetlerde ayrımcılık var mı? Filanca ile havaalanı, yol, hastane yapma açma, orada şu parti önde… Böyle bir ayrım yaptık mı? Yapmadık. Batı’daki imkanlar neyse aynı şekilde Doğu’ya da yaydık.

Pazarlıkla devlet yönetilmez

Başbakan Erdoğan, Topçu Kışlası’nın yapılacağını belirterek, ‘Bu tür şeyleri yarışa sokmanın anlamı yok. İlla ‘şunu alırsam şunu veririm’ gibi bir mantıkla devlet yönetilmez. Olmayan bir şeyi vaad etmedik’ dedi

Başbakan Tayyip Erdoğan, Tunus Başbakanı Ali el-Urayyid ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, toplantıda özetle şunları söyledi:

Bu olaylara karışan çevre duyarlılığı olan vatandaşlarımı tenzih ederim. Bir şeyi ısrarla söyledim, ‘aşırı uçlar’ dedim. Hatta bunlar içinde terör gruplarına karışanlar olduğunu söyledim. Nitekim daha önce ABD Büyükelçiliği’ni basan malum terör örgütü mensupları bu işin içinde. Gerek meydanlarda gerek sosyal medyada, bütün her şeyiyle yakalandılar. Taksim projemiz tarihi, çevreyi ve kültürü bir arada tutan bir projedir. Topçu Kışlası’nı aslına uygun olarak yapacağız, orada eskiden varolan bir eseri yeniden yapıyoruz. AKM yerine büyük bir opera merkezi ve tiyatro binası yapacağız.

7 YABANCI GÖSTERİCİ

Diplomatik pasaport taşıyanların yakalandığı iddiaları doğru değil. Yabancıların 6’sı savcılıkta, biri gözaltında. Bunlar kimdir, nereden geldi, inceleniyor. Yapılmakta olan da budur.

ÜZÜNTÜMÜZÜ DİLE GETİRDİK

(Arınç’ın özür dilemesi) Başbakan Vekilim gerekli açıklamaları yaptı, gerekli cevapları verdi. Aşırı gazla ilgiliyse üzüntümüzü dile getirdik. Biz siyasetimizi ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız’ ilkesi üzerine inşa ediyoruz. Şimdi bu tür şeyleri böyle bir yarışa sokmanın anlamı yok. İlla ‘şunu alırsam şunu veririm, şunu verirsen bunu isterim’ gibi bir mantıkla devlet yönetilmez. Orada olmayan bir şeyin vaadini vermedik. Oradaki uygulamayı aslına dönüştürüyoruz. Yardımcım gerekli açıklamaları yaptı. Kullanılan aşırı gazla alakalı üzüntümüzü dile gitirdik. Hiçbir hak, hukuk dışı yollarla aranmaz. Biz çoğunluğun azınlığa tahakkümüne karşıyız ama azınlığın çoğunluğuna tahakkümünü de kabul etmeyiz. İstanbul’un doğal güzelliğinin korunması gerekiyor.

 

TRT Haber